İsveç Sol Parti: Efrîn’de soykırım engellenmeli

İsveç Sol Parti yetkilileri, parlamentoya verdikleri önerge ve medyaya yaptıkları açıklamalarda Türk devleti ve ÖSO çetelerinin Efrîn’de soykırım yapacakları uyarısında bulundu.

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, parlamentoya verdiği soru önergesinde Efrîn’in ağır bir kuşatma altında olduğunu ve Türk uçakları tarafından bombalandığını hatırlatarak artık Türk devletini eleştiren açıklamalarla yetinilemeyeceğini ve soykırımın engellenmesi için somut ve Türkiye’yi durduracak önlemlere gereksinim olduğunu söyledi.

ERDOĞAN KÜRTLERİ KATLEDİYOR

Uluslararası hukuk kuralarını ihlal ederek bir başka ülkenin topraklarını işgal eden Erdoğan’ın, kriminal işgaline destek vermedikleri için Nato ülkelerini eleştirme utanmazlığını gösterdiğini söyleyen Kakabaveh, önergesinde “Suriye’nin Rojava bölgesindeki Efrîn’i kuşatan Türkiye, halkın demokratik bir yönetim oluşturduğu ve DAİŞ’ı yenilgiye uğrattığı ve kadınların toplumun inşasına katıldıkları yerde Kürtleri katlediyor” dedi.

BOMBALAMALAR YUGOSLAVYA’DA GERÇEKLEŞEN SOYKIRIMI HATIRLATIYOR

Türk devletinin saldırıları sonucu bugüne kadar 230 sivilin katledildiğini belirten Kakabaveh, Türkiye’nin Efrîn’de yönelik kuşatma ve bombalamalarının Yugoslavya iç savaşı sırasında gerçekleştirilen soykırımı hatırtlattığına dikkat çekiyor.

Kakabaveh, anlamsız ölümleri durdurmanın gerekliliğine vurgu yaptıktan sonra “Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian Efrîn’e yönelik saldırıları kınadı. Erdoğan’ın sığınmacıları serbest bırakmasından korkan Avrupa Birliği tamamiyle suskun. Erdoğan’ın işlediği insanlık suçlarını ve savaş nedeniyle halkın topraklarını bırakmak zorunda kaldığını görmek istemiyor. Artık şiddet son bulmalı demek yeterli değil” dedi.

TÜRKİYE ASKERİ GÜÇLERİNİ DERHAL GERİ ÇEKMELİ

Katliamların derhal durdurulması ve Türkiye’nin askeri güçlerini geriye çekmesini talep eden Kakabaveh, İsveç’in Fransa ile birlikte bunun gerçekleşmesi için Avrupa Birliği’ni ikna etmek için girişimde bulunmasını istedi.

Önerge ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Kakabeveh, her an Efrîn halkına yönelik bir soykırım olabileceği koşullarda İsveç’in sadece sözle Türkiye’nin askeri saldırılarını durdurmasını istemesiyle yetinmemesi gerektiğini söyledi.

İsveç’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin üyesi olduğunu hatırlatan Kakabaveh, “İsveç ve Batılı ülkeleri ABD ile Kuzey Kore arasındaki nükleer dalaşmaya odanacakları yerde Türk devletinin Efrîn’deki soykırım girişimini yeniden örgütün gündemine getirmeli ve saldırının durdurulması için somut kararlar almalı” dedi.

TÜRKİYE’YE EKONOMİK YAPTIRIM UYGULANMALI

Erdoğan’ın sığınmacıları Avrupa’ya göndermesinden korkan Avrupa Birliği ve İsveç’i Türk devletine taviz vermekle suçlayan Kakabaveh, “İsveç ve Avrupa Birliği gerçekten tavır alırsa Türk devleti Efrîn’e saldırmaya cesaret edemez. İsveç ve Avrupa Birliği, eğer saldırıları durdurmazsa Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulamalı” şeklinde konuştu.

Sol Parti lideri Jonas Sjöstedt de İsveç Devlet Televizyonu’nun internet sitesinde yayımlanan makalesinde Türkiye’nin Efrîn’e girmesi durumunda soykırımının gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.

Bir zamanlar İsveç’in ezilen halkların yanında yer almasının doğal sayıldığını hatırlatan Sjöstedt, Hükümet ve burjuva partileri olarak adlandırılan muhalefet partilerini Türk devletinin saldırıları karşısında gerekli tepkiyi göstermemekle eleştirdi.

