YJK-E tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük ağır tecride ve İmralı'dan 3 yılı aşkın süredir haber alınamamasına dikkat çekti.

"Bu hukuksuzluğa sessizlik ve tepkisizliğiyle yeşil ışık yakan Avrupa ülkeleri ve NATO bu suça ortak olduğunu da Kürt halkı nezdinde ispatlamıştır" denilen açıklamada, CPT'nin ise Kürt halkına doğru bilgileri sunması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, "CPT Yürütme Sekreteri Chetwynd'in 2022'deki İmralı Cezaevi ziyaretinin hâlâ muğlaklığını koruyarak gizli bir görüşme olduğunu belirtmesi ve raporun paylaşılmasının sorumlusunun Türk hükümeti olarak göstermesi bizim açımızdan büyük bir aymazlıktır" ifadeleri yer aldı.

'KÜRT HALKI ÖNDERLİĞİNİN ETRAFINDA KENETLENDİĞİNİ GÖSTERDİ'

Açıklamada, "CPT'nin bu sorumluluğunu yerine getirmesi için TJK- E'nin hamlesi kapsamında YJK-E olarak Avrupa'da mektup kampanyası başlatılmıştır. Kampanyanın ilk haftasında 'Rêber Apo'nun Özgürlüğü Bizim Özgürlüğümüzdür' şiarıyla Kadın Meclislerimiz büyük bir sahiplenmeyle çalışma yürüterek ilk haftada 1071 mektup göndermiştir" denildi.

Açıklamada, 'Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm' hamlesine de dikkat çekilirken, yerel seçimlerdeki DEM Parti zaferinin de Kürt halkının gücünü ve direnişini gösterdiği belirtildi, "Kürt halkı, Önderliğin etrafindaki büyük kenetlenmesini dünyaya göstermiştir" denildi.

KAMPANYAYA ÇAĞRI

YJK-E, şunları da belirtti:

"Önderliğimiz özgür olana kadar eylem ve etkinliklerimiz, kampanyalarımız büyüyerek devam edecektir. Biz kadınlar Önderliğimizin üzerinde geliştirilmek istenen soykırım politikalarına karşı tüm demokratik haklarımızı kullanarak mücadeleyi sürdüreceğiz. Devam eden kampanya ekseninde başta kurumlarımız, yöneticilerimiz olmak üzere tüm kadın kitlemizi CPT'ye mektup gönderme eyleminde bize destek olmaya ve beraber mücadele etmeye davet ediyoruz."