Kobanê Davası kararları 3 kentte protesto edilecek

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobanê Davası kararlarının 3 kentte protesto edileceğini açıkladı, muhalefete de "ortak ses çıkarma" çağrısı yaptı.

KOBANÊ DAVASI

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobanê Davası kararlarını değerlendirmek üzere dün toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelen başlıklara dair açıklamalarda bulundu.

Kabaca bir hesapla siyasetçilere 400 yıl hapis cezası verildiğini belirten Ayşegül Doğan, "Bir yandan yumuşama bir yandan normalleşme bir yandan yeni anayasa yapım süreci tartışmaları sürerken bu oluyor. Nasıl bir normalleşme nasıl bir yumuşamadan bahsedebiliriz böyle bir dönemde" dedi.
Suçlama konusu yapılan tweet ile olayların meydana gelme tarihinin dahi birbiriyle uyuşmadığına dikkat çeken Ayşegül Doğan, olayın araştırılması için verilen araştırma önergelerinin Meclis'te AKP-MHP oylarıyla reddedildiğini söyledi. Davada yargılanan HDP'lilerin Kobanê protestoları sırasında öldürülen insanların "katili" , "müsebbibi" olarak gösterildiğini vurgulayan Ayşegül Doğan, "Ama bakın mahkeme buralardan beraat veriyor. Bu talimatlı ve özel yetkili mahkemeler dahi, hukuku hiç işletmeyen mahkemeler dahi şu haliyle bu bağlantıyı kuramıyor. Bunu delil olarak kullanamıyor. Peki, ne yaptı Erdoğan? Mitinglerde meydanlarda her yerde bugün bu kadar özgürlüklerinden mahrum bırakılan bu siyasetçiler ve partimizle ilgili böyle bir algı yaratmaya çalıştı. Böyle bir siyasi mühendislik yaratmaya çalıştı" diye belirtti.

 'ASIL BİZ HESAP SORACAĞIZ'

Ayşegül Doğan, dün görülen davada daha karar tam olarak açıklanmamışken İçişleri Bakanı Yardımcısı Bülent Turan'ın yaptığı açıklamaya işaret ederek, "İçişleri Bakanı Yardımcısı, henüz mahkeme heyeti salonda alfabetik sırayla kararları açıklarken ve daha A harfindeyken 'Hesabı sorulur demiştik, sorduk. Bu böyle kalmaz demiştik, kalmayacak' diye bir tweet atarak algıya devam etti. Demek ki Kobanî Davası neymiş, hakikaten bir kumpasmış. Ama yalnızca Kürt siyasetçilere ve Türkiye demokrasi güçlerine kurulmuş bir kumpas değil, bizatihi Türkiye’nin kendisine kurulmuş bir kumpas" ifadelerini kullandı.

Davanın siyasi talimatla yürütüldüğünü dile getiren Ayşegül Doğan, "Hesap soracak birileri varsa onlar da bizleriz. Asıl neyin hesabını soracağız? Milyonlarca insan oy kullandı bu siyasetçiler için. Selahattin Demirtaş yalnızca Selahattin Demirtaş değil. Figen Yüksekdağ sadece Figen Yüksekdağ değil. Keza diğer siyasetçiler milyonların iradesidir. Siz milyonlarca insanı iradesiyle ilgili böyle talimatlarla, bazı siyasi partilerin genel merkezlerinde koridorlarında onların talepleriyle kararlar veremezsiniz. Vermemelisiniz" dedi.

Davada yargılanan, ceza verilen ve tahliye edilen isimleri hatırlatan Ayşegül Doğan, "Gültan Kışanak'ın dün tahliye esnasında söylediği gibi Türkiye'nin tahliyeye değil; daha çok özgürlük, eşitlik, demokrasi ve adalete ihtiyacı var. Bunun sağlanabilmesi için de haksız ve hukuksuz bir biçimde yıllardır içeride tutulan, infazlarını doldurmuş olmalarına rağmen tahliye edilmeyen herkesin o hapishanelerde çıkarılması gerekiyor. Aksine bizim normalleşmeden, yumuşamadan bahsetmemiz mümkün olamaz" diye belirtti.

3 KENTTE PROTESTO

Verilen kararlara karşı atacakları adımları aktaran Ayşegül Doğan, 3 kentte demokrasi için buluşmalar gerçekleştireceklerini açıklayarak şöyle dedi: "Adana’da Barbaros Mahallesi temsilcilik önünde saat 17.00'de Diyarbakır Dağkapı'da saat 16.00'da ve İstanbul Esenyurt Meydanı'nda saat 17.00'de bir araya geliyoruz. Buradan bu çağrıyı yineliyorum; bu sesi hep birlikte yükseltmezsek, itirazımızı birlikte ifade etmezsek, Gezi'den Kobanê'ye, Can Atalay'dan Kavala'ya tüm eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı ortak ses çıkaramazsak, korkarım ki bizi daha çok zor günler bekler."