KCDK-E: Tek kişilik diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunalım

24 Haziran seçimleri için, Avrupa’da 7-19 Haziran tarihleri arasında oy kullanılacak. KCDK-E, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları ve Türkiyelileri demokrasi, barış ve özgürlük için HDP’ye oy verme çağrısında bulundu.

Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E, tek kişilik diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunma çağrısı yaptı.

KCDK-E açıklaması şöyle: “24 Haziran seçimi tek kişilik diktatörlük ve faşizm ile demokrasiyi isteyenler arasında olduğu artık kesinleşmiş bir gerçeklik haline gelmiştir. Bir tarafta tek kişilik diktatörlük ve faşizm öbür tarafta ise demokrasiden yana olanlar...

25 Haziran sabahı ya diktatörlük ve faşizm bir kez daha kazanıp Türkiye'yi kan gölüne çevirmeye devam edecek ya da demokrasi kazanarak halkların ve demokrasiden yana olanların barış ve kardeşliği ilan edilecektir...

24 HAZİRAN BÜYÜK BİR FIRSATTIR

Çok iyi biliyoruz ki eğer 24 Haziran'da Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğü ve AKP-MHP faşizmi kazanırsa Türkiye büyük kaybedecektir. Erdoğan-Bahçeli'nin oluşturduğu çetelerle, kamplarda halkların vergisiyle besledikleri IŞİD, El Nusra ve El Kaide çeteleriyle Türkiye'yi kan deryasına çevirtecek, Kürtleri soykırımdan geçirecek, Suriye'nin Kuzey kesimini bir bütün olarak işgal edecek, yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı ile sözcüğün gerçek anlamıyla Türkiye'yi bir felakete götürecektir.

Ancak bu felaketi durdurmak mümkündür. Bu da 24 Haziran'da gerçekleşecek olan seçimle olabilir.

Bu nedenle 24 Haziran seçimi büyük bir fırsattır. Kürtler, Ermeniler, Arap, Gürcü, Azeri, Laz, Çerkez, gerçek Müslümanlar, Aleviler, kısacası diktatörlüğe karşı olup halkların, emekçilerin, inançların kardeşliğinden yana olanlar bu fırsatı demokrasi şölenine dönüştürerek diktatörlüğün sonunu getirebilirler. Bu kesinlikle zor değildir. Yeter ki halklar, emekçiler, tüm inançlar güçlerini birleştirsinler, yeter ki demokrasi seferberliği temelinde “diktatörlüğü yenebiliriz” diyerek buna göre gece gündüz çalışma azmi geliştirilebilsinler. Evet, diktatör Erdoğan'ın her türlü hile ve oyunlarını engelleyebilir, sandıklara sahip çıkarak 25 Haziran sabahı demokrasinin zaferini ilan edebiliriz.

AVRUPA, DEMOKRASİNİN ZAFERİNDE ÖNCÜLÜK YAPABİLİR

Avrupa'da 3 milyona yakın seçmen vardır. Bu seçmenlerin en az yarısı demokrasi ve özgürlükten, halkların ve inançların kardeşliğinden yana olan seçmendir. Yani ilerici, demokrat, anti-faşist yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen gibi, diktatörlüğün baskısından ülkelerini terk etmek zorunda olan kesmdir. Diğer önemli bir potansiyel ise yine ekonomik nedenlerden dolayı Avrupa'ya gelmek zorunda kalan emekçilerdir. Bu profilin yeri demokrasi blokunu oluşturan HDP'dir. Ötekileştirilen kimlikleriyle, demokrasi ve özgürlük bilinci ile yine ekonomik krizin pençesinde kıvranan halleriyle kendilerini en iyi bir biçimde ifade edecekleri yer HDP'dir. Aleviler de aynı biçimde kendilerini doğru temelde konumlandıracakları yer HDP'nin oluşturduğu halklar blokudur. Bu nedenle 24 Haziran'da diktatörlüğe karşı hepimiz Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Ermeni, Laz, Gürcü olalım, hepimiz sandık başına giderken tek bir irade halinde kardeş olalım ve oyumuzu demokrasi sandığı olan HDP'ye verelim.

TÜM DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRIMIZ

Ancak birlik olursak diktatörlükten kurtulabiliriz, Erdoğan'ın hile ve oyunlarını bozabiliriz.

