GÖRÜNTÜLÜ

Cuma Tak: Şehitlerimiz mücadeleyi yönlendiren öncülerimizdir

Siyasetçi Cuma Tak, şehitlerin bugünlere yön verdiğini belirtirken, Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile pozitif entegrasyonun önemine dikkat çekti.

Fransa’nın Strasbourg kentinde, 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi'nin yıldönümünde şehitler için bir anma etkinliği düzenlendi. Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nde gerçekleşen etkinlik, Kürdistan Devrim Şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Etkinlikte, Kürt siyasetçi Cuma Tak bir konuşma yaptı. Tak, 52 yıllık mücadelenin en büyük yaratıcılarının şehitler olduğunu belirterek, onların sadece birer anı değil, mücadeleyi yönlendiren, ona ruh ve anlam katan öncüler olduğunu vurguladı.

“Şehitlerimizi unutmak, köklerimizden kopmak demektir. O zaman ne mücadelenin ne de yaşamın bir anlamı kalır” diyen Tak, 14 Temmuz şehitlerinin bugünlere yön verdiğini ve mücadelenin özünü oluşturduğunu söyledi.

‘BU HAREKET YAŞAMI ÖLÜMLER İÇİNDE YARATTI’

1982 yılında Diyarbakır Cezaevi'nde gerçekleşen Büyük Ölüm Orucu Direnişine dikkat çeken Cuma Tak, Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek gibi isimlerin gösterdiği iradenin sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tuttuğunu ifade etti.

Cuma Tak, özellikle Hayri Durmuş’un şehadet anını anlatırken salondakiler duygulu anlar yaşadı.

“Dudakları çatlamıştı. Bir sürahi suya uzandığında düşman gelip suyu yere döktü. O an bile direnişten vazgeçmedi,” diyen Tak, o dönemde yaşanan insanlık dışı uygulamalara dikkat çekti.

‘ÖNDERLİK HALKIN SÜVEYDASIDIR’

Tak, Önder Apo’nun 25 yılı aşkın süredir İmralı’da esaret altında olmasına rağmen hâlâ siyasi gündemi etkilediğine dikkat çekerek, Önder Apo’nun halkla, gerilla ile, şehitlerle kurduğu bağın hiçbir şekilde koparılamayacağını belirtti.

Bir yoldaşının Önder Apo için söylediği “Sen bizim Süveydamızsın” sözlerine atıf yapan Tak, Süveyda’nın kalbin yaşamı sürdüren beyaz noktası olduğunu hatırlatarak, “O beyaz nokta nasıl hayatı geri döndürüyorsa, Önderlik de halkımıza yaşam kaynağı oluyor” dedi.

‘BU, ŞEHİTLERİN PARTİSİDİR’

Cuma Tak konuşmasının sonunda, mücadelenin gelinen aşamasında şehitlerin gösterdiği fedakarlıkların hâlâ yol gösterici olduğunu vurguladı. PKK’nin sadece bir yapı değil, binlerce şehidin anısı ve mücadelesi üzerine kurulu bir halk hareketi olduğunu söyleyen Tak, “Partimiz üç harften ibaret değildir. 40 bin şehidi olan bir Hareketi kim feshedebilir? Bu parti, bizim için oksijen çadırıdır” ifadelerini kullandı.

Cuma Tak, Önder Apo’nun 9 Temmuz’da yayımladığı video mesajına dikkat çekerek, bu mesajın 26 yıl aradan sonra yapılan önemli bir çağrı olduğunu belirtti. Tak, “Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, sadece bir slogan değil, bu halkın ve mücadelenin temel hedefidir. Bu çağrıda yer alan pozitif entegrasyon kavramı, geçmişin çatışma ve çatallanmalardan ziyade, eşitlik, özgürlük ve demokrasi temelinde bir arada yaşama iradesini ifade eder” dedi.

Cuma Tak, mesajda öne çıkan bu yeni dönemin, sadece silahsızlanma ya da çatışmasızlık değil, kalıcı barışın, toplumsal ve siyasal demokratikleşmenin inşası olduğunu vurguladı: “Pozitif entegrasyon, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmesi, halkların özgür iradeleriyle demokratik kurumların güçlendirilmesi demektir. Bu, geçmişten ders alarak geleceğe umutla bakmaktır.”

Tak, 11 Temmuz’da 30 gerillanın Önder Apo’nun çağrısına destek vermek ve mücadeledeki kararlılıklarını göstermek için silahlarını yaktıklarını anımsatarak, “Bu eylem salt bir sembol değil, aynı zamanda yeni dönemin ruhunu ve ortak hedefimizi yansıtan güçlü bir duruştur” ifadelerini kullandı.