Avusturya’da HDP’ye ilgi büyüyor

Avusturya AKP’nin önemli oy depolarından biri. Çifte vatandaşlık tartışmaları, AKP ülkede yarattığı provokasyonlardan ötürü bu seçimlerde AKP’nin oy kaybetmesi bekleniyor. HDP’nin 24 Haziran’da oylarını arttırması bekleniyor.

Almanya, İtalya, İsviçre, Slovakya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya’ya komşu olan, Avrupa’nın tam merkezinde yer alan Avusturya geçtiğimiz seçimlerde iktidara gelen aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ve Merkez sağ parti olan Avusturya Halk Partisinin (ÖVP) mülteci karşıtı politikalarıyla sık sık gündeme geliyor.

Çoğunluğu geçici işçi olarak ülkeye gelmiş ve daha sonra ailelerini de buraya getirip yerleşmiş yine 1980 darbesi ve 1990’lı yıllarda devlet baskısından kaynaklı mülteci olarak buraya gelip bir daha ülkeye dönemeyenlerin oluşturduğu 250 bin civarında Türkiye ve Kuzey Kürdistanlının bulunduğu bir ülke Avusturya. Avusturya’da yaşayan Türkiyelilerin 116 bini, 24 Haziran baskın seçimleri için yurt dışında yapılacak seçimlerde oy kullanabilecek.

1 Kasım 2015 seçimlerinin verilerine göre Avusturya’da bulunan Türkiyeli seçmenlerin yüzde 40’ı sandık başına gitmiş. Ülkede bulunan Türkiyelilerin büyük bir kısmını başta Yozgat olmak üzere İç Anadolu bölgesinden gelen insanlar oluşturmakta. Yine ülkede çoğunluğu Dersim, Sivas, Erzincan yöresinden olmak üzere önemli bir Alevi nüfusun varlığından söz etmek mümkün.

Çoğunluğu İç Anadolu’dan gelen muhafazakar seçmen olmak üzere AKP-Erdoğan’ın manipüle ettiği ve kendisi için adeta bir oy deposu olarak gördüğü söylense de, bu seçimlerde sonuçun çok farklı olacağını şimdiden söylemek mümkün. Bunu başta Kırşehir ve Konya yöresi olmak üzere Orta Anadolu kökenli seçmenlerin HDP’ye olan ilgisinden anlamak mümkün. HDP daha önce yapılan seçimlerde 2.’nci sırada yer almış, 1 Kasım seçimlerinde oylarını artırmış ve 2016 yılında yapılan referandumda hayır bloğunun aldığı oy oranına bakıldığında ise yine HDP oylarında bir artış yaşandığı görülüyor.

SÜRGÜNDE DE MÜCADELEYE DEVAM

Yaklaşmakta olan seçimlerle ilgili merkezi seçim koordinasyonu üyeleri olan farkı kurumların yöneticileriyle seçimleri konuştuk. Mikrofonumuzu uzattığımız ilk isim daha önce Amed ve Mardin gibi merkezlerde büyükşehir belediyesinde yöneticilik yapmış ve belediyecilik faaliyetlerinden dolayı 2009 yılında KCK operasyonlarıyla cezaevine atılmış, 5 yıllık hapis hayatı sonrasında ise hakkında açılan başka dosyalardan kaynaklı ülkeyi terketmek zorunda kalmış Ahmet Zirek. Yurt dışına çıkmak zorunda kalan Zirek, Avusturya’da HDK çalışmalarını yürütüyor.

HDP OYLARI ARTACAK

Baskın seçim kararı sonrası ilk başta süreci yeterince anlamamaktan kaynaklı bir durgunluk yaşandığını belirten Zirek, daha sonra kısa zaman içerisinde çok geniş kesimlerin içerisinde yer aldığı merkezi bir Seçim Koordinasyonu oluşturduklarını, yapılan çalışmalarla birlikte seçime yönelik heyecan ve çoşkunun önemli bir ivme kazandığı belirtiyor. Seçim kararı alındığı günden bugüne ev ev dolaşarak, yine bildiriler dağıtıp Türkiyeli seçmenlerin yoğun yaşadığı mahallelerde afişler asıldığını belirten Zirek, düğünlere gidilerek orada HDP için seçim masası kurulduğunu, bu süreç içerisinde çok sayıda halk toplantısı yapıldığını anlatıyor ve ekliyor: "Bu seçimlerde Avusturya’da oylarımızı arttıracağımız noktasında hiçbir şüphem yok."

