"HDP’yi Kapattırmayacağız, Faşizmi Birlikte Yeneceğiz" sloganıyla Avrupa'da yapılan eylemlere HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından mesaj gönderildi.

Buldan ve Sancar, "HDP’nin AKP-MHP rejimi tarafından kesintisiz olarak baskıya uğraması dolayısıyla düzenlediğiniz bu dayanışma mitingine pandemi koşullarından dolayı fiziken katılamıyor olsak da kalben orada olduğumuzu bilmenizi isteriz. Öncelikle bu dayanışma mitingini selamlıyor ve HDP’yi sahiplenen, desteğini esirgemeyen sizleri sevgiyle ve özlemle kucaklıyoruz" dedi.
Eşbaşkanların mesajında şunlar da ifade edildi:
"Dünyayı son iki yıldır izole eden pandemiye rağmen, iyi insanlar kesintisiz olarak barış, demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi vermeye devam ediyor.  HDP olarak biz de bu ucube rejimin baskıcı, inkarcı, asimilasyoncu, rantçı ve talancı uygulamalarına karşı mücadelemizi sizlerden aldığımız güçle aralıksız bir biçimde sürdürüyoruz. 2014 yılından bu yana, ilkelerimizden taviz vermeksizin yürüttüğümüz bu mücadeleyle baş edemeyen iktidar bloğu, binlerce üyemizi, HDP’ye gönül veren insanlarımızı, eşbaşkanlarımızı ve milletvekillerimizi adaletsiz bir biçimde siyasi rehine olarak cezaevlerine gönderdi. Buradan eski Eşbaşkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş nezdinde tüm rehinelere selamlarımızı ve dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.
Bunun yanı sıra 4 Kasım darbesinden itibaren binlerce aktif siyasetçimiz, hukuksuz yargılamalara maruz kaldıkları için başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde siyasi mülteci olarak yaşamak zorunda bırakılmıştır. İnsanları, iradeleri hilafına yurtları dışında yaşamak zorunda bırakan bu düzeni değiştirmek boynumuzun borcudur. Sürgünde yaşamak zorunda bırakılan tüm yoldaşlarımızı da coşkuyla selamlıyoruz.
Biz ilkelerimizden, duruşumuzdan ve azmimizden taviz vermedikçe bu ittifakın yarattığı faşizan iklim, parti binalarımıza saldırıların da yolunu açtı. Bildiğiniz üzere İzmir il binamızda genç bir kadın yoldaşımız Deniz Poyraz, hunharca katledildi. Deniz Poyraz’ın verdiği mücadele; gençliğin, kadının, Kürdün mücadelesiydi; Mardin’den İzmir’e uzanan özgür bir Türkiye’nin mücadelesiydi. Deniz’i katledenler aynı zamanda demokrasi mücadelesini, özgür bir Türkiye mücadelesini de katletmek istediler. Ama bunu asla başaramayacaklar, çünkü bizler buna asla izin vermeyeceğiz. Çünkü demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ve barışın sigortası HDP’dir. Burada, sizlerin huzurunda Deniz yoldaşımızı bir kez daha saygıyla anıyor ve verdiği mücadelenin başarıya ulaşacağı sözünü tekrarlamak istiyoruz."

'MİLYONLARIN İRADESİ HDP HEDEFTE'

Mesajda, AKP-MHP iktidarının milyonların iradesi olan HDP’yi siyasetin dışına atmaya çalıştığına dikkat çekilerek, şöyle denildi:

"DAİŞ’in Kobanê’de işlediği insanlığa karşı suçları protesto eden HDP’liler binlerce yıl ceza talebiyle yargılanıyor. Ayrıca partimize karşı açılan kapatma davası aracılığıyla milyonların iradesi ve Kürt halkının siyasi temsil hakkı hiçe sayılmak isteniyor. Bu davalar, siyasi kumpas davalarıdır ve amaç, HDP’yi, seçmenlerini ve savunduğu değerleri demokratik siyasetin dışına çıkarmaktır. Ama tekrar ediyoruz, bunu asla başaramayacaklar. Çünkü HDP ve fikriyatı çok güçlüdür ve bu gücünden aldığı meşruiyetle her yerdedir. Mardin’de bir nalbant dükkânı da, İstanbul’da bir fırın da, İzmir’de bir seyyar satıcı tezgâhı da, Samsun’da bir büro da HDP Genel Merkezi’dir. Bir kadın partisi olan HDP aynı zamanda kadın mücadelesinin bir merkezidir. Kadınların ve gençlerin mücadelesiyle HDP bugün en önemli değişim ve demokrasi gücü durumundadır.  

'NEFES ALDIĞIMIZ HER YERDE EYLEMDE OLALIM'

Biliyoruz ki, Avrupa kentlerinde gözünüz kulağınız bu rejim karşısında HDP’nin ve HDP çatısı altında buluşan kesimlerin mücadelesine odaklanmış durumdadır. Bunun bir ayağı da sizlerin kendi yaşam alanlarınızda verdiğiniz mücadeledir. Belirtmek isteriz ki, HDP’ye yönelik en yoğun saldırıların yaşandığı böylesi dönemlerde bu mitinglerin düzenlenmesi, HDP’nin barış, demokrasi, özgürlük ve adalet anlayışına dair inancın ne kadar köklü ve derin olduğunun göstergesidir. Partimize yönelik sistematik saldırılara karşı Avrupa kentlerinde düzenlediğiniz bu buluşmalar, sadece Türkiye’deki baskıcı, tekçi ve otoriter rejime bir cevap olmayacak, aynı zamanda dünyanın geri kalanında yürütülen benzer uygulamalara yönelik de açık bir mesaj niteliği taşıyacaktır. Çünkü bu tavır, Avrupa’da demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını görmezden gelerek bu tip rejimlere destek veren  anlayışa karşı da alınmış bir tavırdır. AİHS başta olmak üzere uluslararası insan hakları antlaşmalarını yok sayarak ülkeyi adeta açık cezaevine çeviren iktidarlara verilen tavizler ve sunulan destekler, Avrupa’nın savunduğunu iddia ettiği evrensel değerlerle açıkça çelişmektedir. Bu nedenle sizlerin barışa, demokrasiye, özgürlüğe ve adalete çağrınız yalnızca Türkiye ve Kürdistan’a yönelik değil, Avrupa’ya ve dünyanın geri kalanına da seslenmektedir."

Pervin Buldan ve Mithat Sancar, mesajlarının sonunda şunları ifade etti: "Bulunduğunuz her yer HDP’dir ve HDP’nin değerlerini ve ilkelerini savunma yeridir. Kapatma ve Kobanê davaları başta olmak üzere HDP’ye yöneltilen sistematik saldırılara karşı yaptığımız savunmalar yalnızca mahkeme salonlarında yürütülmeyecek, bu mitingler gibi alanlarda, nefes aldığımız her mekanda sürdürülecektir. Hepinizi tekrar selamlıyor, bu onur mücadelesinde başarılar diliyoruz."