DAİŞ’I YENİLGİYE UĞRATANLAR SALDIRIYA UĞRUYOR

Türkiye’nin bombalarının masum sivillerin, kadın ve çocukların üzerine yağdığını söyleyen Sjöstedt, “Eğer Türk ordusu Efrîn’e girerse soykırım riski var. Hepimiz soykırımın bir daha olmaması için söz verdik. Bu saldırılar Kuzey Suriye’de terör grubu İslam Devleti’ni yenilgiye uğratan Kürtlerin önderlik ettiği ittifaka karşı yapılıyor. Tüm İsveç partileri terörizme ve İslam Devleti’ne açıkça tavır alıyor ama İslam Devleti’ni gerileten cesur insanlar Türkiye’nin saldırılarına uğradığında başka tarafa bakıyor” diyerek saldırılara tepki göstermeyen partileri eleştirdi.

ERDOĞAN DAİŞ ÇETELERİNE DESTEK VERDİ

“Hükümet eleştirilerinde dikkatli ve burjuva partileri neredeyse tamamiyle suskun. Onlar yaşamlarını terörizme karşı mücadele ederken yitirenlere ihanet ediyor” diyen Sjöstedt, Erdoğan ve Türk Hükümeti’nin hiçbir zaman İslam Devleti’ne karşı savaşmak gibi bir düşüncesi olmadığı gibi uzun yıllar DAİŞ çetelerine değişik biçimlerde destek verdiklerine dikkat çekti.

Erdoğan’ın önceliğinin Türkiye ve komşu ülkelerdeki Kürtlerin haklarını almalarını engellemek olduğunu, Türkiye’de demokrasiyi büyük ölçüde ortadan kaldırdığını somut örnek ve rakamlarla ortaya koyan Sjöstedt, Kürt, Arap ve Hiristiyanların oluşturduğu askeri ittifakın DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratarak Şengel, Kobanê ve Rakka’yı özgürleştirirken Batılı ülkelerin onları kutladığını hatırlattıktan sonra şunları kaydetti:

SREBRENİCA’DA TANIKLIK ETTİĞİMİZ SOYKIRIM RİSKİ VAR

“Şimdi aynı ülkeler NATO ülkesi Türkiye Alman tankları, Amerikan uçaklarıyla Efrîn’e saldırıken başka tarafa bakıyor. Saldırlar hiçbir kışkırtma olmaksızın ve uluslararası hukuka aykırı yapılıyor. Türkiye’nin yanında daha önce eğitiği cihatçı gruplar var... Türk işgal güçleri bugün Efrîn’in sınırlarında. Eğer ilçe saldırıya uğrarsa Srebrenica’da tanıklık ettiğimiz bir soykırım riski var.”

Soykırımın engellenmesi için dış dünyanın tepki göstermesi gerektiğine vurgu yapan Sjöstedt, “Sadece uluslararası bir tepki Efrîn’de soykırımını durdurur. Ama dış dünya sessiz ve bu Ankara tarafından yeşil ışık olarak görülebilir” diyerek Efrîn’e yönelik saldırılar karşısında sessiz kalan ülkelere tepki gösterdi.

Kuzey Suriye’de halkın terörizme karşı savaşta büyük fedekarlıklar yaparak dünyayı herkes için daha güvenli hale getirdiklerini hatırlatan Sjöstedt, “Biz sol olarak onlara destek vermeyi sürdüreceğiz. İhanet etmeyeceğiz” diyerek makalesini sonlandırdı.

DİĞER PARTİLERİN LİDERLERİ DE KÜRTLERE YAPILAN KATLİAMLARA KARŞI ÇIKMALI

Bazı gazetelerde başyazarlık yapan sağ partilere yakınlığı ile tanınan Gazeteci Sakine Madon da İsveç’teki sağ partilerin Türkiye’nin Efrîn’de gerçekleştirdiği katliamlar karşısında sessiz kalmalarını eleştirdi.

Diğer parti liderlerinin de tıpkı Sjöstedt gibi Türkiye’nin Kürtlere yönelik katliamlara karşı tutum alması gerektiğini söyleyen Madon, Erdoğan’ın Kürtlerin oluşturdukları, kadın ve azınlınlıkların haklarına saygı gösterildiği sisteme saldırarak bölgede DAİŞ çetelerini güçlendirdiğini söyledi.