6 Şubat’ta başlayan BM İnsan Hakları Konseyi 37. İnsan Hakları Oturumları Birlemiş Milletler Cenevre Ofisi’nde devam ediyor. Oturumlara paralel olarak bazı uluslararası sivil toplum kuruluşları da BM’de farklı başlıklar adı altında paneller ve konferanslar düzenliyor.

İnternational Fellowship of Recoviliation (İFOR-Uluslararası Uzlaşma Birliği) adlı sivil toplum kuruluşu Çatışma Ortamlarında Azınlıkların Durumu başlıklı bir panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak davet edilen yazar Aziz Tunç Maraş katliamını anlattı.

‘MARAŞ’TA ETNİK VE DİNSEL ARINDIRMA POLİTİKASI UYGULANDI’

Maraş’ın tarihsel olarak birçok farklı kimlik ve inanç beşiklik ettiğine anlatarak konuşmasına başlayan Tunç, Osmanlının son döneminden başlayıp Cumhuriyet dönemiyle birlikte Maraş’ta yaşayan farklı kimlik ve inançlara dönük bir katliam politikasının dayatıldığını ifade etti. Etnik ve dinsel arındırma politikaları altında Maraş’taki farklı kimlik ve kültürlerin zamanla yok edilmek istendiğini söyleyen Tunç, “Osmanlı döneminde Maraş’a dönük başlayan kanlı politika, Türk devletinin kurucusu olan Kemalistler tarafından da sürdürüldü” dedi.

1978 Maraş katliamında yaşananları ayrıntılı bir şekilde anlatan Tunç, Maraş katliamı Türk devletinin etnik ve dinsel arındırma politikası çerçevesinde yapıldığını söyledi. Maraş katliamının devlet tarafından sistemli ve programlı bir şekilde yapıldığını dile getiren Tunç, “Maraş’ta yapılan katliamla yükselen Kürt, Alevi ve devrimci muhalefetin önüne geçmek istediler” diye ekledi.

‘EFRÎN’E SALDIRILAR MARAŞ KATLİAMININ DEVAMIDIR’

Katliamın üzerinden geçen süreye rağmen sorumluların hala açığa çıkarılıp yargılanmadığını söyleyen Tunç, Türk devletinin Maraş’ta yapılanları bugün farklı yerlerde uygulamaya devam ettiğini söyledi.

“Cizre, Roboski, Sur, Nusaybin nasıl Maraş katliamının bir devamı ise Efrîn’e dönük saldırılarda Maraş katliamının bir devamıdır” diyen Tunç, Maraş öncesinden başlayıp günümüze kadar farklı kimlik ve etniklere yapılan hiçbir katliamın tesadüf olmadığının altını çizdi.

BM’Yİ EFRÎN İÇİN GÖREVE ÇAĞIRDI

Tunç, “Türk devletinin bugün Efrîn’de sürdürdüğü işgalci saldırıların ten nedeni Türk devletinin katliamcı ve soykırımcı geleneğidir. Türk devleti, Kürtlerin, Alevilerin ve diğer farklılıkların özgürce kendi kimlikleriyle yaşamasını hiçbir zaman izin vermemiştir. Türk devleti geleneksel politikası gereği her farklığı Türkleştirmek, DAİŞ’leştirmek istediği için bugün Efrîn’e saldırıyor. Türk devletinin katliamcı ve soykırımcı politikalarını önlenebilmesi sadece Kürtler ve Aleviler için değil, bütün halklar için hayati ve tarihi bir önem arz etmektedir. Katliamcı politikalar ancak halkların dayanışmasıyla engellenebilir” şeklinde konuştu.

Son olarak Efrîn’de soykırım saldırılarının geldiği boyuta dikkat çeken Tunç, BM’yi varlık gerekçesine hizmet ederek Türk devletine karşı harekete geçmeye çağırdı.