GÖRÜNTÜLÜ

Basel'de Gençlik ve Önderlik paneli

Basel’de düzenlenen panelde, "yurt dışında yaşayan Kürt gençliği nasıl yaşamalı" sorusuna cevaplar arandı.

BASEL'DE GENÇLİK PANELİ

Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Têkoşer (TekoJIN), Kürt halkının dostları tarafında Ekim ayında startı verilen ve Newroz ile beraber ikinci aşamaya geçilen “Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" hamlesi kapsamında İsviçre'nin Basel kentinde panel gerçekleştirdi.

"Gençlik ve Önderlik” ve "Nasıl Yaşamalı" başlığı altında Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-BL) konferans salonunda düzenlenen panele Gazeteci Adar Gulan ile Gazeteci ve Yazar Sefkan Kobanê konuşmacı olarak katıldı.

Panel, Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Açılış konuşmasını yapan TCŞ aktivisti Leyla Aktaş yaşanan ağır süreçte Kürt gençlerine düşen sorumlulukları hatırlatarak şöyle konuştu:

"Burada olan bütün gençler biliyor ki, biz Kurdistan'ı isteyerek terk etmedik. Gençler hayallerini, ailesini bırakıp geldi ve kamp şartlarında yaşıyor. Hiçbirimiz ülkemizde kendi ana dilimizde okuyamadık. Mevcut iktidar sistemi gençleri sisteme empoze etmek için uyuşturucu ve sahte mutluluklar üzerinden kendini var ediyor. Önceleri Kurdistan’da bir sorun yaşandığında, taciz vakaları karşısında veya kültürümüze bir saldırı gerçekleştiğinde gençlik refleks gösteriyordu ama şimdi sistem bizi bunlardan uzak tutuyor. Son dönemlerde intiharlar oluyor. Bunların sebebini tartışabilmeliyiz” dedi. 

Leyla Aktaş’ın açılış konuşmasından sonra Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan’ı ve PKK tarihini anlatan bir sinevizyon gösterildi.

'GÖÇMENLİĞİMİZİ SADECE FİZİKSEL OLARAK YAŞAMIYORUZ'

Gençlerin “Biz kimiz ve nereden geldik” sorularını sormasını isteyen Adar Gulan, devamla şunları dile getirdi: Biz kendi toprağımızdan koptuk ve kendi toprağından uzak olmak bizde nasıl bir kişilik yaratıyor? Göçmenliği bir tek fiziksel olarak yaşamıyoruz; kişiliğimizde, benliğimizde değişimler oluyor. Kendi gerçekliğimizden uzaklaşıyoruz. Önder Apo her zaman ‘Ben çocukluk hayallerime asla ihanet etmedim” diyor. Mücadelenin filizlendiği o yıllarda Kürtlük adına bir şey yoktu. Kürtlük, Ağrı dağında bir mezara gömülmüş ve üzeri betonlanmıştı. Kuru ağaç yeşermez diyorlardı ama inançla o kutu ağaç yeşerdi. Şu soruları özellikle Avrupa’da yaşayan bizler kendimize soralım. Nasıl yaşamalı? Ne yapmalı? Nerede başlamalı? Eğer bizler buna samimi yanıt olursak çok şey yaşarız. Herkese Yahudilerin tarihini okumasını öneriyorum” dedi.

Verilen aranın ardında gençler söz alarak görüşlerini dile getirdi ve soru yöneltti.

Sefkan Kobanê ise İmralı tecridine ve özgürlüğü için yürütülen hamleye ilişkin konuştu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 3 yıldır haber alınamadığına işaret eden Kobanê, “Gençlerin Önder Apo’ya daha fazla sahip çıkmalı” dedi.

‘AVRUPA’DA GENÇLİK NASIL YAŞIYOR?’

Abdullah Öcalan’ın çok genç yaşta ve inanarak mücadeleye başladığını söyleyen Kobanê, “Önderlik bu mücadeleye merakla başladı ama sözde kalmadı. Pratikte gereklerini yerine getirdi. Haki Karer’in yanına giderek dediği “biz özgür bir ülke için savaşacağız" işte budur, bu inançtır. Önderlik de daha öğrenciyken bir yandan okula giderken bir yandan da yaşamı aradı. Yaşam neydi? Yaşam örgütlülüktü. Ortadoğu’da şimdi biz tanınıyoruz. Önderlik bize ‘ben neyi seviyorum, ben niye savaşıyorum’ sorularını sordu. Şimdi soralım; Avrupa’da gençlik nasıl yaşıyor? Bakıyorsun sisteme teslim oluyor ve kimliğinden uzaklaşıyor. Sistem içerisinde kayboluyor sonunda intihar ediyor. Avrupa’da böyle bir gençlik yaratıldı. Sizlere, fedai eylem yapıp şehit düşen Rojhat ve Erdal yoldaşların mektuplarını okumanızı ve ders çıkmanızı öneriyorum. Rojava’da da, dağlarda da süren mücadele, gençlik ruhudur. Bunun için gençler, yoldaşlarıyla ilişkilerini güçlendirmelidir” diye konuştu.

'ÖNDERLİĞİN FİKRİNİ YAYALIM'

Abdullah Öcalan’ın üzerinde üç yıldan fazla bir süredir ağır bir tecrit olduğunu ancak tek başına direndiğini yineleyen Sefkan Kobanê, şöyle devam etti: “Doğru yaşamak bize bağlı. Çünkü biz komünal bir hareketiz. Sadece kendimizi düşünüp sisteme kapılırsak sudan çıkmış balık misali oluruz. Biz ülkemizden uzaklaştık ama yine de kendi dilimizde konuşalım. Önderliğin fikrini yayalım. Önderliğe düşman olanlar PKK ne yaptı, diyorlar. Rojava’da ve Kurdistan’ın diğer alanlarında direniyorsak Önder Apo’nun fikirlerinden dolayıdır. Biz Önderliğin demokratik konfederalizm fikrinden geri adım atmayız. Bu seçimde gördük, Kurdistan’da seçim nasıl güçlü geçti. Faşist partiler dediler ki, Kürtler yenilecek. Kürtler her zamanki gibi direndi, Önderliğin fikri ve felsefesiyle başarı kazandı” dedi.

Panel sonunda ise katılımcılar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterlerini açarak ve Bijî Serok Apo”, “Bê Serok Jiyan Nabe” sloganlarını atarak, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesini desteklediklerini ifade ettiler.