‘Mahkeme Gökhan Yıldırım için ‘ölürsen öl’ kararı aldı’

Avukat Seda Şaraldı, Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri’de tecritte tutulan Gökhan Yıldırım’ın yaşam hakkının ihlal edildiğini kabul etmesine rağmen infaz ertelemeyi kaldırarak “Hapishanede ölürse ölsün” yönünde karar aldığını vurguladı.

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde adil yargılanma talebiyle yaptığı ölüm orucunun 256. gününde 6 ay infaz erteleme kararıyla 5 Eylül 2022 tarihinde tahliye edilen Gökhan Yıldırım’ın infaz erteleme süreci dolmadan tekrar tutuklanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının bu keyfi tutukluluğa yaptığı itiraz infaz hakimliğince kabul edilmesine rağmen savcının itirazı üzerine tahliye Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından engellendi. ANF’ye konuşan Gökhan Yıldırım’ın avukatı Seda Şaraldı, yaşam hakkı yerine polis raporuna göre sözde “toplum güvenliği”ni önceleyen mahkemenin resmen Gökhan için hapishanede ölürse ölsün yönünde karar aldığına işaret etti.

‘GÖKHAN İÇİN YASADA OLMAYAN BİR PROSEDÜR UYGULANDI!’

Avukat Şaraldı, müvekkili Gökhan Yıldırım’ın hakkındaki 6 aylık infaz erteleme kararının süresi henüz dolmadan tutuklandığını hatırlattı. İnfaz ertelemenin Adli Tıp Kurumu’nun cezaevinde kalabilir veya kalamaz yönünde vereceği rapora bağlı olarak kaldırılabileceğini belirten Şaraldı, ancak Gökhan Yıldırım için Tekirdağ İnfaz Savcılığı’nın yasada olmayan bir prosedür işlettiğine dikkat çekti. Şaraldı yaşanan süreci şöyle anlattı: “Gökhan hakkında infaz erteleme kararı verildiğinde, savcı İstanbul Emniyeti’ne Gökhan’ın sürekli izlenmesini ve durumunun kendisine rapor edilmesini istedi. Gökhan zaten İstanbul polisinin sürekli gözetimi altındaydı. Annesinin cenazesine gittiği bile izlendi. Durum böyleyken Tekirdağ Emniyeti Gökhan’ın sosyal medya paylaşımlarının ve yaptığı basın açıklamalarının yer aldığı bir rapor hazırlayarak Gökhan’ın toplum güvenliği için somut bir risk oluşturduğunu iddia etti. Bu rapor üzerine infaz erteleme kararı kaldırıldı. Burada esas ilginç olan nokta ise prosedür gereği Gökhan’ın toplum güvenliği için risk teşkil edip etmediği hususu infaz erteleme kararı verilmeden önce sorulması gerekirken, bu yapılmadı.”

‘MAHKEME YAŞAM HAKKI YERİNE TOPLUM GÜVENLİĞİNİ ÖNCELEDİ’

Şaraldı, avukatları olarak bu tutuklamaya yaptıkları itirazın ise İnfaz Hakimliği tarafından kabul edildiğini ancak savcının Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etmesi üzerine infaz erteleme kararının kaldırıldığına dikkat çekti. Kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini aktaran Şaraldı, müvekkillerinin tutuklu kalmasının hukuki bir zemini olmamasına rağmen sürekli müdahaleyle ve yasadışı kararlarla hapsedildiğini vurguladı. Şaraldı, “Özellikle Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında yaşam hakkı ve toplum güvenliği arasında tartışma yapılmış. Mahkeme Gökhan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğini kabul etmiş ancak toplum güvenliğini öncelemiş. Bu da açıkça Gökhan açısından, ‘Tedavi olamıyorsa olamasın, hapishanede de ölüyorsa ölsün’ yönünde bir karardır” dedi.

‘TECRİT GÖKHAN İÇİN HAYATİ SORUNLAR YARATABİLİR!’

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmaya hazırlanan Şaraldı, tek başına yürümekte zorlanan ve sürekli baş dönmesi nedeniyle denge sorunu yaşayan müvekkili Gökhan Yıldırım’ın 1 haftadır Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde tek kişilik tecrit hücresinde tutulduğuna ve ihtiyaçlarını karşılayamadığına dikkat çekti. Şaraldı, Gökhan’ın kaldığı hücrenin iki katlı olduğu ve merdivenlerden düşme gibi olası bir durumun ciddi hayati sorunlar yaratabileceği uyarısında bulundu. Tedavinin de yarım kaldığını belirten Şaraldı, “Gökhan kendisine verilen nöropatik ilaçları kullanmak istemiyordu ve başkaca tedaviler denemeyi tercih etmişti. Tabii bu tedavilere ulaşması imkansız hale geldi hapishanede” diye konuştu.

Şaraldı, müvekkillerinin başına gelebilecek her olumsuzluktan infaz erteleme kararını keyfi bir biçimde kaldıran yargı kurumlarının sorumlu olacağını vurguladı.