ALO SEÇİM HATTI

7-19 Haziran arasında; Viyana, Salzburg ve Bregenz’de bulunan konsolosluklarda saat 09.00-21.00 arasında kurulacak toplam 10 sandıkta oyların kullanılacağını söyleyen Zirek, müşahitler ile sandığa ulaşma konusunda zorluk yaşayacak seçmenin taşınması konusunda önemli bir hazırlık yapıldığını söylüyor. Bunlara ek olarak seçimle ilgili herhangi bir sorusu ve sıkıntısı olanların 24 saat arayabileceği "Alo Seçim Hattı” kurduklarını söylüyor.

HER BİR OY DİRENEN HALKIMIZA DESTEKTİR

Kentte bulunan Türkiye ve Kürdistanlı pek çok kurum ve kuruluşla ortaklaşarak çalışmalarını yürüttüklerini aktaran Zirek, bu seçimde yurt dışı oylarının Kürdistan’ın sesi olacağını belirtiyor. Son olarak başta Avusturya olmak üzere Avrupa’da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlılara bir çağrısı var Ahmet Zirek’in: "Vereceğimiz her bir oyun ülkede faşizme karşı direnen halkımıza güç katacağı bilinciyle herkes oyunu kullanmak üzere sandık başına gitmelidir."

MELE YUSUF: ERDOĞAN’IN MEŞRUİYETİ KALMADI

Daha sonra kentte bulunan Şeyh Said Camisi’nde imamlık yapan Demokratik İslam Kongresi ve İstanbul Din Alimleri Derneği Üyesi Mele Yusuf ile görüşmek üzere Şeyh Said Camisi’ne gidiyoruz. "Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’nın her yerinde seçim çalısmasında yer alan halkımıza başarılar diliyorum" diyerek sözlerine başlayan Mele Yusuf, her gün ülkedeki seçim çalısmalarını takip ettiğini ve bu çalışmalar ve halkın yoğun isteğinden kaynaklı olarak çok umutlu olduğunu belirtiyor. Ülkede bulunan pek çok kesimle görüştüğünü söylüyor Mele Yusuf ve AKP içerisinde de ciddi bir muhalefet gelişeceğini, Erdoğan’ın sona yaklaştığını belirtiyor. Silvan’dan Cizre’ye, Nusaybin’den Sur’a onlarca Kürt şehrini yerle bir eden AKP-Erdoğan diktatörlüğünün Kürdistan’da hiçbir meşruiyetinin kalmadığını söylüyor Mele Yusuf ve ekliyor: "Kazanacağız, çünkü kazanmak zorundayız."

TAYBET ANA VE CEMİLE’Yİ UNUTMAYIN

HDP’nin pek çok farklı kesimin bir araya gelerek karşılıklı saygı ve sevginin esas olduğu bir parti olduğunu, toplumun her kesiminin olduğu gibi dindar Müslümanların sorunlarını da çözebilecek bir parti olduğunu belirtiyor Mele Yusuf. AKP’nin ikiyüzlü politikalarına da dikkat çeken Mele Yusuf, Filistin için üzüldüğünü belirten bu iktidarın Cizre’den Sur’a oradan Efrîn’e kadar Kürt halkına zulmettiğini ve bu zulmün sonsuza kadar sürmeyeceğini, direnen Kürt halkının ve dostlarının kazanacağını söylüyor. 73 yaşında olduğunu, Kürdistan’da yaşanan pek çok katliama birebir şahit olduğunu anlatan Mele Yusuf, kendisine insanım diyen hiç kimsenin Taybet Ana’nın sokakta bırakılan cenazesini, Cemile’nin buzdolabında saklanan cansız bedenini unutmayacağını ve bu seçimlerde bunların hesabının sorulacağına inandığını söylüyor.

