Özgür Politika Gazetesi’ne konuşan Pir Rıza Yağmur’un görüşleri şöyle:

Bu seçimler Aleviler için çok önemli; geçmiş hiçbir seçime benzemiyor.  Önümüzde bir karanlık var. Aleviler ya o karanlığın içine karışıp, kaybolmayı göze alırlar; ya da Hüseyn-i Kerbela’dan başlayan güce teslim olmama davasını sürecektir. Alevilerde haktan yana olmak, hakkın davasını sürdürme  Kelime-i Şehadet’dir. Tanrının varlığını öyle ispat ederler. O zaman Alevilerin hesaplarını iyi yapması gerekiyor.

Diyelim ki Aleviler Avrupa’da CHP’yi tercih ettiler. CHP, Alevilerin oyu ile en fazla üç ya da beş milletvekili. Ama HDP, hak ve hakikatin cephesi alacağı yüzde 13-15 oy ile faşist bloğun tüm projelerini alt üst eder. O zaman 90 milletvekili ile parlamentoya girerler. Yavaş, yavaş insanlar kendine gelir. Burada Alevilerin çok iyi düşünmesi gerekiyor.

Şu an kafkaslardan, şuradan buradan toparladığı dünyanın bütün serserileri, liderleri İstanbul’da, Ankara’da kalıyor. Bunlaı günü geldiğinde Alevi katliamında kullanmak için saklıyorlar. O zaman Alevilerin şöyle bir düşünmesi gerekiyor; kimler güce teslim olmuyorsa onun yanında olacak.

İKİ YOL VAR

Şimdi Başbakan ya da Türk cumhurbaşkanı Filistin için katliam diyor. Ama sen bunların on katını yapıyorsun. Sen bu katliamın birkaç mislini yapıyorsun. Şehirleri başımıza yıktın sen. Bodrumda çocukları öldürdün sen. Benim ölülerimi caddenin orta yerinde bıraktın, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şey bu. Alevilerin bundan kurtulmanın yolu, Kürtlerin, sosyalistlerin, emekçilerin güçlerini birleştirip, bu şer cephesine karşı durması gerekiyor. Yol üç tane değil. İki tane yol var. Bir tanesi şer cephesidir. Millet ittifakları diyorlar ya o da millet ittifakı değil şer cephesidir. Bunlar Efrîn’e girerken hepsi birlikte davul zurna çaldılar. Bir şer cephesi var, bir de hak cephesi var. Alevilerin hak cephesinde olması gerekiyor. Sanıyorum Aleviler bu sese kulak verir. İnançları gereği böyledir. Ben inanıyorum.

DEMİRTAŞ ESİRDİR

Demirtaş, hukukla bir davayla tutuklu değildir, sadece esir alınmıştır. Hakikati, haklı olanları savunduğu için esir tutuluyor. Alevi inancında Ulu Divanı vicdanında görüyor. Onun için seçim ortamında, en büyük mağdur, mazlumu, haklısı sayın Demirtaş’tır. O nedenle onun yüzündeki gülüşler, Alevilerin vicdanını mutlaka etkileyecektir. Alevilerin Demirtaş’a oy vermesi gerekiyor.

ŞER CEPHESİNDEN KURTULMALIYIZ

Bir tek oy bile çok kıymetlidir. Şimdiye kadar yapılan seçimlerin tümünde sözümona Türkiye’nin ilerici geçinen kesimleri gitmiyor sandığa. Bu tezattır. Normalinde aydın, demokrat, ilerici, solcu geçinen hiçbir mazeret geçerli değerlidir. Sandığa gitmesi gerekiyor, hiç fire vermeden bu şer cephesinden kurtulmak için. Şer cephesinden kurtulursak, oradaki halklar gönüllü kardeş olur. Onun için de şer cephesine karşı Alevilerin oyunu HDP’ye vermesi gerekir.

Sadece Avrupa’da değil ülkede de çalışmalarımız sürüyor. Avrupa’dakilerin ülkedekileri tek tek arayarak, biraz da tatil ayına denk geliyor. Hiç kimsenin sandığa gitmeme lüksü yoktur. Bu nedenle tarihin en yüksek katılımını bizim cephenin sağlaması gerekiyor. Hak cephesi, mazlumlar cephesinin en büyük katılımla bunu dosta düşmana göstermesi gerekiyor. Bu konuda biz de elimizden geleni yapıyoruz.

Son olarak Alevilerin Ortadoğu karanlığında bir aydınlık kıvılcımı yaratabilmek için bileşenlerin, hak ve hakikatin, HDP’nin çatısı altında güç birliği yapması gerekiyor. Çağrım budur. Cenab-ı hakk zalimlere fırsat vermesin. Mazlumların da yürüyüşü kutsal olsun.’’

RAMAZAN MARANGOZ-YENİ ÖZGÜR POLİTİKA