Gökay Akbulut: CPT İmralı ve Amed’e heyet göndermeli

Strasbourg’daki açlık grevi eyleminde Medya TV’ye konuşan Almanya Sol Parti (Die Linke) Federal Meclis Milletvekili Gökay Akbulut, CPT’nin hem İmralı’ya hem de Amed’e delegasyon göndermesi çağrısı yaptı.

Aynı zamanda Federal Meclis Hukuk Komisyonu üyesi ve Die Linke Göçmen Politikaları Sözcüsü olan Gökay Akbulut’un röportajını yayınlıyoruz.

Tutuklandığından beri Abdullah Öcalan’a uygulanan ve son yıllarda ağırlaştırılmış tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde gerçekleştirilen açlık grevi eylemleri ve yıllardır Kürt halkı ve dostlarının geliştirdiği eylemler söz konusu. Bu konuyla ilgili görüşleriniz nedir?

Haftalardır Türkiye’de, Kürdistan’da, Avrupa ve dünyanın birçok yerinde açlık grevleri eylemleri sürdürülmekte ve biz Sol Parti olarak eylemcilerin taleplerini destekliyoruz. Bu talepler önemlidir. Demokratik ve hümanist taleplerdir. İlk etapta Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin bir an önce durdurulmasını biz de destekliyoruz. Tecrit politikası senelerdir uygulanmakta. Sol Parti olarak son haftalarda Alman Federal Meclisi’nde, Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bu konuyla ilgili önergeler hazırladık. Bir an önce tecridin durdurulmasını ve Sayın Öcalan ile görüşmelerin sağlanması gerekiyor. Ayrıca Leyla Güven’in ve cezaevlerinde açlık grevlerinde olan siyasi tutukluların durumlarının analizi için CPT’den (İşkenceyi Önleme Komitesi) bir delegasyonun hem İmralı adasına hem de Diyarbakır’a gönderilmesini talep ediyoruz.

21’inci yüzyılda Avrupa’nın göbeğinde insanlar bedenlerini açlığa yatırarak insan haklarını talep ediyorlar. Avrupa neyi bekliyor?

Avrupa medyası suskun. Sadece Leyla Güven tahliye edildikten sonra bir kaç gazetede habere yer verildi. Ama bunun dışında şu an kamuoyu suskun. Ve son haftalarda HDP’li vekiller Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile parlamentoda görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler çerçevesinde konuyu ne kadar güncelleştirip, talepleri dile getirirsek tabi ki taleplerin desteklenmesi sağlanacaktır.

Sol Parti vesol kamuoyu olarak elbette talepleri destekliyoruz ama bizim dışımızdaki kesimlere ulaşılması gerekiyor. Konuyla ilgili önümüzdeki günlerde de görüşmeler yürütülecek.

Tecrit bir insan hakları ihlali. Yani diğer taraftan hukuki olarak tanınan hakların gasp edilmesi söz konusu. Tecridi anlatmak ve de onu kaldırmak neden bu kadar zor?

Hem Türkiye politikasında hem de Ortadoğu’da birçok değişiklikler oluyor. ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrası tartışmalar var. Ayrıca Türkiye‘de yerel seçimler gündemde. Her ne kadar Alman siyasetinde ve kamuoyunda Erdoğan’a karşı bir antipati olsa da, Türkiye-Almanya ilişkilerinde bir normalleşme söz konusu. Ayrıca ekonomik ilişkiler, özellikle de silah ticareti halen sürdürülüyor. 2017-2018’de yaklaşık 20 milyon Euro civarında silah satışı yapılmıştı. Partimizin Diş İlişkiler Komisyonu’nda yer alan arkadaşlar bunu dile getirdiklerinde Alman Hükümeti tarafından detaylı bilgi verilmemişti.

Türkiye’nin uyguladığı anti demokratik uygulama ve siyasetine rağmen Almanya ve Avrupa Birliği bu rejimi destekliyor ve uzlaşı içerisinde.

Peki, Sol Parti olarak Alman Parlamentosu’ndaki demokrat siyasetçilerle Avrupa’da geniş kapsamlı girişimde bulunacak mısınız?

Örneğin Efrîn sürecinde Alman Parlamentosu’nda yer alan bütün gruplarla Türkiye’nin uluslararası hukuka aykırı saldırılar düzenlediğini ve bu saldırıların Alman silahlarıyla yapıldığını mecliste tartışmıştık.

Hür Demokrat Parti (FDP), Sosyal Demokrat Parti (SPD) başta olmak üzere bütün parti grupları bu saldırıları kınamıştı. Efrîn sürecinde Almanya’da büyük bir destek vardı. Yerelde birçok ortak çalışma yürüttük. Önemli olan bu tecridi ve açlık grevlerini yerellerde güncelleştirebilmek ve kamuoyu oluşturabilmektir.

Zaten Almanya’nın birçok yerinde eylemler sürdürülüyor. Diğer yandan da tabi ki parlamento yoluyla yapilabilinecek çalışmalar var. Biz bu çalışmaları sürdürüyoruz. Özellikle SPD’nin bu konudaki tutumu çok önemli ve bizim kendilerine çağrılarımız devam ediyor. Yeşiller’le daha kolay görüşmeler yürütüyoruz. Yeşiller yönetimi tarafından kısa süre önce destek açıklaması yapıldı. Ama SPD şu an suskun.

Parlamenter olarak sizin CPT ile bir görüşmeniz olacak mı?

Bundan yaklaşık iki-üç hafta önce Alman CPT sözcüsü ile görüşme talebinde bulunduk ama CPT işleyişi gereği görüşmeyi kabul etmedi. CPT sadece prosedür gereği komisyon olarak hareket ediyor ve sadece komisyon olarak görüşmeler yürütülüyor. Yani AK’nin kendi iç prosedürü gereği görüşmeler kabul edilmedi. Ama AK’de HDP’lilerin verdiği önerge vardı ve açlık grevleri gündeme alınmıştı.