İsviçreli vekil: Tecrit kabul edilemez!

İsviçreli Parlamenter Raoul Jaeggi, “düşüncelerini ifade edecek siyasi hiçbir yol bırakılmadığında insanlar bedenini açlığa yatırır” diyerek, Öcalan üzerindeki tecridin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

İsviçre Jura Kanton Milletvekili ve Haute-Sorne bölgesi belediye meclis üyesi Raoul Jaeggi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi ve DTK Eşbaşkanı ve Hakkâri Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde birçok merkezde devam eden açlık grevlerini ANF’ye değerlendirdi.

‘İNSANLARI DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI TUTUKLAMAK ŞOK EDİCİ’

“Kanton Milletvekili olduğumdan kaynaklı Türkiye’de yaşananlar üzerine çok şey söyleme şansım yok, ama bireysel düşüncülerimi ifade edebilirim” diyen Jaeggi, şöyle devam etti: “Her şeyden önce Türkiye’de insanların politik düşüncelerinden dolayı cezaevine atılması kabul edilemez. Bu bizler için şok edici bir durum. İnsanlar politik düşüncelerinden dolayı tutuklanıyor bu yetmiyor bu insanların cezaevlerindeki hakları da ellerinden alınıyor. Bunun demokrasi ile hiçbir bağı olamaz ve kabul edilemez.”

‘TECRİT KABUL EDİLEMEZ’

Öcalan üzerindeki tecridin kabul edilmeyeceğini ifade eden Jeaggi, “Öcalan üzerindeki uygulamaları çok iyi bilmesem de tecrit altında tutulması ve haklarının elinden alınması kabul edilemez. Kimse siyasi görüşlerinden kaynaklı cezaevinde olmamalı. Ötesi, lider olarak görülen bir ismin tecrit altında tutulması ve halkıyla bağının koparılması doğru değil” dedi.

“İnsanlara düşüncelerini ifade edecek hiçbir alan bırakılmayınca insanlar düşüncülerini dile getirmek için bedenlerini açlığa yatırır” diyen Jaeggi, Leyla Güven öncülüğünde devam eden açlık grevlerinin bu anlamda anlamlı olduğunu söyledi.

‘ERDOĞAN BİR DİKTATÖRDÜR’

Erdoğan’ı bir diktatör olarak tanımlayan Jaeggi, “Evet, Erdoğan azımsanmayacak bir oy oranıyla seçimleri kazandı. Ama seçimle gelmesi diktatör olduğu gerçeğini değiştirmez. Seçimler bazen bir diktatörü meşrulaştırmak için de yapılır. Bunun tarihte birçok örneği var” diye ekledi.

Avrupa’nın politikasının Erdoğan’ı güçlendirdiğini ifade eden Jaeggi, “Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan bir devlet konumunda olmasından kaynaklı Avrupa’nın Erdoğan ile geliştirdiği ekonomik ve politik ilişkiler, Erdoğan’ı daha da güçlendirdi diyebiliriz” dedi.

‘PKK TERÖR LİSTESİNDE OLMAMALI’

Avrupa devletlerinin PKK’yi ‘terörist’ örgüt olarak görse de Avrupa kamuoyunun bunu böyle görmediğini dile getiren Jaeggi, devamla şunları ekledi: “Batılı bazı ülkeler, PKK’yi terörist örgüt olarak görüyor ama diğer taraftan, DAİŞ’e karşı savaşması için destek veriyor. Bu çelişkili bir durum. Ama Avrupa kamuoyu, PKK’yi devletlerin tanımladığı gibi görmüyor. Avrupa halkları için PKK terör örgütü değil. Ortadoğu’da DAİŞ’e karşı savaşan en önemli güç Kürtlerdir, bunu kimse inkâr edemez. Ama ne yazık ki; bu durumu Avrupa’da çok konuşamadık. Buna rağmen, PKK’nin hala terör listesinde tutulması, politik ve ekonomik çıkarlara kurban edildiği anlamına geliyor. Avrupa bu çelişkiye son verip PKK’yi bu listeden çıkarmalı. PKK benim için bir terör örgütü değil kaldı ki, İsviçre’de öyle görmüyor.”

‘TÜRKİYE’YE SİLAH SATIŞI DURDURULMALI’

İsviçre’nin kısıtlamış olsa da hala Türkiye savaş malzemesi satışı yaptığını hatırlattığımız Jeaggi, “İsviçre iç savaşta olan ülkelere silah satışı yapmıyor. Türkiye’yi hala bu konuma almış değil, ama Türkiye bugün sınır ötesinde yani Suriye topraklarına Kürtleri hedef alıyor. Bu da Türkiye’nin sivilleri hedef aldığının göstergesidir. İsviçre’nin tamamen Türkiye’ye silah satışını durdurması gerektiğini düşünüyorum” dedi.