Konferans Avrupa Basın Kulübü’nde Cizre Kantonu Dış İlişkiler Konseyi Eş Başkanı Dr. Abdulkerim Omer ve Brüksel Kürt Enstitüsü tarafından organize edildi.

Konferansa Ömer’in yanısıra Brüksel Özgür Üniversitesi’nde klinik psikolojisi profesörü Gerrit Loots ve Belçika’da terörizm mağdurlarını savunma derneği V-Europe Başkanı Phlippe Vansteenkiste de katıldı. Loots ve Vansteenkiste bir süre önce Rojava’ya da giderek alanda incelemeler ve gözlemlerde bulunmuştu.

Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki tutuklu yabancı çete mensupları ve ailelerinin durumuna ilişkin düzenlenen konferansta, özellikle Avrupa’nın rolüne dikkat çekildi.

Konferansta, Kuzey Suriye’de DAİŞ çetelerinin çocuklarının güvenliği ve geleceğinden Avrupa hükümetlerinin sorumlu olduğunu belirtilirken, Avrupa vatandaşı DAİŞ’lilerin de kendi ülkelerinde yargılanması ve cezalandırılması gerektiği kaydedildi. Konferansı çok sayıda medya organı da takip etti.

“TÜRK SALDIRILARI DAİŞ’E AÇIK DESTEKTİR”

Ömer, QSD’nin DAİŞ çetelerinin Dêra Zor’daki son işgal alanına yönelik operasyon yürüttüğü bir sırada Türk devletinin 27 Ekim’de Kobanê’ye saldırdığını hatırlatarak, “Bu da DAİŞ’e açık bir destek teşkil ediyor” dedi.

Türk devletinin sonraki günlerde de Kobanê ve Girê Spî’ye saldırdığını belirten Ömer, bu konferansın yapıldığı sıralarda Kobanê’nin yeniden saldırı altında olduğu bilgisini verdi.

Ömer, bu saldırıların İstanbul’daki dörtlü zirve sonrasına denk geldiğine de dikkat çekti.

“Bu saldırıları kınıyoruz, uluslararası devlet ve özellikle de uluslararası koalisyonun sessiz kalmamasını istiyoruz” diye konuşan Ömer, daha sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de tutuklu DAİŞ çete mensupları ve ailelerinden bahsetti.

QSD’NİN OPERASYONLARINDA KURTARILAN ALANLAR

Ömer, QSD’nin yürüttüğü operasyonlara dikkat çekerek, “Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD), uluslararası koalisyon desteğindeki askeri operasyonları sayesinde Suriye’nin kuzeyi ve doğusunda geniş topraklar özgürleştirildi. Suriye topraklarının yüzde 30’unun İslam Devleti terörizminden kurtarıldığı tahmin ediliyor” dedi.

DAİŞ terörizmine karşı mücadelenin devam ettiğini belirten Ömer, DAİŞ’in halen özgür dünya ve ortak insani değerler karşısında tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

“İnsanlık adına terörizmi yenmek için güçlerimizin verdiği bedeller çok ağır oldu” diyen Ömer, “8 bin erkek ve kadın terörizme karşı mücadele ederken hayatını kaybetti ve 5 bine yakın kişi ömür boyu sakat kaldı. DAİŞ kentleri ve köyleri bir bütün olarak yıktı, binlerce kişinin yer değiştirmesine neden oldu” diye konuştu.

Ömer, ancak yeni ve demokratik bir Suriye kurularak DAİŞ gibi çetelerin önüne geçilebileceğini vurguladı.

46 FARKLI ÜLKEDEN 790 DAİŞ’Lİ TUTUKLU

Yürütülen savaşta QSD’nin 46 farklı ülke vatandaşlarından oluşan çok sayıda DAİŞ’liyi yakaladığını belirten Ömer, çete mensupları ve ailelerinin sayılarına ilişkin de bilgi verdi.

Ömer, şimdiye kadar 790 DAİŞ üyesi, 584 kadın ve 1.248 çocuğun ellerinde olduğunu ifade ederken, kadın ve çocukların El Hol, Roj ve Eyn İsa mülteci kamplarında kaldığını belirtti.

“Dêra Zor’daki operasyonlar nedeniyle teröristler ve ailelerinin sayısı artmaya devam ediyor” diyen Ömer, Hecin ve çevresindeki çere mensuplarının sayısının 5 bine yakın olduğu tahmininde bulundu.

TÜRK SALDIRILARI NEDENİYLE TEHDİT OLUŞTURUYORLAR

Tutuklu çete mensuplarının kendileri için hem büyük bir sorun hem de tehlike olduğunu ifade eden Ömer, Türk saldırıları nedeniyle bir boşluk doğduğunda bunların kaçabileceğini ve Avrupa için de tehdit oluşturabileceğini kaydetti.

DAİŞ’li ailelerin çocuklarının eğitimi için uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Ömer, bunların kendileri için büyük bir yük olduğunu belirti. Ömer, ellerindeki çete mensuplarının da kendi ülkelerinde yargılanması ve cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi.

HİÇ BİR AVRUPA ÜLKESİ BAŞVURUDA BULUNMADI

Uluslararası koalisyon ile diyalog halinde olduklarını ancak halen bu konuda bir destek almadıklarını sözlerine ekleyen Ömer, Avrupa medyasının da bu sorunu gündemlerine alarak hükümetlere baskı yapmasını istedi.

DAİŞ üyeleri arasında tüm Avrupa ülkelerinin vatandaşlarının olduğuna dikkat çeken Ömer, “Ancak tek bir Avrupa ülkesi başvuruda bulunmadı. Benzer şekilde ittifak halinde olduğumuz koalisyon ülkeleri de girişimde bulunmadı” dedi. Rusya’ya bazı DAİŞ’lilerin teslim edildiğini sözlerine ekleyen Ömer, Belçika’nın da çocuklar için bilgi almak amacıyla bir mail gönderdiğini söyledi.

Ömer güvenlik gerekçesiyle hangi ülkeden kaç çete mensubunun ellerinde olduğunu söyleyemeyeceğini ifade etti.