AB, sınırdışı süreçlerini hızlandırıyor, sert yaptırımlar öngörüyor
Avrupa Birliği (AB), aylar süren müzakerelerin ardından göç politikalarını sıkılaştırmaya yönelik yeni önerilerini açıkladı.
Avrupa Birliği (AB), aylar süren müzakerelerin ardından göç politikalarını sıkılaştırmaya yönelik yeni önerilerini açıkladı.
Avrupa Komisyonu tarafından sunulan bu öneriler, özellikle sınırlarının dışında göçmenler için "geri dönüş merkezleri" kurulmasına yasal bir çerçeve sağlarken, yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilme süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor.
GERİ DÖNÜŞ MERKEZLERİ
Komisyon'un teklifine göre, Üye Devletler AB dışındaki ülkelerde göçmenler için merkezler açabilecek. Bu merkezlerin amacı, sığınma başvuruları reddedilen ve ülkeden ayrılmaları gereken kişilerin buraya gönderilmesi olarak ifade ediliyor. Ancak Komisyon, bu merkezleri bizzat açmayacak; sorumluluk Üye Devletlere ait olacak. Uluslararası hukuka uygunluk ise temel bir şart olarak sunuluyor.
DAHA SERT YAPTIRIMLAR
AFP’nin haberine göre öneriler yalnızca geri dönüş merkezleriyle sınırlı değil. Avrupa topraklarını terk etmeyi reddeden sığınmacılar için daha katı kurallar ve yaptırımlar da gündemde:
Uzun süreli gözaltı,
Kimlik belgelerine el konulması,
Avrupa'ya giriş yasakları.
Ayrıca, bir Üye Devlet tarafından alınan sınır dışı kararlarının diğer Üye Devletlerce de tanınması planlanıyor. Örneğin, Avusturya'da alınan bir kararın İspanya'da da uygulanması mümkün olacak.
TARTIŞMALI SÜREÇ
Komisyon Üyesi Magnus Brunner, bu adımların "Avrupa'da olup bitenler üzerinde kontrol hissini yeniden kazandıracağını" savunurken, uzmanlar uygulamada büyük soru işaretleri olduğunu vurguluyor. Yine AFP’nin haberine göre Migration Policy Institute Europe'un direktör yardımcısı Camille Le Coz, "Bu merkezleri kim finanse edecek? Hangi ülkelerle nasıl bir iş birliği yapılacak?" gibi soruların yanıtlanmadığını belirtiyor.
AB içinde bu tekliflere yönelik görüş ayrılıkları da dikkat çekiyor. İskandinav ülkeleri ve Hollanda, merkezlerin kurulmasını güçlü şekilde desteklerken, İspanya insan haklarına yönelik endişeler nedeniyle projeye başından beri karşı çıkıyor. İsveç Göç Bakanı Johan Forssell ise "Yıllardır başka sistemler denedik ve işe yaramadılar" diyerek yeni önlemlerin gerekliliğini savundu.
STK’LAR TEPKİLİ
Fransa ise konunun hassas doğası nedeniyle tartışmaların daha çok kenarında kalmayı tercih etti. Öte yandan, sivil toplum kuruluşları (STK'lar) metne sert tepki gösteriyor. PICUM adlı örgütten Silvia Carta, "Daha fazla insanın gözaltı merkezlerine kapatılması, ailelerin parçalanması ve insanların hiç bilmedikleri ülkelere gönderilmesi riski doğuyor" diyerek endişelerini dile getirdi.
Bu önerilerin yürürlüğe girebilmesi için Avrupa Parlamentosu ve Üye Devletlerin onayı gerekiyor. Ancak, göç meselesinin hem siyasi hem de hukuki açıdan son derece hassas olması, 27 Üye Devlet arasında yeni anlaşmazlıklara yol açabilir.
GÖÇ AKIŞINDA DÜŞÜŞ
AB'nin göç politikalarını sertleştirme çağrıları, ilginç bir şekilde, yasadışı geçişlerin azaldığı bir döneme denk geliyor. Frontex verilerine göre, 2024 yılında AB sınırlarındaki göç akışları, Covid sonrası toparlanmanın başladığı 2021'den bu yana en düşük seviyeye ulaşmış durumda.