PKK: Newrozu Önder Apo’ya fiziki özgürlük Newrozu haline getirelim
PKK Yürütme Komitesi, her alandaki coşkulu Newroz kutlamalarını Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün en güçlü bir biçimde talep edildiği eylemler haline getirmeye çağırdı.
PKK Yürütme Komitesi, her alandaki coşkulu Newroz kutlamalarını Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün en güçlü bir biçimde talep edildiği eylemler haline getirmeye çağırdı.
PKK Yürütme Komitesi açıklamasında şunlar belirtildi:
“Küresel iktidar ve devlet sistemi tarafından son yüz yılda Kürt halkına yöneltilen soykırım saldırılarının en açık ve ağırlarından olan 16 Mart 1988 Halepçe katliamının 37’nci yıldönümünü yaşıyoruz. Bilindiği gibi, bu soykırım saldırısında çoğu çocuk ve kadın beş binden fazla Kürt insanı katledilmiş bulunuyor. Kutsal kitapların “Cennet” olarak tanımlamış olduğu Kürdistan’ı cehenneme çeviren bu soykırım saldırılarını ve soykırımcıları bir kez daha nefretle kınıyoruz. Halepçe soykırım şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Dört parça Kürdistan’daki halkımızı, varlık ve özgürlük şehitlerini hiçbir zaman unutmamaya, her zaman güçlü sahiplenmeye ve anılarını özgür Kürdistan’da yaşatmaya çağırıyoruz.
‘ÖNDER APO’YA FİZİKİ ÖZGÜRLÜK NEWROZU’
Yine Özgürlük Hareketi, Kürt halkı ve demokratik dostlarımız olarak yeni bir Newroz’u yaşıyoruz. 2025 Newroz’unu Önder Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlattığı yeni hamle temelinde yaşıyor ve dört parça Kürdistan’da ve dünyanın dört bir yanında “Önder Apo’ya fiziki özgürlük Newrozu” olarak büyük coşku içinde kutluyoruz. Önder Apo’nun belirttiği gibi, Newrozlar PKK ile çok daha güzel ve anlamlı yaşanıyor. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere yurtsever halkımız ve demokratik dostlarımız bulunduğu her yerde Newroz meydanlarını dolduruyor ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü her zamankinden çok daha güçlü bir biçimde haykırıyor.
Öncelikle, başta Önder Apo olmak üzere tüm partili yoldaşların, kahraman gerilla güçlerimizin, kadınların ve gençlerin, halkımızın ve dostlarımızın Newroz Özgürlük Bayramını kutluyoruz. Çağdaş Kawa Mazlum Doğan şahsında tüm Newroz şehitlerimizi, Newrozu Çağdaş Özgürlük Bayramı yapan tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Kadınlar ve gençler öncülüğünde halkımızı ve dostlarımızı 2025 Newrozunu çok daha kitlesel ve coşkulu kutlamaya ve Newroz meydanlarında Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü çok daha güçlü bir biçimde talep etmeye çağırıyoruz. Yeni Newroz yılında özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten herkese üstün başarılar diliyoruz.
PRATİK ADIMLAR VE SOMUT DESTEK GEREKİR
Bilindiği gibi, Önder Abdullah Öcalan, kendisiyle görüşen heyet aracılığıyla 27 Şubat günü Çağın Manifestosu niteliğinde tarihi bir çağrı yaptı. Biz de bu çağrıya 1 Mart günü yaptığımız açıklamayla cevap verdik ve pratiğin önünü açmak amacıyla ateşkes ilan ettiğimizi ve çağrının gereklerini yerine getireceğimizi belirttik. Kuşkusuz bütün bunlar derin bir tarih bilincine, ülke ve halk sevgisine ve özgür yaşam tutkusuna dayanıyordu. Kürt özgürlüğü temelinde Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesini ve insanlığın özgür ve demokratik yaşama ulaşmasını amaçlıyordu. Bilerek ve inanarak attığımız adımlar oluyordu.
Şimdi Önder Apo’nun tarihi Çağrısı ve bizim ateşkes ilan edişimiz üzerinden 15 gün gibi bir süre geçmiş bulunuyor. Elbette sabırsız değiliz ve yaptığımız işlerin ciddi zorluklar içerdiğinin bilincindeyiz. Yine Önder Apo’nun Çağrısı ile bizim açıklamamıza içte ve dışta verilen olumlu tepkileri memnuniyetle takip ediyoruz. Ancak zaman da çok önemlidir ve başarı için derin düşünüp birlikte adım atmak kadar zamanı iyi kullanmak da gereklidir. Artık Önder Apo’nun başlattığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Dönemine’ yönelik memnuniyet ve temenni sözlerinin yerini pratik adımların ve somut desteklerin alması gerekir.
TÜM SİLAHLAR SUSMALI
Geçen 15 günlük süre içerisinde ilan ettiğimiz ateşkesi eleştiren ve yetersiz bulan tutumlar olmuştur. Oysa ateş kesilmeden, yani silahlar susmadan değil politik ve pratik adım atmak, sağlıklı bir tartışma yürütmek bile mümkün değildir. Bu nedenle, ilan ettiğimiz ateşkesi önemli bir pratik adım ve Önder Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısının pratikleşmesi için ön açıcı olarak görüyoruz. Tabi tek yanlı ateşi kesmekle de böylesi pratik adımlar atmak mümkün olmaz, pratik adımlar atabilmek için tüm silahların susması gerekir.
Ne var ki Türkiye’deki iktidarın pratik uygulamaları bu duruma tam denk düşer olmamıştır. Türk ordusunun askeri saldırıları önceki sürece göre kısmi azalmış olsa da geçen iki haftalık tek yanlı ateşkes döneminde toplam 73 uçak saldırısı, 4175 top ve obüs atışı, 8 kez yasaklı silah kullanımı yaşanmıştır. Silahlı keşif uçakları her gün sürekli uçmaktadır. 27 Şubat’tan sonra Önder Abdullah Öcalan ile herhangi bir görüşme olmadığı için, İmralı koşullarında herhangi bir değişikliğin olup olmadığını bilemiyoruz. İmralı sistemi hala eskisi gibi işletilmeye çalışılıyor. Bazı görüşme ve tartışmalar basına yansısa da meclisin konuya ilişkin çalışma yaptığına dair somut bir şey gözlenmiyor.
1 MART AÇIKLAMAMIZDA BELİRTİKLERİMİZ GEÇERLİLİĞİNİ KORUMAKTADIR
Bunları Newroz vesilesiyle ve sadece kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla belirtiyoruz. Sürece ilişkin yürütülen tartışmaları ve gösterilen çabaları takip ediyoruz. Newroz sonrasında yeniden bir değerlendirme yapacak netliğin ortaya çıkacağına inanıyoruz. Zira bizim açımızdan her şey nettir. Şimdiye kadar bize Önder Abdullah Öcalan’ın yazılı bir mektubu ulaşmış ve tarafımızdan gereken cevap erkenden verilmiştir. Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat günü basına açık yapılan çağrısına da 1 Mart günü yanıt verilmiş, esas olarak mektupta belirtilenler kamuoyuyla da paylaşılmıştır. Bunlar dışında geçen süreçte Önder Abdullah Öcalan ile herhangi bir ilişkilenme durumumuz olmamıştır. Kongre yapma, silah bırakma ve PKK’nin feshi gibi temel konularda 1 Mart tarihli açıklamamızda belirttiklerimiz geçerliliğini korumaktadır. Zira bunların ne zaman ve nasıl yapılacağına dair Önder Abdullah Öcalan’dan bize ulaşmış herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
SÜREÇ CİDDİYET, DUYARLILIK VE SABIR İSTEMEKTEDİR
Çok açık ki, içine girdiğimiz süreç ciddiyet, duyarlılık ve sabır istemektedir. Yine doğru temelde büyük bir çabayı ve mücadeleyi gerektirmektedir. Süreç herkesi içine almakta ve geçmişi özeleştiri temelinde sorgulayarak ciddi bir demokratik değişim ve dönüşüm istemektedir. Biz tarafımızdan sürece böyle yaklaşıyor ve başarının da bu temelde olacağına inanıyoruz. İçte ve dışta herkesi de Barış ve Demokratik Toplum Dönemine böyle yaklaşmaya çağırıyoruz.
Özellikle sürecin öncü güçleri olarak kadınların ve gençlerin, yine sürecin temel mücadele gücü olan yurtsever halkımızın ve demokratik dostlarımızın bu konuda çok fazla duyarlı ve çaba sahibi olması gerekiyor. Kendilerini demokratik dönüşüme uğratarak sürece başarıyla öncülük ettikleri gibi, geliştirdikleri etkili demokratik eylemlerle de iktidar çevreleri üzerinde baskı oluşturup onları pratik adımlar atmaya zorlamaları önem taşıyor. Açık ki 8 Mart kutlamaları bu konuda önemli bir başlangıç oluşturdu. Haftalara yayılan her alandaki Newroz kutlamalarının da tamamen bu temelde olması ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü en yüksek sesle ve en güçlü bir biçimde sahiplenmesi gerekiyor.
Bunlar temelinde, başta Önder Apo olmak üzere halkımızın ve dostlarımızın Newrozunu bir kez daha kutluyor, her alandaki coşkulu Newroz kutlamalarını Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün en güçlü bir biçimde talep edildiği eylemler haline getirmeye çağırıyoruz!
Newroz pîroz be!
Bijî Rêber APO!”