PJAK Îqbal Muradî’yi andı: Direniş ve mücadelenin sembolü

PJAK Şehit Aileleri Komitesi, insan hakları aktivisti ve yurtsever Îqbal Muradî’yi şehadetinin 7’nci yıldönümünde anarak, şehitlerin takipçisi olacaklarını vurguladı.

Kürdistan İnsan Hakları Derneği Üyesi Îqbal Muradî, 17 Temmuz 2018 gecesi Süleymaniye kentine bağlı Pênciwîn  ilçesinde suikast sonucu şehit düşmüştü. Cenazesi bir gün sonra, 18 Temmuz sabahı  Pênciwîn’in Ali Awa çayı kenarında bulunmuştu. 

PJAK Şehit Aileleri Komitesi, Îqbal Muradî’nin şehadetinin yıldönümü vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, “Şehit Îqbal Muradî halkımızın özgürlüğü uğruna verilen direnişin ve mücadelenin sembolüdür” dedi. 

PJAK’ın açıklaması şöyle;

“İnsan hakları savunucusu, yurtsever ve partimizin destekçisi Şehit Îqbal Muradî’nin şehadetinin 7’inci yıl dönümünde, özgürlük yolunda hayatını feda eden tüm şehitleri anıyor ve şehitlerin izinden gitme sözümüzü yineliyoruz.

17 Temmuz 2018’de, İran rejiminin kiralık güçleri, Kürdistan İnsan Hakları Derneği Sorumlusu, partimizin yurtseveri ve dostu yoldaş Îqbal Muradî’yi alçakça ve haince katlettiler. Bir kez daha, Eşbaşkanlığımız, yoldaşlarımız, tüm dostlarımız ve yurtsever halkımız adına bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.

Dostlar, yoldaşlar, barış, özgürlük ve demokrasi destekçileri;

Şehit Îqbal Muradî, hayatını halkının ve ülkesinin özgürlüğüne adadı. Uzun yıllar boyunca ulusal ve devrimci mücadelede aktif rol aldı. Zor dönemlerde zulme, işgale, faşizme ve diktatörlüğe karşı savaştı. Halkımızın umutları ve hedefleri için özgür bir ülke uğruna mücadele etti.

O, devrimci ve mücadeleci bir aileyi biraraya getirerek İran rejimi ve onun ayrımcı politikalarına karşı asla boyun eğmedi ve halkımıza, son anına kadar Kürdistan’ın özgürlüğü için mücadele eden evladı Zanyar Muradî’yi verdi.

Doğu Kürdistan’ın mücadeleci yurtseverlerinden biri olarak halkımızın ulusal birlik siyasetine inandı ve Kürdistan’a yönelik saldırı ve işgallere karşı asla geri adım atmadı. Her zaman demokratik ve özgürlükçü bir duruş sergiledi.

İran rejimi ve onun destekçileri,  Îqbal Muradî gibi yurtsever bir şahsiyeti kabul edemediler. Bu yüzden onu kanla ve terörle susturmaya çalıştılar.

Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz: Yoldaş, dost ve halkımızın yurtseveri Şehit Îqbal Muradî nezdinde İran rejiminin halkımıza, yurtseverlere ve özgürlük yanlılarına karşı yürüttüğü baskı, tutuklama, işkence ve idam politikalarını kınıyoruz ve daha güçlü bir sesle bu politikaları teşhir ediyoruz.

7 yıl geçmesine rağmen bu terör saldırısının failleri Kürdistan Bölgesi Hükümeti yetkilileri tarafından açığa çıkarılmadı ve cezalandırılmadı.

İşgale hizmet eden güçler Güney Kürdistan’da dolaşıyor ve bu tür suikastları tekrar ediyorlar. Ay, mevsim ve yıl fark etmiyor; bu topraklarda her zaman bir yurtsever, bir özgürlük yanlısı katlediliyor.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti yetkililerinin sorumsuzluğu, bu tür suikast ve cinayetlerin yayılmasına ve artmasına neden oldu. Bu sorumsuzluk, sivil ve siyasi aktivistlerin her gün hak ihlalleri, sürgün, cinayet ve infazlarla karşı karşıya kalmasına neden oldu.

Değerli dostlar ve yoldaşlar;

Herkesi bu hain saldırıyı kınamaya ve bir kez daha Kürdistan Bölgesi yetkililerine, İran ve Türkiye’nin işgalci politikalarına karşı tutum almaları çağrısında bulunuyoruz.

Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz: Yoldaşlarımız Îqbal Muradî ve Behruz Rehîmî halkımızın emekçi, yurtsever ve fedakâr çocuklarıydı. Onlar tereddütsüz bir şekilde halkımızın özgürlüğü ve onuru için mücadele ettiler. Onların çabaları özgürlük mücadelesinde yol gösterici olmaya devam ediyor.

Zor koşullar nedeniyle Güney Kürdistan’a sığınmak zorunda kaldılar. Ancak onlar halkımızın gasp edilen haklarının kazanılması uğruna yoksulluk ve zorluk içinde yaşamayı göze aldılar.

Bu nedenle yoldaşlarımız adına bir kez daha belirtiyoruz: Terör ve baskı politikaları halkımızı mücadelesinden koparamaz. Halkımızın ısrarı ve yurtseverlik kararlılığı bu gerçeği kanıtlamıştır. Terör, işkence, idam, tutuklama ve baskı politikaları halkımızı ve özgürlük yanlılarını yenemez.

Bu yıl dönümünde bir kez daha Güney Kürdistan’daki kurumlara, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne ve ilgili taraflara çağrıda bulunuyoruz;

Halkımızın Güney Kürdistan’da şehit edilen yurtseverleriyle ilgili yürütülen soruşturmaların sonuçlarını kamuoyuna açıklayın ve ulusal sorumluluklarınızı yerine getirin.

Aynı zamanda Güney ve Doğu Kürdistan ile yurtdışındaki tüm yurtsever, özgürlükcü ve mücadeleci halkımıza çağrımızdır: İşgalci rejimlerin Kürdistan’a ve onun kahraman, emekçi evlatlarına yönelik tüm adaletsiz ve hain politikalarına karşı ses yükseltin. Soykırım, inkâr, etnik ve ırkçı ayrımcılığa karşı durun; barışın ve demokratik yaşamın gelişmesine katkı sağlayın.”