Trump yönetimi göçmen politikasını daha da sertleştirerek yeni bir uygulamaya geçti: Göçmenleri tespit etmek için ev sahiplerinin iş birliği isteniyor.

Son haftalarda, ABD’nin birçok eyaletinde ev sahipleri, kiracılarına ait belgeleri hükümete iletmeleri konusunda resmi talepler almaya başladı. 

Kiralama sözleşmeleri, kimlik fotokopileri, adres bilgileri ve diğer kişisel veriler talep edilen belgeler arasında yer alıyor. Bazı ev sahipleri doğrudan telefonla aranırken, bazıları İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı sahtecilikle mücadele ofisinden resmi celpler aldıklarını belirtiyor.

Bu belgelerin paylaşılması, göçmenlik makamlarına ülkede yaşayan kişilerin aile yapıları, iş durumları ve tam konumları hakkında detaylı bir harita sunabilir. Ancak bu taleplerin çoğu yargıç imzası taşımadığı için hukuki bağlayıcılığı tartışmalı. 

Buna rağmen, İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, ev sahiplerinin iş birliği yapmaması durumunda cezai yaptırımlarla karşılaşabileceklerini duyurdu.

Trump yönetiminin bu yeni yöntemi, mevcut durumda yürürlükte olan sert göçmenlik önlemlerini tamamlıyor. 

Geçtiğimiz hafta Başkan Trump, yasa dışı göçle mücadele kapsamında dört yıllık 170 milyar dolarlık rekor bir bütçeyi içeren yasayı imzaladı. 

Bu bütçe, gözaltı merkezlerinin kapasitesini iki katına çıkarmayı, ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi) personelini artırmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı amaçlıyor.

Yeni uygulamanın, hem kiracılar hem de ev sahipleri arasında tepkiyle karşılandığı bildiriliyor. Bazı hukukçular ve göçmen hakları savunucuları, bu yaklaşımın özel hayata müdahale olduğunu ve yeni bir hukuk mücadelesine yol açabileceğini belirtiyor.