DİKTATÖRLÜĞE KARŞI DİRENMEK FARZ

Tayyip Erdoğan diktatörlüğüne karşı durmanın farz olduğunu belirten Mele Yusuf, "Dinimiz zulmün karşısında sessiz kalmamayı bizlere emretmiştir" diyor ve AKP’ye oy verecek herkesin AKP’nin günahlarına ortak olduğunu söylüyor. "Dinimize göre suçsuz bir insani öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibidir" diyor Mele Yusuf ve AKP iktidarının her gün Kürt çocuklarını katlettiğini ve kendisine Müslümanım diyen hiç kimsenin bu günahlara ortak olmaması gerektiğini belirtiyor.

AKP’Yİ DESTEKLEMEK EBU CEHİL’İ DESTEKLEMEKTİR

"Dindar Müslümanların bu seçimde tutumları ne olacak" diye soruyoruz Mele Yusuf’a, kendisini İslami kesim olarak tanımlayan bazı cemaatlerin ve gerçekten dini hassasiyetleriyle hareket eden bir kesimin olduğunu ve bu ikisinin birbirinden farklı olduğunu belirtiyor. "Kendi çıkarları için iktidarın yanında yer alan bazı cemaat kılıfı altında örgütlenen çıkar gruplarının Erdoğan’ın karşısında yer almasını beklemek gerçekçi olmaz" diyor ancak gerçek anlamda dini hassasiyetleri yüksek olan ve bu çıkar gruplarıyla ilişkisi olmayan geçmişte herhangi bir sebepten dolayı AKP’ye oy vermiş önemli bir kesimin bu seçimlerde HDP’yi destekleceğini söylüyor. "AKP’yi desteklemek Ebu Cehil’i desteklemektir" diyor Mele Yusuf ve insanlıktan yana olan herkesin sandığa gidip HDP’yi desteklemesi gerektiğini ve sandıklara sahip çıkılması gerektiği çağrısıyla sözlerini bitiriyor.

TÜM ALEVİLERE HARAKETTİR

Son olarak Avrupa Aleviler Birliği Konfederasyonu 2. Başkanı Mehmet Ali Çankaya’nın kapısını çalıyoruz. Söze Konfederasyon Başkanı Turgut Öker’in milletvekilliği adaylığının iptal edilmesiyle başlıyor. "Hakkında hiçbir mahkeme kararı yoktu" diyor Çetinkaya, Maraş Katliamı anmasında Erdoğan’a Yezid dediği için Turgut Öker’in milletvekilliği adaylığının iptal edildiğini belirten Çetinkaya, "AKP ve Erdoğan’ın bu kararla Kürt halkının mücadelesiyle Alevi halkının mücadelesinin ortaklaşmasından ne kadar korktuğu bir kez daha ortaya çıktı" diyor ve ekliyor: "Bu karar bile bizim HDP ile ittifak kurmamızın haklılığını ortaya koyuyor."

ALEVİLERİN OYU HDP’YE

Turgut Öker’in adaylığının iptal edilmesinin tüm Alevilere yapılmış bir hakaret olduğunu belirten Çetinkaya "Bunu Alevi toplumu çok iyi görmüyor ve bir karşılığı da olacaktır" diye devam ediyor. Alevi derneklerinde halk toplantıları yine kitle ziyaretleri gibi çalışmalar yaptıklarını belirten Çetinkaya, Alevi halkından HDP’ye büyük bir ilginin olduğunu, ancak ülkedeki baskılardan kaynaklı açık bir şekilde HDP’yi desteklemekten çekinen bir kesimin de olduğunu anımsatarak, bu kesimin tıpki Matem ayında gizli oruç tuttuğu gibi sandığa gittiğinde HDP’ye oy vereceklerini belirtiyor.

HDP’yi desteklemenin Alevi inancıyla da birebir örtüştüğünü belirten Çetinkaya, "HDP’nin eşbaskanları, milletvekilleri, üye ve yöneticileri cezaevlerine atılırken, onlara yönelik bu kadar zulüm uygulanırken bizlerin HDP dışında herhangi bir ittifakta yer almamız zaten söz konusu olamazdı" diyor. Çetinkaya son olarak başta Avusturya ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan Aleviler olmak üzere demokrasi ve insan haklarına inanan herkesi sandıklara gidip HDP’ye oy vermeye ve sandıklara sahip çıkmaya çağırıyor.

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA