KCDK-E’den 73. Ferman anması: Şengal’in statüsü tanınsın

Şengal Soykırımı’nın 11. yıl dönümü vesilesiyle mesaj yayımlayan KCDK-E, Şengal halkının öz yönetim ve savunma hakkına yönelik baskılara dikkat çekerek, Şengal’in statüsünün tanınması çağrısında bulundu.

Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E), DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Êzidî halkına yönelik Şengal’de gerçekleştirdiği soykırımın yıl dönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ tarafından Şengal’de Êzidî halkımıza yönelik gerçekleştirilen fermanın üzerinden on bir yıl geçti. Bu tarih, yalnızca Êzidî halkının değil, insanlık tarihinin de en karanlık sayfalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.

Kadınların ve çocukların özellikle hedef alındığı, binlercesinin katledildiği, on binlercesinin yerinden edildiği bu vahşeti bir kez daha en derin öfkemizle kınıyor; yaşamını yitirenleri saygı ve rahmetle anıyoruz.

SOYKIRIM ULUSLARARASI TOPLUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİ

Şengal Soykırımı, uluslararası toplumun gözleri önünde gerçekleşmiş; ancak dünya, bu katliam karşısında büyük ölçüde sessiz kalmıştır. Binlerce Êzidî kadın kaçırılmış, sistematik cinsel şiddete maruz kalmış ve köle pazarlarında satılmıştır.

Bugün hâlâ binlerce kadın ve çocuk kayıptır. Bu gerçek, insanlığın vicdanında kapanmayan bir yaradır. Uluslararası toplumun bu trajedi karşısındaki duyarsızlığı, soykırımın etkilerini daha da derinleştirmiştir.

SOYKIRIMI DURDURAN GERİLLA VE YPG/YPJ OLDU

DAİŞ’in barbarlığına karşı Êzîdî halkını koruyan ve soykırımı durduran tek güç, Kürdistan Özgürlük Gerillası ile YPG/YPJ olmuştur. Onların destansı direnişi sayesinde Êzidî halkının tümden yok edilmesi engellenmiştir. Bu tarihi direnişi minnetle selamlıyor, şehit düşen kahramanları saygıyla anıyoruz.

ÖZ YÖNETİM VE SAVUNMA HAKKINA YÖNELİK TEHDİTLER DEVAM EDİYOR

Ne yazık ki, Şengal halkını korumakla yükümlü bazı güçlerin, saldırılar karşısında bölgeyi terk ederek halkı savunmasız bıraktığı gerçeği unutulmamıştır. Bu ihmalkârlık, yaşanan felaketin boyutlarını daha da ağırlaştırmıştır. Bugün hâlâ Şengal halkının kendi kendini yönetme ve savunma hakkına yönelik tehditler devam etmektedir. Kendi topraklarında özerk bir yaşam kurmak isteyen Şengal halkı, bu iradesi nedeniyle baskılara maruz kalmakta; dış müdahalelerle iradesi kırılmaya çalışılmaktadır.

KCDK-E olarak bir kez daha vurguluyoruz: Êzidî halkının inancını, kimliğini, dilini, kültürünü ve topraklarını koruma mücadelesi, en meşru insan hakları mücadelesidir. Başta Irak devleti olmak üzere, bölge ve dünya kamuoyu bu meşru mücadeleye saygı göstermek ve desteklemekle yükümlüdür. Şengal halkının talepleri, diyalog ve demokratik çözüm çerçevesinde ele alınmalı; dış baskılarla değil, halkın iradesiyle şekillenmelidir.

ULUSLARARASI TOPLUM SOYKIRIM FAİLLERİNİ ADALET ÖNÜNE ÇIKARMAK ZORUNDADIR

Uluslararası toplum, soykırımın faillerini adalet önüne çıkarmak ve kayıp kadınlarla çocukların bulunması için somut adımlar atmak zorundadır. Bu vesileyle, Şengal halkına yalnız olmadıklarını bir kez daha hatırlatıyor; dört parça Kürdistan’daki ve diasporadaki halkımızı Şengal’e sahip çıkmaya çağırıyoruz. Êzîdî halkının acısını paylaşmak, onların mücadelesine omuz vermek, insanlık onurunun gereğidir.

YENİ KATLİAMLARIN YAŞANMAMASI İÇİN ŞENGAL’İN STATÜSÜ TANINMALIDIR

Başta Kürdistanlılar olmak üzere tüm uluslararası kurumlar ve güçler, Êzidîlerin yeni bir katliama uğramaması için Şengal’in statüsünün tanınması yönünde seferber olmalıdır.

Kürt halkı, dostları ve insanlık; Şengal etrafında bir dayanışma hattı oluşturmalı ve Êzîdîler üzerindeki kirli planları boşa çıkarmak için Şengal’e sahip çıkmalıdır. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşları, Êzidîler üzerinde süren katliam ve soykırım saldırılarına karşı Şengal’in statüsünü tanıyarak yeni katliamların önüne geçmeye çağırıyoruz.