Hapishanelerde tutsaklara yönelik hak ihlalleri sürüyor. Çeşitli hak ihlalleriyle gündemden düşmeyen Bolu F Tipi Cezaevi’nde, 35 tutsağın tahliyesinin İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “iyi halli” olmadıkları gerekçesiyle ertelendiği öğrenildi. Tahliyesi ertelenen tutsakların birçoğu 30 yıldır cezaevinde tutulurken, tahliyelerinin birden çok kez ertelendiği öğrenildi.
Bunlardan biri de 1992 yılında tutuklandıktan sonra müebbet hapis verilen Mehmet Deniz Güzel. İnfaz süresini bitirmesine rağmen 33 yıldır cezaevinde tutulan Mehmet Deniz Güzel'in, hücre cezaları gerekçe gösterilerek infazı 2 buçuk yıl ertelendi.
Hücre cezalarının sona ermesiyle kurula çıkarılan Mehmet Deniz Güzel'in tahliyesi, keyfi gerekçelerle iki kez ertelendi. İnfazı altı ay ertelenen Mehmet Deniz Güzel'in, bu ağustos ayında yeniden kurula çıkması bekleniyor.

Yaşanan bu süreçte Bolu Cezaevi’nin sistematik bir işkence merkezi haline geldiğini belirten Mehmet Deniz Güzel'in kardeşi Emin Güzel, "Ortada ne hukuk ne de insan hakları var. Cezaevlerinde sindirme politikası uygulanıyor" diyerek tahliye ertelemelerine tepki gösterdi.
33 YILDIR CEZAEVİNDE
1992 yılında, Lice ile Bingöl’ün Genç ilçesi arasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Deniz Güzel, aradan geçen 33 yıla rağmen hâlâ cezaevinde tutuluyor. Müebbet hapse çarptırılan Güzel’in infazı tamamlandığı hâlde, tahliyesi keyfi gerekçelerle sürekli erteleniyor.
Emin Güzel’in anlatımına göre, kardeşi Deniz Güzel yakalandıktan sonra ilk olarak Bingöl Cezaevi’ne gönderildi. Yaklaşık bir ay burada kaldıktan sonra Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Altı ay sonra da Bartın Cezaevi’ne sürgün edilen Güzel, 2003–2004 yıllarına kadar burada kaldı.
Ardından Kandıra Cezaevi’ne götürüldü ve üç yıl burada tutuldu. 2007 yılında Bolu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Deniz Güzel, o tarihten bu yana aynı cezaevinde kalıyor.
'ÇOK KİTAP OKUYORLAR' GEREKÇESİYLE TAHLİYELER ERTELENİYOR!
Kardeşi Emin Güzel, Deniz Güzel’in infazı tamamlanmış olmasına rağmen tahliyesinin çeşitli disiplin cezaları gerekçe gösterilerek yıllardır engellendiğini belirtti. Ancak bu disiplin cezalarının çoğunluğunun keyfi olduğuna dikkat çekti:
“Kardeşim sadece ‘Sayın Öcalan’ dediği için ceza aldı. Kamera kırdığı iddiasıyla bir yıl ceza verildi. Kandıra Cezaevi’nde üç ve on bir günlük iki ayrı hücre cezası verildi. Bu cezalar, daha sonra yapılan itirazlarla kaldırıldı. Şu anda hakkında hiçbir aktif hücre cezası yok.
Şubat 2025’te infazı düzeldi ancak hapishane idaresi infazı üç ay erteledi. Ardından, bu süreyi bir kez daha üç ay uzattı. Kurullarda, pişman olup olmadığınız, ne kadar kitap okuduğunuz, suyu fazla kullanıp kullanmadığınız, imamla görüşüp görüşmediğiniz gibi kişisel tercihler gerekçe gösteriliyor. Bu değerlendirmeler hiçbir şekilde hukuki değil.”
'ORTADA NE HAK NE DE HUKUK VAR’
Deniz Güzel gibi, Bolu Cezaevi’nde onlarca mahpusun aynı durumda olduğunu söyleyen Emin Güzel, yaklaşık 35 kişinin tahliyesinin defalarca ertelendiğini, bazılarının tahliyesinin 7, 8, hatta 9 kez reddedildiğini ifade etti.
Emin Güzel, “Son iki yıl içinde bu durumdaki mahpuslardan sadece ikisi tahliye edildi: Sedat Atsız ve Ramazan Uğural. Ramazan ancak üçüncü ertelemeden sonra serbest kalabildi. Cezaevlerinde sistematik bir sindirme politikası yürütülüyor. Artık ne hukuku ne de insan haklarını tartışıyoruz. Çünkü ortada hukuk da yok, hak da.
AİHM kararlarını tanımayan, kendi Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir devletle karşı karşıyayız. Cezaevlerindeki bu uygulamalar rastgele değil, bilinçli bir politika” diye konuştu.
Cezaevinde 30 yılı aşkın süredir tutulan yüzlerce mahpusun olduğunu belirten Güzel, bu insanların direnmeye devam ettiğini söyledi:
“Zaten en fazla 36 yıla kadar içeride tutulabilirler. Birçoğu zaten 2–3 yıldır fazladan içeride. Ama arkadaşlarımız yılmıyor. Başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere, tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Demokratik Toplum Sözleşmesi’nin tartışıldığı bu süreçte, hasta tutsaklar, infazı yakılanlar, cezasının büyük kısmını tamamlamış olanlar bir an önce tahliye edilmelidir.”
'SAMİMİ ADIMLAR ATILMALI'
Emin Güzel, çözüm için yeni bir yasa bile gerekmediğini ekleyerek şunları söyledi: “Torba yasa vaadiyle sürekli oyalama yapılıyor. Oysa bu insanlar zaten cezalarını bitirdi. Keyfi gerekçelerle içeride tutuluyorlar. DEM Parti ile Adalet Bakanlığı arasında görüşmelerin sürdüğü söyleniyor, ama halka sürekli ‘Sonbaharda torba yasa çıkacak’ diye umut veriliyor. Bu sorun, samimi bir yaklaşımla çözülebilir.”
Sürecin kritik olduğunu vurgulayan Emin Güzel, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Konuşulacak çok şey var ama şu an bazı şeyleri söylemek istemiyoruz. Çünkü bir yanda gerillalar silah bırakırken, diğer yanda devletle en üst düzeyde görüşmeler yürütülüyor. Artık oyalama değil, somut adımlar atılmalı.”