Açlık grevi direnişçileri: Eylemimiz başarıya ulaşacak

Tecridin sona ermesi talebi ile 1 ay önce Viyana'da açlık grevine başlayan Sultan Yiğit ve Şivan Ağaoğlu, eylemlerinin başarılı olacağını ve tecridi kıracaklarına inandıklarını belirtti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri devam ediyor. Avusturya’nın başkenti Viyana’da Kürdistanlı Sultan Yiğit ve Şivan Ağaoğlu’nun başlattığı açlık grevi direnişi de 1 ayı geride bıraktı. Yiğit ve Ağaoğlu'na destek olmak isteyen yurttaşların ziyareti de sürüyor.

Almanya'nın Frankfurt şehrinden gelen Şivan Ağaoğlu'nun kuzeni, açlık grevlerinin kritik aşamaya geldiğine dikkat çekti. Sağlık durumuna ilişkin bilgi veren açlık grevi direnişçisi Şivan Ağaoğlu, kalp ritim bozukluğu ve mide bulantıları yaşadığını belirtti. Sağlık durumunu önemsemediğini, esas amaçlarının tecridin kırılması olduğunu hatırlatan Ağaoğlu, "Önderlikten gelen bir ses barışa vesile olacaktır. Bizler dünyanın en masumane eylemini gerçekleştiriyoruz. Dünya kamuoyunun, basının ve dünya liderlerinin Kürt halkına, Rojava’ya yönelik katliamların ve Kürt halk önderi Öcalan'a uygulanan tecridi görmemezlikten gelmesi kabul edilir bir şey değil. Bizim talebimiz insani bir taleptir" diye konuştu.

AÇLIK GREVLERİ TÜRK DEVLETİNE GERİ ADIM ATTIRMIŞ BİR EYLEMDİR

Kendilerini ziyaret edenlere teşekkürlerini sunan Ağaoğlu, daha önce de Demokratik Güçler Birliği, Aldar Xelil ve Avusturya yurttaşlarının destek ziyaretinde bulunduğunu belirtti. Yetersiz de olsa bir kamuoyu oluşturduklarını söyleyen Ağaoğlu, "Kamuoyunu oluşturduk ama daha tecridi kıramadık, bu bizim için bir eksiklik. 2012 yılında yapılan açlık grevi eylemlerinin 65. gününde tecridi kırmıştık ve önderlikle görüşmeler gerçekleşmişti" dedi.

Açlık grevinde olan herkesi selamlayan Ağaoğlu, Türk devletinin şuan zor bir durumda olduğunu belirterek, "Yaşanacak bir ölüm karşısında Türk devleti sorumlu olacaktır. Türk devletinin geri adım atacağına inanıyorum çünkü bu eylem gittikçe büyüyor. Cezaevlerinde on binlerin açlık grevine başlaması Türk devletini daha da zor durumda bırakacaktır. Bu çok büyük bir direniştir. Tarihimizde Türk devletine geri adım attırmış bir eylemdir. Biz de başaracağımıza ve önderlik üzerindeki tecridi kıracağımıza inanıyoruz" şeklinde konuştu.

ŞAHADETLER YAŞANMADAN HERKES ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YAPMALI

Açlık grevinde olan tüm direnişçileri ve kendilerine destek olan herkesi selamlayarak konuşmasına başlayan Sultan Yiğit, şu ana kadar ciddi bir sağlık sorunu yaşamadıklarını belirtti. Eylemlerinin moralli bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Yiğit, "1 aydır Avrupa'nın göbeğinde Viyana'da açlık grevi eylemindeyiz. Bu devletin ve kamuoyunun düşünmesi lazım biz burada niye bu eylemi yapıyoruz? Bunu sorgulamaları lazım. Bunu sorgulamadıkları taktirde gelişebilecek herhangi bir olumsuz durumdan onlar da sorumlu olacaktır. Bizim eylemimiz illegal değil, sivil itaatsizlik eylemidir. Herkesin bunu kabul edebileceği bir eylemdir. Çünkü, yaklaşık 3 yıldır önderliğimizden bir haber alamıyoruz. Ne avukatları ne ailesi ile görüştürülüyor.

Avrupa kurumu olan CPT bile bu konuda görevini yapmıyor. Bizim taleplerimizden biri Avusturya hükümeti ve halkının buna sessiz kalmaması. Yine Avusturya'nın insan hakları kurumları hareket geçmeli. Her şeyden önce insan hakları kurumlarının gelip taleplerimiz dinlemeleri gerekiyor. Buradan çağrımız şudur ki artık görevlerini yapsınlar ve bizi duysunlar. Böyle olduğu takdirde herhangi bir ölüm yaşanmadan bu tecrit kırılacaktır. Ama sessiz kalmaları durumunda yaşanacak herhangi bir ölümde onlar sorumlu olacaktır. Çünkü insan hakları adına çalışma yürütüyorlar, ama bedenini ölüme yatıranları görmüyorlar.

Grevde olan bir eylemci olarak Kürt halkından isteğim artık yeter demeleridir. Ziyaretler, mitingler ve eylemler düzenleniyor ama yetersizdir. Halkın bu eylemleri güçlendirmesi gerekir. Tek gündemimiz, açlık grevleri tecrit ve Kürdistan olmalıdır. Bu şekilde önderlik üzerindeki tecridi kırabiliriz. Tecrit kırılırsa Kürdistan'ın özgürlüğü sağlanır. Herkesin bu temelde yaklaşması lazım. Şahadetler gelişmeden halkın ayaklanması ve üzerine düşen sorumluluğu yapması lazım" ifadelerini kullandı.