Almanya Türkiye ile yarışa girdi, iki ayda 50 Kürt soruşturması!

Merkel hükümetinin Erdoğan rejimiyle yaptığı yeni ittifaklar ve kirli pazarlıklar ardından ülkede yaşayan Kürtlere yönelik soruşturmaların sayısı deyim yerindeyse tavan yaptı. 2018’in ilk iki ayında 50 yeni soruşturmanın açıldığı öğrenildi.

Alman siyasi irade, Erdoğan rejimiyle gerginlik ve krizlerini unuturken, polis ve savcılar da Kürt özgürlük hareketine karşı Türk devletini aratmayacak şekilde sindirme kampanyası yürütüyor. Merkezi Karlsruhe’da bulunan Federal Savcılık, PKK ile bağlantılı olarak açtığı soruşturma sayısı katlanarak artıyor.

2017 yılı içinde Kürtlere yönelik toplam 136 hazırlık soruşturması açtığı bilgisi geçtiğimiz Mart ayında Alman basınına sızmıştı. Aynı soruşturmalar 2016’da 37, 2015’te 24, 2013’te ise 13’ken birkaç yıl içinde bu kadar soruşturmanın nasıl açıldığı merak ediliyor. Özellikle de Erdoğan rejimiyle gerginliğin en fazla yaşandığı 2017’de Kürtlere yönelik soruşturmaların 4 kat artması dikkat çekiyor.

Alman haber ajansı DPA’ya bilgi veren bir Federal Başsavcılık sözcüsü 2018’in ilk aylarından bu yana PKK ile bağlantılı yeni soruşmaların açıldığını bildirdi. Sözcü Ocak ayının başınndan ve Şubat’ın sonuna kadar söz konusu soruşturma sayısının 50’ye çıktığını açıkladı.

Ocak ayının ilk haftasında Almanya’ya gelen Türk dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel ile yaptığı görüşmenin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlayacağı sinyalini vermişti. Bu görüşmenin hemen akabinde Kürtlere yönelik soruşturmaların genişleyerek arttı.

SAVCILIK BÜTÜN ENERJİSİNİ KÜRTLERE HARCIYOR!

Federal Başsavcılık sözcüsünün verdiği bilgilerde bir ayrıntı daha öne çıktı. Buna göre ilk üç ayında “terörizm” ile bağlantılı olarak toplam 400 soruşturma açıldı, bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1210’du ve bunların 1031’i “İslami terör” başlığıydı. PKK ile bağlantılı soruşturmaların da “terörizm” kapsamında ele alındığı Almanya’da, diğer birçok alanda soruşturma sayısı azalırken, Kürtlere yönelik olanlarda ise artması dikkat çekti.

Merkel’in liderliğindeki Hıristiyan demokratlar/ sosyal demokratlar iktidarı, Türk devletinin Efrîn’deki katliam ve işgaline rağmen Erdoğan rejimi ile ilişkisini güçlendirirken, siyasi soruşturmalara bakan Alman savcıları da bütün enerjilerini Kürtlere harcıyor.

29 Ocak 2018 tarihinde de İçişleri Bakanlığı eyaletlerde gönderdiği bir genelgeyle 1993 yılından itibaren yürürlükte olan PKK yasağının daha sertleştirilerek uygulanmasını istemişti. Aynı şekilde 1990'lı yılları aratmayacak şekilde Alman polisi de Kürt göstericilere yönelik şiddetini artmış durumda.

ALMANYA’YA HİÇ BİR ZARARI OLMAYAN KÜRTLER YARGILANIYOR!

129b, Almanya'da 11 Eylül saldırıları ardından yürürlüğe giren 'anti-terör' yasalarının biriydi. Yasa, Yabancı örgütleri kapsayan şiddet eylemlerini gerçekleştirme potansiyeli taşıyan hedeflerini tespit edilmesi halinde söz konusu örgütün takibata alınmasını öngörüyor. Buna göre Almanya dışında herhangi bir politik şiddet eylemine katılan gruplarla bağlantılı olan kişilerin Almanya'da yargılanmasının önü açılıyor.

Hukukçu ve siyasetçilerin eleştirilerine rağmen yıllardır yürürlükte olan yasanın PKK üyesi oldukları iddia edilen Kürt siyasetçilerinin davalarına esin kaynağı olması uzun yıllar tartışma konusuydu.

28 Ekim 2010'da Federal Mahkeme, 129b maddesinin PKK davaları için de geçerli olmasına karar verdi. Bu tarihten itibaren çok sayıda Kürt siyasetçi ve aktivist, hiçbir suça bulaşmamalarına rağmen 129b yasası gerekçesiyle peşi sıra Alman yargı organları tarafından ya takibe alındı ya da tutuklandı.

Adalet Bakanlığı’nın Kürtlere yönelik soruşturmaya izin veren kararın için yapılan başvurular ise şimdiye kadar sonuçsuz kalıyor. Bir nevi Erdoğan rejiminin Berlin yönetimine "PKK'ye destek veriyorsunuz" iddialarının aksine Almanya, Kürt özgürlük hareketine karşı elinden geleni yaptığı gösteriyor. Sadece son iki yıl içinde Almanya'da tutuklanan 11 Kürt siyasetçi ve aktivist 2 ile 3,5 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarpıtıldı.