DOSYA

HDP Frankfurt’ta fark atacak

Frankfurt Barış ve Demokrasi Platformu adı altında örgütlenen seçim koordinasyonunda 20'den fazla örgüt, kurum, dernek HDP için çalışma yürütüyor. Frankfurt’ta 1965'ten bu yana faaliyet yürüten ‘Halkevi’ de ilk kez HDP için sokaklara indi.

Frankfurt sokakları bu aralar hareketli. Kürtler, Aleviler, göçmen örgütleri HDP ve Demirtaş için seçim çalışması yapıyor. Konuştuğum sürgündeki göçmenler Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesiyle ülkeye demokrasi geleceğini söylüyorlar.

Frankfurt Barış ve Demokrasi Platformu adı altında örgütlenen seçim koordinasyonunda 20'den fazla örgüt, kurum, dernek yer alıyor. Gençler, kadınlar ve inanç kesimlerinin seçim çalışmalarına daha istekli katıldıkları görülüyor.

Seçim Koordinasyonu Frankfurt merkezinde dağıtılmak üzere Kürtçe, Türkçe, Almanca dilerinde 10 bin broşür ile 2 bin 500'de afiş hazırlamış. Özellikle hafta sonları şehrin en kalabalık merkezlerinde açtıkları standlarda bu broşürler dağıtılıyor.

OYLARIN ARTTIĞI KENT

7 Haziran 2015 seçimlerinde Frankfurt kentinde, AKP yüzde 47,72 ile en çok oyu toplarken, HDP yüzde 21,87 ile ikinci CHP ise yüzde 17,28 oyla üçüncü parti oldu. MHP’nin oy oranı ise yüzde 9,8’de kaldı. Frankfurt Barış ve Demokrasi Platformu yetkilileri HDP’nin kentte oylarını arttırdığını, 24 Haziran seçimlerinde ise hedeflerinin 15 bin oya ulaşmak olduğunu belirtiyorlar.

Demokrasi Bloğu’nun yanı sıra Frankfurt Alevi Kültür Merkezi de seçim çalışmalarının organizesinde yer alıyor. Geçen hafta yaptıkları toplantıda seçimler için evlere ziyaretlerin yapılması ve çalışmaların hızlandırılması gerektiği kararı alındı. Özellikle kararsız ve genç kesime ulaşılması yönünde tartışmaların yapıldığı toplantıda komisyonlar kuruldu. "Gidemedim, yapamadım" gerekçelerin kabul etmeyeceğini söyleyen Seçim Koordinasyonu, 24 Haziran’da Frankfurt’ta oyların iki katına çıkartılması göreviyle karşı karşıya olduklarını ifade ettiler.

50 YIL SONRA HALKEVİ’NİN KAPISI AÇILDI

Frankfurt’taki Türk Halkevi Almanya’daki en eski politik göçmen kurumlarından biri. 1965'ten bu yana aktif olan kurum artık "Halkevi" olarak tanımlanıyor. Halkevi Yöneticisi Ömer Şener seçim koordinasyon toplantısında, Türkçe ve Almanca basılan afişler arasında Kürtçe dilinde olanları göremeyince bu durumun acilen düzeltilmesini istiyor.

Bingöllü olan Şener, Halkevi'nin demokratik bir kurum olduğunu ifade ederek, "Burası herkese açıktır" diyor. Halkevi çalışanı olarak şu ana kadar 30'a yakın aileyi ziyaret eden Şener, Karakoçan çevre köylerinin çoğunlukta yaşadığı Neu Isenburg’daki seçmenleri HDP’y oy vermeleri için ikna ettiğini ve seçim kayıtlarını yaptığını söylüyor.

ULUSALCILARA HDP’Yİ ANLATIYORUM

Halkevi'nde CHP'li seçmenlerinde olduğunu hatırlatan Şener, derneklerinin HDK’yle daha da demokratikleştiğini anlatıyor. 1965’ten bu yana faaliyet yürüten Halkevi'de bir devrin değiştiğini işaret eden Şener, ‘’Bir HDK'li olarak buraya hizmet sunuyorum. Her şeyi ortak kulanıyoruz. Yeter ki örgütlenelim. Yeter ki demokrasi mücadelesi verelim. Eşitlik kardeşlik için son şansımız HDP" diyor.

Şener, cemevlerini telefonla arayıp Alevi dedeleriyle görüşmeler yaptığını belirtti ve ekledi: "HDP’nin barajı aşması lazım. Kimseye ayırım yapmıyor. HDP’nin herkesi kucaklayan bir siyaseti var. Ulusalcılara, Kemalistlere de bunu anlatıyorum."

