Uğur neden böyle bir eylem gerçekleştirdi?

Uğur her şeyin farkında ve bu yüzden gücünü Kürt halkının değerlerinde bulmuştur. Ayrıca kedini yakma eylemi de psikolojik baskılara karşı yapılmış bir volkanik patlamadır.

Bu soruya cevap vermek için öncelikle Almanya'da Uğur'un şahsında kriminalize edilen binlerce Kürt yurtseverinin yaşamlarını psikolojik ve sosyolojik boyutlarını ele alarak, iyi bir şekilde irdelenmesi gerekir diye düşünüyorum. Uğur'un böylesi bir eyleme yöneliş tarzına çok sıradan yaklaşılması olayın ciddiyetini yitirmesi kadar bilimselliği de ortadan kaldırmış olur. Bilimselliği diyorum, çünkü bu eylemin bu konuda irdelenmesi gerekir.

Uğur'un eylemine devletin ya da bazı bireylerin sıradan yaklaşmaları, Kürtlerin yıllardır kriminalize edilmelerinin sadece bir devamı niteliğindedir. Kriminalize diyorum çünkü bu olayda bu sebebiyet apayrı bir önem teşkil etmektedir. Beni ilgilendiren esas konu Uğur'un neden böyle bir karar almasıdır. Özellikle alanım olan Psikolojik travmaların Kürtler üzerindeki etkisinden yola çıkarak ve bu kişilerin bilimsel biyografisinin neden-sonuç ilişkileri üzerinde durulmasında yarar görüyorum.

YILLARCA HAYATINI KRİMİNALİZE ETTİLER

Olayın ilk olduğu günde Krefel'deki polisin işgüzarlığı da bu olaya ne kadar basit ve kaba yaklaşıldığını gösteriyordu. Polisin eylemi bireyselliğe indirgeyerek ve etkilerini hastane çalışanlarına kadar hissettirmeleri çok önemlidir. Böyle sıradanlaştırarak, işin içinden kurtulmak istemeleri bir o kadar da düşündürücüdür. Ailesinden ve çevresinden edindiğim bilgilerden yola çıkarak Polislerin Uğur'un hayatını yıllarca kriminalize ettikleri bir gerçek. Aşırı şiddetten dolayı psikolojisini alt üst eden kriminalize etkiler gibi eylemini de kriminalize etmeye çalışmaları bir o kadar düşündürücüdür. Yani değil insanı anlamak, ona, bağlı bulunduğu değerlere bu denli örtbas yaklaşmaları başlı başına bir sorun teşkil etmektedir.

Uğur'un vücudu onların gözleri önünde yanarken bile, attığı haykırışlarını anlamak istememeleri aslında kendilerinin ne kadar psikolojik bir travma geçirdiklerini gösteriyor. Polisin Uğur'un eylemine psikolojik nedenler öne sürüp, hastane çalışanlarına da böyle empoze etmeleri boşuna değildi. Hastaneye ilk gidenlerdendim. Oradaki çalışanların etkilerini normal görmedim. İnsanların esas konuyu anlamalarının önüne geçilmesinin pek anlaşılır bir tarafı yok.

Bir kişiyi detaylı anlatmak O'na şu andaki pozisyonuna bir isim veya bir sıfat vermek için 'bilimsel biyografi' denen araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu, 'bilimsel biyografi’ yöntemi de ancak ve ancak çok boyutlu fazlardan yola çıkarak ve araştırılarak böyle bir sonuca varılır. O zaman da birey üzerinden bilimsel olarak çok boyutlu tartışmaları da beraberinde getirir. Ötekilere ön yargı denilir ve bunun da bilimsellikle hiç alakası yoktur.  

GÜCÜNÜ PKK VE KÜRT HALK ÖNDERİ'NDEN ALIYOR

Yani Uğur'un şahsında bunlar boşa çıkıyor. Psikolojik travma geçirenler örneğin şizofreni, mani gibi bir sürü psikolojik bozukluklarla karsı karşıya kalırlar ve çoğu da negatif olarak hayatta eğilimlidirler. Bu psikolojik bozukluklar ki başka birçok bozuklukları ve bağımlılıkların da habercisidir. Özellikle alkol, eroin, toplumsal izolasyon gibi birçok bağımlılık psikolojik bozuklukların başlıca sebepleri arasındadır. Kendini toplumdan ayrı görmek ve hapsetmek, cezalandırmak bu psikolojinin etkileridir.

Uğur'un şahsına gelince, Uğur zamanında polisin saldırısından, işkencesinden kaynaklı bir psikolojik travma geçirmiş olabilir. Bunun hayatına çok büyük etkisi de olmuş olabilir. Ama o bunlara karşı yukarıda anlattığım bağımlılıklara yönelmektense başka bir Habitus geliştirerek yönünü kendi toplumunun değerlerine, politik mücadelesine vermiştir bu bir. İkincisi Uğur her şeyin farkında ve bu yüzden Reziliensini (Dirençlik yeteneğini, gücünü) Kürt halkının değerlerinde bulmuştur.

Bu çok önemli bir konudur. Yani terapilerde insanlara yaşaması için verilen gücü, o kendisini Kürt halkına adayarak göstermiştir. O bütün bu olanlara karşı dirençlik yeteneğini ve gücünü PKK ve Kürt halk önderinden alarak yaşamayı tercih etmiştir. Yani Kürt halkının değerlerine yaklaşarak bir cevap olmuştur. Ayrıca kendini yakma eylemi de psikolojik baskılara, kriminize ve izolasyona karşı yapılmış bir volkanik patlamadır. Bu patlamanın bilimsel olarak ele alınıp, çok detaylı bir şekilde güncellenmesi önemli olduğu kadar, çok iyi anlaşılmasında da yarar vardır.