BM Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yapılan ortak açıklamada, bölgede çatışmalar nedeniyle insani durumun hızla kötüleştiği belirtildi.

Yukarı Nil’deki 13 ilçeden 11’inde halk, artık "acil düzeyde" açlıkla karşı karşıya. Bölgede hükümete bağlı birliklerle silahlı milisler arasında süregelen çatışmalar, evlerin tahrip olmasına, geçim kaynaklarının yok olmasına ve insani yardımların ulaşamamasına neden oluyor.

NÜFUSUN YARISINDAN FAZLASI AÇLIK TEHDİDİ ALTINDA

BM verilerine göre, yaklaşık 32 bin kişi, “felaket düzeyi” olarak tanımlanan koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Bu sayı, önceki öngörülerin üç katı. 

Açıklamada, bu durumun sadece çatışmalarla değil, aynı zamanda artan gıda fiyatları ve ulaşım kısıtlamalarıyla da bağlantılı olduğu vurgulandı.

Güney Sudan’da gıda güvenliği son yıllarda sık sık bozulsa da, ülke nüfusunun %57’si (yaklaşık 6,5 milyon kişi) halen akut gıda güvencesizliği yaşıyor. Ülkede 2017 yılında bazı bölgelerde resmi olarak kıtlık ilan edilmişti.

KITLIK SINIRLARI

Entegre Gıda Güvenliği Sınıflandırma Ağı (IPC), bir bölgede kıtlık ilan edilebilmesi için üç kriterin birlikte sağlanmasını şart koşuyor:

1. Hanelerin %20’si gıdaya ciddi biçimde ulaşamıyorsa veya açlık çekiyorsa,

2. 5 yaş altı çocukların en az %30’u akut yetersiz beslenme yaşıyorsa,

3. Her 10.000 kişide günde iki yetişkin ya da dört çocuk açlık ya da açlığa bağlı nedenlerle ölüyorsa.

BARIŞ OLMADAN GIDA GÜVENCESİ OLMAZ

BM Gıda Programı'nın Güney Sudan temsilcisi Mary-Ellen McGroarty, yaptığı açıklamada, “Çatışmalar sadece evleri değil, toplulukları da parçalıyor. Pazar erişimini engelliyor, gıda fiyatlarını yükseltiyor. Kalıcı barış olmadan bu döngüyü kıramayız” dedi. 

McGroarty, Yukarı Nil’deki halkın güvenli biçimde gıdaya ulaşabilmesi için insani yardım ekiplerinin bölgeye erişimine öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.

ACİL DESTEK ÇAĞRISI

BM ajansları, insani yardımların artırılması ve çatışmalardan etkilenen bölgelere engelsiz erişim sağlanması için uluslararası toplumu acil eyleme geçmeye çağırıyor.