5 BİNE YAKIN SEÇMENE ULAŞTIK

Seçim Koordinasyonu bileşeni olan Frankfurt Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) adına Mehmet Taşkale, aldığı sorumluluklarla biliniyor. Son 4 seçimdir aktif olarak çalışan Taşkale, baskın seçim gündeme gelir gelmez NAV-DEM olarak bir seçim koordinasyonu oluşturup sürece müdahil olduklarını ifade etti. Şu ana kadar 5 bine yakın seçmene ulaştıklarını söyleyen Taşkale, Referandumda Hayır Platformu'nun, 24 Haziran seçimlerine Barış ve Demokrasi Bloğu adıyla sahaya indiğini belirtiyor.

Taşkale, tüm bileşenler olarak seçim çalışmasını ortak yürüttüklerini ancak, Haziran Hareketi'nin aktif bir şekilde çalışmadığı eleştirisini yapıyor: "Şu ana kadar 4 tane ortak toplantı gerçekleşti. İlk toplantıdan sonra Frankfurt’un en işlek caddesinde seçim standı açtık. Halkevi de maddi ve manevi destek sunuyor.”

ALEvİLER TEPKİLİ

Taşkale, geçmişte, AKP'ye oy verenlerin bu seçimde HDP'ye oy vereceğini ve 6 aileyle görüştüğünü söylüyor. HDP Milletvekili adayı olan Turgut Öker'in adaylığının iptal edilmesinin Alevi cephesinde tepkiye neden olduğunu ifade eden Taşkale, "Öker’in adaylığının iptal edilmesi Alevilere yönelik bir mesajdı. Bundan ötürü Aleviler tepkili. Zaten görüştümüz Aleviler de bu seçimde HDP'ye oy vereceklerini söylüyorlar. CHP artık şu gerçeği gördü, eğer HDP barajın altında kalırsa, 80 milletvekili AKP’ye gidecek. Aslında CHP ve AKP ikisi de devlet partisi. Bu partiler zaten uzun bir süredir başkanlık sistemine hizmet ediyorlar. Alevi toplumu geçmişte ki HDP'ye olan bakış açışı değişmiş" diyor.

GENÇLER KARARLI

Taşkale ile yaptığım görüşmeden sonra Yeni Demokratik Gençlik (YDG), Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK), Ciwanen Azad’ın Halkevi’nde yaptıkları toplantıya katıldım.

Frankfurt, Wiesbaden, Mainz, Rüsselsheim, Offenbach, Darmstadt'dan toplantıya katılan gençleri çok kararlı gördüm. Gençler, son güne kadar sokakta olacaklarını belirttiler.

Toplantıda Ciwanen Azad adına ilk söz alan Berdan Agiri, bu seçimlerin Türkiye'nin geleceğin belirleyeceğini dile getirerek şunları anlattı: "Avrupa bu seçimde önemli bir anahtardır. HDP’nin barajı geçmesinde oylarımız çok önemli. Gençlik ve kadın hareketinin seçimlere tüm gücüyle yüklenmesi lazım. Bu tarihi bir süreç kimse kendisini bu sürecin dışında görmez."

BU BİÇİM SEÇİMİMİZ

YDG adına konuşan Diana Sara ise, "Bu seçim çalışmasını büyüklere bırakmamalıyız. Bu bizim seçimimiz olacak. Kadınlar, LGBTİ'ler ya da diğer insanlarla birlikte, çalışma yürütüyoruz. Kapitalist bir sistemin içindeyiz. Herkes okula, işyerine gidiyor. Unutmamız gereken birlikte yaptığımız çalışma sonucunda devrim olabilir" diyor.

YXK'li Dilan da oylarıyla faşist Erdoğan rejimine karşı hep birlikte duracaklarını kaydetti. Seçimden sonra ne olacağının farkında olduklarını dile getiren Dilan, "Parlemento şu an için temel hedeftir. Çevremizde AKP'ye oy verecekleri bir şekilde ikna etmeliyiz. AKP'ye oy vermelerini kabul edersek, kadın, çocuk katliamlarını onaylamış gibi oluruz" diye konuştu.

Toplantıda "Hepimiz, zülüm sonucunda buralardayız" diyen Samet adlı genç ise "Bütün vekillerimiz içeride. Başkanımız içeride. Bu zor şartlar altında bugünlere ulaştık. Avrupa’da yaşayanlar direniş meşaleyi doruklara taşıyabiliriz" şeklinde konuştu.

