İsveçli belediyeciler: HDP yalnız değildir

İsveçli belediye başkan ve yöneticileri, Erdoğan'ın Türkiye'yi diktatörlüğe dönüştürdüğünü belirterek, HDP ile dayanışma mesajı verdi.

 Sosyal Demokrat İşçi Partili Örebro Belediye Başkanı Kenneth Nilsson, Uppsala Belediyesi Şube Müdürü ve Sol Parti’nin  Belediye Meclis Üyesi Tobias Smedberg ve Uppsala Belediyesi Şube Müdürü ve Liberal Parti’nin Grup Başkanı Mohamed Hassan, 31 Mart yerel seçimleri öncesi Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmelerle ilgili görüşlerini ANF'ye açıkladı.

'EŞİT KOŞULLAR TANINMALI'

Kenneth Nilsson, Türkiye ve Kürdistan’da  siyasi çalışma yapanların hepsine eşit koşullar tanınması gerektiğini söyledi.

HDP'ye yönelik baskı ve tutuklamaların demokrasinin gerçekleşmesine yönelik bir engel olduğu değerlendirmesi yapan Nilsson, ”HDP üye ve yöneticilerinin tutuklanmalarına karşı uluslararası toplumun tepki gösterme ve tüm siyasetçileri eşit koşullarda çalışmalarını talep etme yükümlülüğü var” dedi.

İsveç ve Avrupa Birliği'nin, kendisini uluslararası toplumun demokratik bir parçası olarak gören ülkeden, tüm politikacılara eşit imkanlar verilmesini talep etmesi gerektiğine vurgu yapan Nilsson, ”Eğer seçime katılan tüm partilere eşit imkanlar tanımıyorsa demokratik seçimlerden söz edilemez. Demokratik bir ülkede siyasetçilerin görüşlerini açıkladıkları için cezalandırılmaları kabul edilemez” diyerek HDP'ye yönelk baskı ve saldırıları eleştirdi.

"Bir belediye yöneticisi olarak benim için Kürt belediye yöneticileriyle dayanışmak önemli" diyen Nilsson ”Sonunda demokrasi kazanacaktır” diye ekledi.

'TEMELSİZ SUÇLAMALARLA TUTUKLANIYORLAR'

Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmeleri yakından izleyen Tobias Smedberg, 31 Mart’taki yerel seçimlerin eşit ve adil koşullarda yapılmadığını söyledi.

HDP’ye yönelik baskı ve tutuklamaları kaygıyla karşıladıklarını söyleyen Smedberg, ”Demokratik bir ülkede tüm partilere eşit olanaklar tanınmalı. Ama Türkiye’de bunun böyle olmadığını herkes biliyor. HDP’ye yönelik baskınlar düzenleniyor. Partinin üye ve yöneticileri gözlatına alınıyor. HDP’nin seçim çalışmaları ve halka sesini  duyurması engelleniyor” dedi.

Cezaevindeki Kürt belediye eşbaşkanları ve yöneticileriyle dayanışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Svedberg, ”Kürt belediye başkanları temelsiz suçlamalarla cezaevlerinde tutuluyor, cezalara çarptırılıyor. Serbest bırakılmaları için burada kampanyalar yürüttük. Adil seçim yapılabilmesi için öncelikle belediye yöneticileri ve HDP’lilerin serbest bırakılması gerekir” şeklinde konuştu.

Svedberg, "Biz Türkiye’de gerçekleşen insan hakları ihlallerini Sol Parti olarak pek çok kez gündeme getirdik ve getirmeyi sürdüreceğiz. HDP yöneticileri ve üyeleri İsveç ve dünyanın pek çok yerinde insan hakları savunucularının onlarla dayanışma içinde olduğunu bilmeli” diyerek dayanışma mesajı verdi.

'ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ DİKTATÖRLÜĞE DÖNÜŞTÜRDÜ'

Mohamed Hassan, Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştırıp bir diktatörlüğe dönüştürdüğünü, iktidarını sağlamlaştırmak için tüm muhalefeti teröristlikle suçladığını söyledi.

Erdoğan'ın seçimlerde HDP'nin Kürdistan'da kazanacağını bildiği için parti yönetici ve üyelerine yönelik saldırı ve tutuklamalarını yoğunlaştırdığına dikkat çeken Hassan, "Bu nedenle HDP ve muhalefet partilerini terörist olmakla suçluyor” dedi.

Hassan, Avrupa Birliği ve üye hükümetlerin seçimlerin adil ve eşit koşullarda gerçekleşmesi için Türk devletinden öncelikle aralarında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın da bulunduğu tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmalarını talep etmesi gerektiğini söyledi. Hassan, devamında şunları kaydetti:

”Erdoğan yasalara aykırı bir şekilde Cumhurbaşkanı olarak seçim çalışmalarına katılıyor.  HDP ve muhalifleri elinde hiçbir kanıt olmaksızın terörist olmakla suçluyor. Ben, Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerinin bir araya gelerek şiddet kullanmadan demokratik yöntemlerle Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırmasını umuyorum. Ben, en fazla Erdoğan'ın temsil ettiği ve ülkede yaşama geçirmeye çalıştığı Müslüman Kardeşler'in ideolojisinin Türkiye'ye yerleşmesinden kaygı duyuyorum.”

'TECRİDİN KALDIRILMASI YETMEZ, ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALI'

Savaşla Kürt sorununun çözülemeyeceğini ve çatışmalarının ülkedeki kutuplaşmaları artırdığını söyleyen Hassan, ”Türkiye'de barışın yolunu açacak tek kişi Abdullah Öcalan'dır. Ülkenin cezaevlerinde açlık grevindeki tutsakların talebi buna işaret ediyor. Öcalan bir halkın önderi. Bu nedenle tecridin kaldırılması yetmez. Serbest bırakılması gerekir” şeklinde konuştu.