DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan, cezaevleri ve dünyanın birçok yerinde devam eden açlık grevcilerine uluslararası destek ve dayanışma eylemleri sürüyor. Lynn Henderson, başkanlık açılış konuşmasında açlık grevi eylemcisi İmam Şiş’e dikkat çekti ve bu haftaki İskoç Sendikaları Kongresi’nde (STUC) çoğunlukla Kürtler ve açlık grevi eylemleri ön plana çıktı. 

'ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMELİ'

İskoç Aberdeen Ticaret Konseyi'nin gündeme aldığı “acil önerge”, STUC Genel Konseyi’nden, açlık grevlerine somut destek verilmesi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın temel insan haklarından olan aile ve avukat görüşü gerçekleştirmesine izin verilmesini talep etti. 

Aberdeen Ticaret Konseyi, STUC’tan Avrupa Konseyi’ne, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve İngiltere Dışişleri Bakanı’na görüş bildirmesinin yanı sıra sendikacıları açlık grevleri konusunda bilgilendirmesini ve dayanışma eylemlerini desteklemesini istedi.

İSKOÇYA POLİSİ KINANDI

Dundee Ticaret Konseyi'nden Mike Arnott tarafından sunulan önerge ile, Kürt toplumunun, İskoçya polisi tarafından kriminalize edilmesi ve Edinburgh'daki Kürt ailelerinin evlerinin basılması ve taciz edilmesi kınandı. STUC, Adalet Kabinesi Sekreterliği'ne “böylesi eylemlerin sona erdirilmesi ve Kürt toplumunun insan hakları ve genel refahının sağlanması için kamuoyu önünde taahhütte bulunması” çağrısında bulundu. 

ÖNERGELERE DESTEK

Her iki önerge de, Kürdistan'la İskoç Dayanışma Ağı Eş Başkanı Stephen Smellie tarafından desteklendi. Smellie, İskoç polisinin Kürtlere yönelik baskılarını da eleştirerek, okullarda Kürt çocuklarına “Babanız terörist mi?” sorularının yöneltildiğini söyledi. 

ÖNERGEDE NELER YER ALIYOR?

İskoç aktivistler aynı zamanda dayanışma ağını geliştirmek için Galler TUC Başkanı Shavanah Taj ile de temas kurdu. Açlık grevi eylemlerinin geldiği aşamaya ilişkin bilgileri içeren paylaşımlarda bulunan İskoç aktivistler, aynı zamanda insanları konuya ilişkin CPT’ye mektup yazmaya yönlendiriyor. Kongrede kabul edilen önerge şöyle:

“Bu Kongre, İskoçya’daki Kürt ailelerinin, terörle mücadele kanununu kullanan polislerce evlerine sabaha karşı baskınların yapılmasına, mülklerinin aranması ve el konulmasına, hayatlarının ve siyasi ilişkilerinin sorgulanmasına maruz kaldıklarını ifade eder.  Kürt kimliğini dile getirmek, basit İngiltere güvenlik politikası mantığı olan terörizme, Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) desteğin kanıtı olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle tüm Kürt toplumu kriminalize edilme riski altında.

Avrupa Birliği Adalet Divanı geçtiğimiz günlerde PKK’yi terör örgütü olarak göstermeye devam etme durumunun mevcut herhangi bir tehdide dayanmadığı için yanlış olduğuna karar vermiştir. Bu arada, İngiltere Hükümeti, kendi halkına karşı insan hakları ihlalleri uygulayan ve IŞİD’in yenilmesinde öncü rol oynayan Suriye’deki Kürtlere saldıran Türk Hükümeti'ni desteklemektedir.

İskoçya'da, barış içinde yaşayıp İskoç toplumuna katılmayı amaçlayan Kürt toplumu ile dayanışma içindeyiz.

 Kongre bu nedenle: 

• İskoçya'daki Kürt toplumu için uzun süredir devam eden desteğini ve dayanışmasını yineliyor;

• İskoçya polisinin onları (Kürtleri) maruz bıraktığı baskın ve tacizi kınıyor; 

• İskoç Kabine Sekreterliği’ne, bu eylemlerin sona erdirilmesini sağlaması ve Kürt topluluğumuzun genel refahı ile onların insan haklarına dair kamuoyu önünde bir taahhütte bulunması çağrısını yapıyor.”