HDP İÇİN KAPILARI ÇALALIM

Tüm Türkiyeli seçmenlerin evine gidip bir gül vererek HDP'ye oy isteyebileceklerini ifade eden Bahar ise şunları söyledi: "AKP'nin 16 yıldır yaptığı katliamaları yüz yüze anlattırsak elimez çok şey geçer. Birebir konuşmamız, daha iyi olur." "Kazanacağız" diyen gençler 24 Haziran'da kutlamaya hazır olduklarını belirterek, görev dağılımına gidip toplatıyı bitirdi.

BUNLAR ALLAH’I BİLE İNKAR EDERLER

Frankfurt ve çevresinde yaşayan Kürdistanlılar cuma namazlarını Kürtçe hutbe ile kılmak için Rödelheim-Eschborn kentleri arasında bulunan İbrahim Xelîl Camisi'ne gidiyorlar. Mizgefta Îbrahim Xelîl Camisi Başkanı Müslüm Akan, burada çoğunlukta Urfalı yurttaşların olduğunu söylüyor. Burada kimseye zorla fikirlerini dayatmadıklarını belirten Akan, "Burada politik toplantılar yapmaktansa cemaat üyelerimizin evlerini ziyaret edip, davamızı onlara kavratmalıyız. Daha kendisini tanımayan insanımız var. E diyor ‘ben Kürdüm'. Ama Kürtsün ve neredesin? Bu cami dışında sorulmalıdır?" diyor.

CAMİDE KURT HEYKELİ

Müslüm Akan, DİTİB'e bağlı camilerde Türkçülük propagandası yapıldığını, AKP-MHP büroları gibi çalıştığını belirterek, "Wiesbaden camisinde gözlerimle gördüm. Bir kurt heykelini camiye koymuşlar. Güldüm ve camiden çıktım. Bunu yapar mıyız, hayır asla. Bunlar devletleri için Allah'ı inkar ederler ve bunu da yapıyorlar" diye konuştu.

ERDOĞAN DİN TÜCCARLIĞI YAPIYOR

Müslüm Akan’dan sonra caminin imamı Mele Şefik Çelebi ile görüşüyoruz. Çelebi, Mardin'in Dargeçit ilçesinde 17 yıl imamlık yaptı. 20 caminin olduğu ilçede Kürtçe hutbe okuyan Çelebi, Kobanê savaşında, mağdur edilenlere insani yardım topladığı için hakkında açılan soruşturma sonucunda Kastamonu’ya sürgün edilir. Çelebi, Kanun Hükmünden Kararname (KHK) ile işine son verildikten sonra Almanya'ya sığındı.

100’e yakın cemaat üyelerinin olduğunu belirten Çelebi sorularımız şöyle cevaplar verdi:

 

24 Haziran seçimlerini nasıl görüyorsunuz?

Ülkede geçmişten günümüze dek süren zulmü görüyoruz. Eğer bir insanın biraz aklı varsa ve gözleri görüyor, sağır değilse herhalde bu zulme karşı durur. Bu seçimde özelikle baskı altındaki HDP'ye yönelik, vekilerin cezaevinde olması, cumhurbaşkanı adayı Demirtaş cezaevinde tutulmasının ibret olması gerek. Kürtlerin bu seçimde kendisi dışında kimseye oy vermemesi gerek. Bu bir haysiyet ve şeref meselesidir.

 

Avrupa’da Müslüman Kürtler neden AKP'ye oy veriyor?

İslamiyet, maalesef iktidarın çıkarları yüzünden kirletiliyor. Bunu en fazla dindarlar görmeli. Bakın, büyük zülüm katliam, adaletsizlik AKP adına yapılıyor. Bu ahlaksızlığa karşı başta dindarlar çıkmalı. Bir cahil onlara inanabilir, ancak Allah’a, peygambere ve dinine inanların bu gerçeği görmesi gerekiyor.

Bakın Temel Karamollaoğlu ve HÜDA-PAR aynı zihniyeti taşıyorlar. Hep zalimlerin yanında yer almışlardır. Din adına kurulan partilerin safı bellidir. Bizim de safımızı belirtmenin zamanı geldi. Zulme karşı safını belirtmenin zamanı. İslam'a inanan kardeşim Kürdistan'da yaşanan zulüm İslam’ın değildir demek gerekiyor. Bunu kabul görmeyeceğiz. İktidarlarında kalmak için bu şekilde seçmenler kazanıyorlar.

 

Erdoğan İslam dinini nasıl kullanıyor?

Erdoğan İslam dinimizi ticaretlerine alet ediyor. Bu tuzağın görülmesi ve inadına ayağa kalmak gerek. Türkiye'de tek din tüccarlığı yapmayan parti HDP'dir. Bir yere gidip ‘Elhamdulillah Efrîn'de bu kadar insan öldürdük' diyorlar. Her insanın ölümüne üzülmeliyiz. Dinde insan ölümü kabul görülmez. Allah ve peygamber için bu zalimi artık devirmemiz gerekiyor. AKP imamları, askerlik şubelerin önüne gidip 'Bizi Efrîn'e götürün' diyorlardı. 'Gidip Müslümanları, Kürtleri öldürelim' diyorlardı. Bunlar samimi değil. Bunların din düşmanı olduğunu anlatmamız gerekiyor. Bunu yaparsak zulümden kurtul oluruz.

 

KAFASI TÜRKİYE’DE AYAKLARI BURADA OLAN GÖÇMENLERDİK

17 yıl Frankfurt Halkevi Derneği'nde başkanlık yapan İsmail Erşan ise Seçim Koordinasyonu'nda herhangi bir kuruma bağlı olmadan çalışma yürütüyor. Sosyal Hizmet Uzmanı olarak çalışan Erşan bir Abhaz. 17 yıl başkanlığını yaptığı Halkevi’ndeki çalışmaları, ”Kafası Türkiye'de ayakları burada olan göçmenlerin hareketleriydik biz" sözleriyle anlatan Ersan ile kısa bir söyleşi yaptık.

 

Halkevi, Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı biraz mesafeliydi. Şimdi birlikte çalışma yürütüyor. Bu nasıl ve ne zaman oldu?

Maalesef, çok yeni. Kürt Özgürlük Hareketi veya ona yakın kurumlarla berli dönemlerde etkinlikler yaptık. Türkiye Komünist Partisi'ne yakındık. Yurt dışında göçmen sorunlarına en fazla sahip çıkmamıza rağmen, kendi topraklarında Kürt sorununa bu kadar açık, masaya koymayan bir harekettik sonuçta.

 

Neden bu kadar mesafe vardı ve Kürt sorunu gözardı edildi?

Kürt meselesini geriye itmemizin doğru olmadığını yaşam bize gösterdi. Kürt halkı ve diğer tüm ötekiler konusunda aslında doğru tavır içinde olmadık.

 

HDP’nin projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP modelini ve Türkiye'de yapmak istediklerini çok önemsiyorum. Bağlı olduğum harekete saygıdan dolayı eskiden bunu söyleyemiyordum. Ama bugün vardığım noktada şunu görüyorum; eğer Türkiye'nin demokratikleşmesini istiyorsak, Türkiye demokrasi hareketi ile Kürt Özgürlük Hareketi’nin bütünleşmesi gerekiyor. Kürtler olmadan ne Türkiye demokratik bir topluma dönüşebilir ne de Kürtler özgür olabilir. HDP ve HDK bunun gerçekleşmesi için bir model.

Ben Abaza kökenli bir aileden geliyorum. Abazaların varlığının dile getirilmesi ilk defa HDK ile gerçekleşti. Benim ailemde de Kürtler kadar olmasa da baskı gördük. Anne ve babam aramızda kendi anadilimizde konuşurken bile dikkatli davranmaya çalışırlardı.

 

Neden demokrasi bloğu?

Türkiye köklü bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Bunların karşısında halkları ve ortak yaşamı savunan HDP etrafından kümelenmiş olan Türk, Kürt ve farklı etnik kökende dinsel kesimlerden insanların oluşturduğu bir blok var. Belki bir daha seçim olmayacak bir süreçten geçiyoruz. Başkanlık dedikleri tamamıyla tek adam sistemi. Türkiye'de kırıntıları olan demokrasinin hepten ortadan kaldırılmasına karşı yaşamsal önemde bulduğum için bu seçim bloğunda yer alıyorum.

 

Frankfurt’taki durum nasıl?

Amacımız tabanlarımızın sandığa gidip Demirtaş ve HDP’ye oy vermeleri. Asıl hedefimiz, farklı partilere oy veren ve seçimlere hiç katılmayan kesimleri de mobilize etmek. Aslında birlikteliğimiz seçimlerden sonra daha büyük önem kazanıyor. Kürdistan ve demokrasi güçlerinin burada sesi, soluğu olmak zorundayız. Türkiye’de yoldaşlarımızın imkanları çok kısıtlı. Demirtaş cezaevinde seçim çalışması yürütüyor. Bu faşizm koşulları karşısında eğer birlikte hareket edemiyorsak daha ne zaman bir araya geceğiz? Bir daha böyle bir şans elimize geçmeyecek.

 

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA