9 cezaevine ilişkin rapor: Tecrit, keyfi kararlar, hak ihlalleri derinleşiyor

Wan’daki hukuk ve sivil toplum örgütleri, Van, Ahlat, Patnos, Iğdır, Kalkandere, Giresun ve Beşikdüzü cezaevlerine dair yaptıkları ziyaretlerin ardından hazırladıkları kapsamlı raporu kamuoyuyla paylaştı.

9 CEZAEVİNDEKİ DURUM

Serhat bölgesi ve Karadeniz’deki bu cezaevlerine ilişkin rapor Wan Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Wan-Colemêrg Tabip Odası tarafından hazırlandı. 

Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonunda açıklanan rapor, Van F Tipi, Van Yüksek Güvenlikli, Van T Tipi, Ahlat T Tipi, Patnos L Tipi, Iğdır S Tipi, Kalkandere L Tipi, Giresun Espiye L Tipi ile Beşikdüzü T Tipi Kapalı cezaevlerini kapsıyor. 

Cezaevlerinde yaşanan sistematik hak ihlallerine dikkat çekilen raporda, mahpusların ağır tecrit koşullarına maruz bırakıldığı ve keyfi idari uygulamalarla tahliyelerinin engellendiği vurgulandı.

SAĞLIK HAKKI İHLALLERİ

Mahpusların hastaneye sevk taleplerinin ya reddedildiği ya da geciktirildiği, bazı durumlarda kelepçeli muayene ve ağız içi araması dayatmaları nedeniyle insan onuruna aykırı muameleyle karşılaştıkları belirtildi. Bu uygulamaları kabul etmeyen mahpusların tedavi edilmeden cezaevine geri gönderildiği aktarıldı.

KÜRTÇEYE VE YAYINLARA SANSÜR

Raporda, Kürtçe kitap ve mektupların birçok cezaevinde 6 yıldır verilmediği, tercüme edilememesi gerekçesiyle bu yayınların engellendiği kaydedildi. Aynı şekilde Yeni Yaşam, Evrensel ve Cumhuriyet gibi muhalif gazeteler ile bazı televizyon kanallarının da mahpuslara ulaştırılmadığı belirtildi.

DEVAM EDEN PANDEMİ YASAKLARI

Pandemi döneminde askıya alınan sosyal etkinlikler, kurslar ve spor faaliyetlerinin hâlâ yasak olduğu; mahpusların izole edilerek tam bir tecrit altında tutulduğu vurgulandı. Görüşme ve iletişim haklarının da kısıtlandığı, görüntülü görüşme taleplerinin “altyapı yok” gerekçesiyle reddedildiği, ancak bu hakkın adli tutuklulara tanındığı ifade edildi.

KEYFİ ARAMALAR VE BASKILAR

Rutin oda aramalarının amacı dışında kullanıldığı, askeri nizam dayatmalarıyla mahpusların eşyalarının dağıtıldığı ve psikolojik baskıya dönüştüğü aktarıldı.

KEYFİ GEREKÇELERLE ENGELLENEN TAHLİYELER

Raporda en çarpıcı bulgulardan biri ise Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları’nın mahpusların koşullu salıverilmesini gerekçesiz şekilde engellemesi oldu. “Örgütten ayrıldığına dair tespit yapılamadı”, “suç işlemeye meyilli” gibi soyut ifadelerle tahliyelerin sistematik biçimde ertelendiği belirtildi.

TEMEL TALEP: GÖZLEM KURULLARI KALDIRILSIN

Raporu açıklayan avukat Mehtap Işık, yeni yönetmeliklerle verilen yetkilerin kötüye kullanıldığına dikkat çekerek, “Bu nedenle ilgili yönetmeliğin iptali ile hapishane gözlem kurullarının yetkilerinin kısıtlanması veya bu uygulamanın tamamen ortadan kaldırılması çağrımızı yineliyoruz.” dedi.