AP’de konferans: Erdoğan terörü Efrîn’le sınırlı kalmayacak

Avrupa Parlamentosu’nda Türk işgalciliğine karşı yapılan konferansta, Türk işgalciliğine tepki gösterilerek, uluslararası kurumlara sorumluluklarına sahip çıkma çağrısı yapıldı.

AP’de Türk devletinin Efrîn işgali ve Kürtlerin Ortadoğu krizine çözüm vizyonuna ilişkin yapılan konferansın açılış konuşmaları ardından ilk oturumuna geçildi. İlk bölümde Türk devletinin Efrîn ve Ortadoğu’daki sömürgeci hevesleri ele alındı.

HEVİ MUSTAFA: ERDOĞAN TERÖRÜ EFRÎN’LE SINIRLI KALMAYACAK

Bu oturuma Efrîn Kantonu Konseyi Eş Başkanı Hevi Mustafa, skype yolu ile katıldı. Dev ekranda dinlenen Mustafa, Efrîn’deki durumu anlattı. Dünyanın sessizliğine tepki gösteren Mustara, “katliamlardan kaçınmak için Efrîn nüfusunun Şehba’ya sığındığını” ifade etti. Şehba’da koşulların zor olduğu, beslenme ve barınma sorunları olduğunu kaydeden Mustafa, çocukları hastanelere götürme imkanları da olmadığını kaydetti.

Mustafa, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği, insani yardım kuruluşları ve insan hakları kurumlarına, Efrîn’deki işgal ve sivillerin durumu karşısında sessiz kalmamalarını istedi. Mustafa, “Efrîn’in demografisi değiştiriliyor. Erdoğan terörü Suriye’deki krizin çözülmesini istemiyor. Bugün Efrîn’dir ama yarın bu terörü dünyanın her yanına taşıyacak” dedi.

Mustafa, Efrîn sakinleri için uluslararası bir koruma sağlanması ve güvenlik içinde evlerine dönmeleri için yardım edilmesini istedi.

EFRÎN’DE KALANLARIN DURUMU NASIL?

Avusturya-Viyana Üniversitesi’nden akademisyen Thomas Schmidinger, Efrîn işgali ve öncesindeki durumu anlattı.

Efrîn’den göç ederek Şehba’ya sığınan göçmenlerin zor koşullar altında olduğuna dikkat çeken Schmidinger, Efrîn kentinde kalanların durumunun ise bilinmediğini ifade etti. Schmidinger, şöyle konuştu: “Yer altı ağlarından ev Efrîn'de kalanlardan elde ettiğimiz bilgilere göre, orada bazı insan kaçırmaları devam ediyor. Özellikle PYD’nin oluşturduğu idarede yer alanlar kaçırılıyor. Kürt varlıklarının ellerinden alındığını duyuruyoruz. Türk destekli İslamcıların, şeriatı dayattığını duyuyoruz. Bu tür olayların olduğunu biliyoruz. Mesela Dargele köyünde, 15 Haziran’da 60 köylünün kaçırıldığını ve para karşılığında rehin olarak tutulduğunu görüyoruz. Eskiden DAİŞ bunu yapıyordu. Okullarda Türk eğitim sistemi ile çocuklar eğitiliyor.”

Efrîn bölgesinin çok köklü bir tarihi olduğunu belirten Schmidinger, 13’üncü yüzyıldan itibaren Êzidîlerin ağırlıkta olduğunu anlattı. Son işgale kadar Efrîn’in yine de Suriye’de en fazla Êzidî nüfusuna sahip bölge olduğunu ifade eden Schmidinger, Êzidîlere yönelik hem DAİŞ hem de Türk devletinin saldırılarını anlattı.

“Efrîn’de acilen bağımsız bir soruşturmaya ihtiyaç var” diyen Schmidinger, uluslararası kurumları harekete geçmeye çağırdı.

ÇETİN: BATI İŞGALE GÖZ YUMUYOR

Konuşmacılardan gazeteci Ferda Çetin, Efrîn’deki işgal ve uluslararası hukuk üzerine değerlendirmelerde bulundu. BM sözleşmelerine göre de Türk devleti işgalinin “egemenlik ihlali” olduğunu ifade eden Çetin, “Bu müdahale o kadar açık ve görünür ki, çok tartışmaya da gerek yok” dedi. Ancak “uygar” denilen dünyanın bu açık ihlali görmezden gelmesi nedeniyle, Türkiye’nin Irak topraklarına da girdiğini söyleyen Çetin, “Batı ve BM buna göz yumuyor ve Türkiye’nin önünü bir şekilde açıyor” diye konuştu.

Türkiye’nin başından itibaren Kuzey Suriye Federasyonu ve Efrîn kantonundan gelen barış ve diyalog girişimlerini reddettiğini söyleyen Çetin, Türkiye’nin bu cesareti ABD ve Rusya’dan aldığına dikkat çekti. Cenevre’deki toplantılara Uruguay, DAİŞ ve El Kaide bağlantılı grupların da katıldığını ancak Kürtlerin dahil edilmediğini söyleyen Çetin, Batılı güçlerin neden Kürtlerin yer almadığına halen de cevap vermediğine işaret etti. Bu çözümsüzlükten ABD, AB ve Rusya’yı sorumlu tutan Çetin, Kürtlerin DAİŞ çetelerine karşı başarıları ardından batının Kürtlere destek vermeye başladığını hatırlattı.

Efrîn işgalinde BM Güvenlik Konseyi’nin de çok açık bir kusuru olduğunu söyleyen Çetin, “ABD ve Rusya Türkiye’yi desteklemekle kalmayıp, terörist grupları da destekliyor” dedi. Çetin, Türkiye’nin desteklediği ÖSO’nu , El Kaide ve DAİŞ gibi gruplardan oluştuğuna dikkat çekti.

ÖCALAN’IN ÖNERİLERİ

Suriyeli yazar Al Rashi Alaa Eldin, Ortadoğu’da ortak yaşamın tarihi başlıklı konuşmasından önce Efrîn’de hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşuna çağırdı. Daha sonra konuşmasına devam eden Alaa Eldin, Kürtlerin üçüncü yol çözümüne dikkat çekerek, Kürtler ve Araplar arasında gelişen ittifaktan bahsetti. Alaa Eldin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çözüm önerilerine dikkat çekerek, Öcalan’ın çözüme dair sözlerini aktardı. Alaa Eldin, “Anlaşamadığımız insanlarla da işbirliği yapmamız ve anlaşmazlıkları ortadan kaldırmamız lazım” diye nokta koydu.

KÜRTLER KİMLİKLERİNDEN VAZGEÇMEYECEK

Almanya’nın Bochum kentindeki Kürt Araştırmalar Merkezi’nden Nawaf Halil, Kürtlerin hiçbir şekilde kimliklerinden taviz vermeyeceğinin altını çizerek sözlerine başladı. Türk işgalciliğini Suriye’deki durumu daha da ağırlaştırdığını söyleyen Halil, “Bir zamanlar Suriye’nin en güvenli bölgesi artık tehlike altında” dedi. Etnik temizlik ve insanların kökünü kurutmaya yönelik faaliyetlerin var olduğunu söyleyen Halil, Şehba’ya sığınanların durumu hakkında bilgi verdi. Halil, yüzbinlerce insanların temel ihtiyaçlarının olduğunu ve bunların giderilmesi gerektiğini söyledi. Halil, “AB ve ABD’den bir şey istemiyoruz, sadece verdiğiniz sözleri yerine getirin. Artık Türk hükümetini dinlemeyin” vurgusunda bulundu.

Konferans devam ediyor...