Bu diktatörlüğe ‘DUR’ demenin yolu parlamento seçiminde HDP'ye oy vermenizdir. Çünkü diktatör Erdoğan HDP'yi baraj altında bırakarak en az 60 milletvekilini kendi hanesine aktarmak istiyor. Eğer bunu başarırsa “Millet bloku” diktatör Erdoğan'a karşı hiçbir şey yapamaz ve tam 5 yıl boyunca adeta diktatörlüğün ve faşizmin dediği her şeyi yapmak zorunda kalacaktır. Bu nedenle daha önceki seçimlerde HDP’ye oy vermeyen seçmenler de diktatörlüğe karşı demokrasinin zaferi için oylarını mutlak anlamda HDP'ye vermelidir.

Çünkü diktatörlüğü yenmenin tek yolu HDP’nin mecliste güçlü bir temsiliyet sağlamasıdır. Eğer diktatörlük kazanırsa herkes kaybeder, Türkiye kaybeder, halklar kaybeder, demokrasi ve özgürlük kaybeder...

KÜRT VE ALEVİLER

Alevilerin inancı için, hakikatın ve doğru yaşamın inşası için Aleviler mutlaka sandık başına giderek oylarını demokrasiden yana kullanmalı, Alevilerin de içinde yer aldığı demokrasi bloğu olan HDP'nin zaferi için hem sandık başına gitmeli hem de her Alevi başka bir Aleviyi ikna ederek oylarını demokrasi cephesine verme konusunda çalışmalıdır. Zafer inançların olacağı bilinciyle çalışılmalıdırlar.

HER KÜRT MUTLAKA OY KULLANMAYA GİTMELİ

Her Kürt mutlak anlamda sandık başına gitmelidir. Bilinsin ki Erdoğan-Bahçeli konsepti Kürtleri soykırımdan geçirme konseptidir. Eğer Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğü bir daha kazanırsa Kürdistan’ın her şehri, her kasabası, her köyü Nusaybin, Şırnak, Silopi, Sur, Efrîn, Kobanê gibi yakılıp yıkılacak, her Kürt kılıçtan geçirilecek. Nasıl ki Şengal'de soykırımla birlikte 5 bin Kürt kadını kaçırıldıysa, Kürt çocukları Şengal dağlarında açlık ve susuzluktan kırıldıysa, nasıl ki yaşlıların bedenleri DAİŞ kurşunlarıyla biçildiyse Erdoğan da bu sefer aynısını dört parçada yapacaktır. Bu nedenle AKP'ye oy veren her Kürt aynı zamanda kendi halkının kanına girmiş olacaktır. Tek bir Kürt AKP ve Erdoğan'a gitmemeli, her Kürt mutlaka sandık başına giderek oyunu kullanmalıdır. Kürt esnafı, Kürt işvereni, Kürt zengini, kadınları ve gençleri kısacası konumu ne olursa olsun her Kürt ‘halkıma karşı görevimi yapmak için oy kullanmaya gidiyorum’ demelidir.

Avrupa'da yaşayan Kürtler Türkiye'deki ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan Kürtlerin oy kullanması için de çalışmalıdır. Herkes Türkiye’de ilişkide olduğu akrabalarını, köylüleri ve tanıdıklarını telefonla arayarak oy kullanmaya ikna etmeli, ayrıca oyu olmayanlar oy örgütlemeli ve her aile komşularını Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan akraba ve dostlarını da mutlak anlamda ikna etmelidirler.

ALMANYA, FRANSA VE AVUSTURYA’DAKİ SEÇMENLERE ÇAĞRI

7 -19 Haziran tarihleri arasında oy verme süreci başlıyor. Fransa, Almanya ve Avusturya’da yaşayan Türkiye halkları, demokrasi güçleri, Aleviler, Kürtler, Müslümanlar mutlaka sandık başına gitmelidir. Bir kez daha demokrasi için, sandık başına giderek, özgürlük için oy kullanalım.

Barış ve halkların kardeşliği için diktatörlüğe karşı HDP’ye oy verelim.

Kürtler, Aleviler, gerçek Müslümanlar, emekçiler, aydınlar, akademisyenler, gazeteciler, düşüncelerinden, kimliklerinden, renklerinden, cinslerinden dolayı diktatörlüğe boyun eğmediği için sürgünlerde kalmayı tercih eden vatandaş, oyunuzla faşizme, diktatörlüğe dur diyelim.”