KDP ile YNK arasındaki anlaşmazlıklar

KDP ile YNK arasındaki anlaşmazlık, Türkiye’nin Başur’un içindeki işgalci ve karıştırıcı elinden ötürü şu ana kadar kurulamayan hükümet ve bölgesel başkanlık ile yetkileri konusunda bu hafta içinde ne tür sonuçların ortaya çıkacağı şimdiden kestirmek zor.

Başur’daki hükumet muamması sürüyor. Seçimlerin üzerinden 7 ay gibi bir süre geçmesine rağmen hâlâ Başur’da bir hükümet kurulmuş değil. 

Başur'da 30 Eyül’de yapılan seçimler yedi ayı geride bırakmasına rağmen şu ana kadar Başur’da bir hükümet kurulmuş değil. Hükümetin kurulmamasında KDP ve YNK arasındaki anlaşmazlık ve çelişkiler görülüyor, gösteriliyor. KDP ve YNK arasındaki çelişki ve anlaşmazlıkların başında Kerkük Valiliği ve Irak merkezi hükümetindeki Adalet Bakanlığı, Bölgesel Başkanlık, başkanın yardımcılarının kimler olacağı, bölgesel hükümetteki bakanlıkların paylaşımı, parlamento başkanlığı gibi konular sıralanabilir. 

KDP 17 Ekim olaylarından sonra Kerkük’te ortaya çıkan durumun sorumlusu olarak YNK’yi gördüğü için Kerkük Valiliği'ni bir daha YNK’ye bırakmak istemiyor. Mesele sadece 17 Ekim olayları değil, bunun yanı sıra Kerkük’teki petrol kaynaklarına sahip olma, Kerkük yönetimini ele geçirme meselesidir. Bu durum KDP’den çok Türkiye’nin istemidir. Türkiye bir yandan KDP üzerinden bunu yürütürken öte yandan ITC eliyle Kerkük’te kendisine yakın bir yönetimin oluşması, Kerkük Valisi'nin seçilmesi için uğraşıyor. YNK kendi kalesi olarak gördüğü Kerkük’ü elden bırakmak istemiyor. Bu konuda KDP ile Türkiye arasındaki anlaşmayı gören, Türkiye ile Süleymaniye havaalanının açılması üzerinden geliştirdiği ilişkiyi Kerkük üzerinden de sürdürmeye çalışılıyor. Türkiye ve özellikle de Erdoğan’ın hedefinde olan Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik YNK, KDP’den taviz almayan, ona karşı iş birliğine bu partileri çekmeden bir adım atmasının mümkün olmadığını da iyi biliniyor. Bu açıdan bakıldığında YNK ile Türkiye arasında ilişkiler gelişmeye başladıktan sonra YNK’nin denetiminde olan bölgelere hava saldırılarının artması YNK ile Türkiye arasında bu konuda bazı anlaşmaların olduğu konusunda bir kuşku uyandırarak birçok soruyu akla getiriyor. Referandumdan sonra Başur genelini, ardından KDP ile anlaşmadan sonra Süleymaniye’yi lanetli yer gösteren Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO’nun 70. kuruluş yıl dönümü toplantısından sonra yakın zamanda Hewlêr ve Süleymaniye’yi ziyaret edeceğini açıklaması, KDP ve YNK ile Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı açıklanmamış olsa da bir ittifak yaptıkları, Türkiye, RTE ve AKP’nin bu konuda izledikleri politikalara yattıklarını gösteriyor. 

Bir yandan bu yönlü gelişmeler yaşanırken öte yandan Başur’da şu ana kadar bir hükümet kurulamamasının altında yine AKP ve RTE olduğunu görmek mümkün. Zira RTE, AKP ve Türkiye KDP ve YNK ile ilişkilenerek Kürt Özgürlük Hareketine karşı kullanmak isterken öte yandan Başur’da Kürtlerin kendi içlerinde birlik olmalarını engellemek için politikalar izlediği da bir gerçek. Çünkü Kürtleri birbirine düşürürek, birbirine karşı çatıştırarak izlediği Kürtleri yok etme politikalarını bir de bu biçimde devreye sokarken, Kerkük ve Musul’da da kendilerine bağlı Türkmenleri güç yaparak hem Irak hem de Başur'da kendi politikalarını hayata geçirmek istiyor. 

TÜRKİYE İLE ANLAŞANLAR BİRBİRİYLE ÇATIŞIYOR

AKP, RTE ve Türkiye’nin askeri, siyasi, ekonomik işgaline karşı ses çıkarmayan her iki parti sömürge insanının öfkesi içe dönüktür misali yeni hükümeti kurma konusunda anlaşamayarak Başur'u yönetimsiz bırakıyorlar. Bu konuda KDP kendi cephesinden YNK’ye karşı bir politika izliyor. YNK kendi cephesinden KDP’ye yönelik bir politika izliyor. 

Anlaşamamanın bir nedeni iktidar paylaşımından istediği sonucu alamama olurken, asıl nedeni ise Türkiye’nin bu partiler üzerinden uyguladığı Başur ve Kürt politikasının sonucudur. 

Bundan ötürü partiler şu ana kadar anlaşamadılar. Anlaşmak için şimdiye kadar partinin kurmaylara arasında 15 toplantı yapıldı. Her toplantıdan sonra iki parti kurmayları tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmaya varıldı şeklinde açıklamalar yapıldı. Hatta Şubat ayı başındaki toplantıdan sonra 17 maddede anlaşmaya varıldı diye Neçirvan Barzani ile Kosret Resul arasında bir anlaşma da imzalandı. En son dün her iki parti kurmayları arasında bir toplantı daha yapıldı. Yarın Kosret Resul ve Neçirvan Barzani tarafından yeni bir anlaşmanın imzalanacağı da açıklandı. Toplantı üstüne toplantı, anlaşma üstüne anlaşma imzalanmasına rağmen iki parti arasında şu ana kadar hükümet kurma –ki bu Başur’u yönetme anlamına geliyor- konusunda bir arpa boyu ilerleme kaydedilmedi. 

KDP KENDİ CEPHESİNDEN YÖNETMEYİ SÜRDÜRDÜ

YNK ile KDP arasındaki bu anlaşmazlık sürerken KDP yanına aldığı Goran ve diğer küçük gruplarla parlamentoyu toplama, yasa komisyonlarını kurma, parlamento başkanı ve yardımcılarını seçmeye kadar izlemek istediği politikaları izledi. İzlediği bu politikalarla YNK’yi kendi politikalarını kabul etmeye zorlamaktı. YNK ise kendi politikalarını KDP’ye kabul etttirmek için bu sürece dahil olmayarak, KDP’yi kendi politikalarını kabul etmeye mecbur bırakmak istedi. 

YNK’nin bazı kurmaylarından aldığım bilgiler, YNK, KDP’nin hem bölge başkanlığı hem hükümet başkanlığının almasını kabul etmediği ancak açıktan buna karşı çıkmadığı zamana yayarak KDP’yi bundan vazgeçirmeye çalıştığı yönünde. KDP ise bundan taviz vermeyerek, hem bölge başkanlığı hem de hükümet başkanlığını ele geçirerek başta YNK ve diğer partilere hakimiyetini kayıtsız şartsız kabul ettirmek için bu politikalarında ısrar ettiği belirtiliyor. 

YNK’nin karşı çıktığı KDP politikaları sadece bölgesel başkanlık ve bölgesel başbakanlık uygulaması değil. Bunun yanı sıra Kerkük Valiliği ile Irak merkezi hükümetindeki kayıtsız şartsız YNK’ye verilmesinin teminat altına alınmasını istiyor. YNK ayrıca KDP’nin Başûrê Kurdistan’ın kara kutusu olarak bilinen eski bölgesel Enerji Bakanı Aşti Hawrami’nin yerine kendi listesinden eski Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in Enerji Bakanı yapılmasını da kabul etmiyor. 

Bu gelişmeler ışığında KDP bölgesel başkan ve yetkileri konusundaki yasa teklifleri programı çerçevesinde bölgesel parlamentoyu işletmeye çalışacak. Bunun için de önümüzdeki bu haftadan itibaren parlamentonun önüne bir çalışma programı koymuş durumda. 

KDP’nin kurduğu ve bölgesel başkanlık yasa tarasısını hazırlayan yasa  komisyonunun hazırlayıp parlamentoya sunduğu tasarıya göre bu hafta içinde bölgesel parlamentoda  Bölgesel Başkanlık Yasası’ndaki değişikliklerin parlamentoda okunup oylamaya sunulması ve yasalaşması için oylama yapılacak.

Bölge Başkanlığı Yasası’yla ilgili parlamentoda tartışılan maddelerin başında Bölge Başkanı’nın seçilme şekli ve yetkileri geliyor.

Kürdistan Parlamentosu Yasa Komisyonu kaynakları, parlamentoda oylanması durumunda Kürdistan Bölge Başkanı’nın 2 yardımcısı olacağını, oylamadan geçmemesi durumunda ise 1 başkan yardımcısı olarak kalacağı bilgilerini verdi.

Parlamento oturumunda Kürdistan Bölge Başkanı’nın yetkileri ve partiler tarafından teklif edilen maddeler oylamaya sunulacak.

Ayrıca Kürdistan Bölge Başkanı’nın 2 yardımcısının olmasıyla ilgili teklif KDP, YNK ve Goran tarafından görüşülecek.

Partiler arasında görüşmeler, KDP ile YNK arasındaki anlaşmazlık, ayrıca Türkiye’nin Başur’un içindeki işgalci ve karıştırıcı elinden ötürü şu ana kadar kurulamayan hükümet ve bölgesel başkanlık ile yetkileri konusunda bu hafta içinde ne tür sonuçların ortaya çıkacağı şimdiden kestirilemiyor. Ancak hafta içinde yaşanacak gelişmelerle durum biraz daha netliğe kavuşacak gibi görünüyor.