Uppsala Rojava Komitesi'nin düzenlediği eylem Perşembe günü saat 17.30'da Slottsbacken Meydanı'nda başladı.

Aralarında çok sayıda İsveçlinin de yer aldığı eylemciler, ellerinde YPG/YPJ, PYD, PKK bayrakları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının bulunduğu flamalar ve Rojava devrimini destekleyen pankartlar ve dövizler taşıdı.

İl merkezindeki Stor Meydanı'na doğru yapılan yürüyüşte ellerinde meşaleler de taşıyan eylemciler, yürüyüş boyunca “Kanlı ellerinizi Rojava'da çekin”, “Türk ordusu Efrîn'den defol”, “Kobanê'yle dayanışma”, “Faşist, katil Türk devleti”, “Faşist Erdoğan”, “Biji Serok Apo”, “Yaşasın Kobanê direnişi” sloganlarını attı. Türk devletinin Rojava'ya yönelik tehdit ve saldırılarını teşhir eden bildiriler dağıttı.

KÜRTLERE DÜŞMANLIKTA TÜRK DEVLETİ VE DAİŞ AYNI SAFTA

Stor Meydanı'nda Uppsala Rojava Komitesi adına bir konuşma yapan Sanna Svensson, Rojava'da gerçekleşen devrimden sonra sadece Kürtleri değil, Arap, Ermeni, Türkmen, Asuri-Süryanileri temsil eden dünyanın en eşitlikçi ve katılımcı sistemlerinden birinin oluştuğunu söyledi.

Kobanê'de Kürtlerin Türkiye destekli DAİŞ güçlerini büyük bir yenilgiye uğrattığını hatırlatan Svensson, “Ama dünden bu yana Türk devletinin Kobanê'de sivillere tank ve füzelerle saldırdığını görüyoruz. Bu yılın şubat ayında Türk devleti Efrîn'i işgal etti. Kürtlere düşmanlıkta DAİŞ ve Türk devleti aynı saflarda yer alıyor. Batılı ülkeler bu saldırıları sadece izliyor. Bu kabul edilemez. Rojava devrimini savunmak için daha sıkı örgütlenmeli ve Türk devletinin saldırılarını durdurması için Batılı ülkelerden harekete geçmelerini talep etmeliyiz” dedi.

KOBANÊ'DE SÜRDÜRÜLEN MÜCADELE TÜM İNSANLIK İÇİN

Uppsala Belediyesi Şube Müdürü ve Sol Parti Grup Başkanı Tobias Svedberg, Rojava'da sürdürülen mücadelenin DAİŞ çeteleri ve tiranlığa karşı bir mücadele olduğunu belirtti. Svedberg, “Kobanê'de sürdürülen mücadele tüm insanlar içindir. Hepimizin üzerinde görüş birliğine vardığı insan hakları mücadelesidir. Baskı altında olmadan özgürce yaşayabilmenin, kadınların eşit hak ve özgürlüklere sahip olmaları için verilen mücadeledir” diye ekledi.

Rojava ve Kobanê'de gösterilen direnişin dünyanın dört bir yanında ezilenlere umut verdiğini söyleyen Svedberg, “Ama Rojava'nın Erdoğan rejimine kaygı verdiğini biliyoruz. Biz Türkiye'deki rejimin Kobanê'de başarıya ulaşan özgürlük mücadelesinin önce Rojava'da sonra da Türkiye'de zafer kazanmasından kaygı duyduğunu biliyoruz. Erdoğan rejimi Rojava'yı DAIŞ'tann özgürleştiren savaşçılara teşekkür edeceğine, DAİŞ'ı yenilgiye uğratan kadın ve erkeklere bombalar yağdırıyor” şeklinde konuştu.

ROJAVA'NIN YENİDEN İNŞASINA KATKIDA BULUNACAĞIZ

Sol Parti Uppsala İl Başkanı Torbjörn Björlund, partilerinin uzun yıllardan beri Kürt Halkının özgürlük mücadelesini desteklediğini hatırlattıktan sonra “Rojava için yardım kampanyaları başlatacağız. Rojava bir gün tam olarak özgürlüğüne kavuştuğunda ülkenin yeniden inşası için kaynağa ihtiyacı olacak. Biz Sol Parti olarak buna katkıda bulunacağız” dedi.

Sol Parti'nin gösteri, miting ve toplantılarla Kürt ve Rojava halkı ile dayanışmayı sürdüreceğine vurgu yaptı.

Sendikalist Gençlik Federasyonu adına konuşma yapan Erik Strömberg, gösterdiği kararlı direnişle sembolleşen Kobanê'ye yönelik Türk devletinin saldırıların emperyalist ülkelerin tutumundan bağımsız olmadığını altını çizdi.

ROJAVA BİR BAŞKA DÜNYANIN KURULABİLECEĞİNİ GÖSTERİYOR

Strömberg, şöyle devam etti: “Türkiye ve diğer gerici ve emperyalist güçler bölgeye hakim olmak istiyor. Bunu gerçekleştirmek için halkları bir birlerine karşı kışkırtıyorlar... Kısıtlı olanaklara ve ambargoya rağmen Rojava halkı ayakta durmayı ve devrimi sürdürmeyi başardı. Rojava bir başka dünyanın kurulabileceğini gösteriyor. Bu nedenle Bangladeş'ten İsveç'e kadar dünyanın pek çok ülkesinde ezilenler Rojava'yla dayanışma amacıyla sokaklara çıkıyor.”

6 yaşında Vijan adındaki bir kız çocuğu Efrîn şarkısını, sanatçı Evin Akbaş da Rojava halkı için iki şarkı söyledi.

Gösteri Rojava devrimini destekleyen ve Türk devletinin saldırılarını kınayan sloganların atılmasıyla son buldu.

TÜRKİYE'NİN DÜŞMANCA TUTUMU BİZİ KAYGILANDIRIYOR

Gösteriye katılan İsveçlilerden bazılarına Türk devletinin Rojava'ya yönelik tehdit ve saldırıları hakkında ne düşündükleri sorusunu yönelttik.

Lise öğrencisi Emma Hedman, “Türkiye'nin Kobanê ve Rojava'ya yönelik düşmanca tutumu bizi kaygılandırıyor. Türkiye faşist bir devlet, Erdoğan, insan haklarını her gün ihlal ediyor. Kendisinden farklı düşünenleri hapsediyor. Kürtlerin haklarını almasını istemiyor. Bu nedenle muhalifleri ve Kürtleri desteklememiz gerekir” dedi.

Gençlerin YPG/YPJ'nin mücadelelerini desteklediğini söyleyen Hedman, “Biz her zaman onların mücadelesini destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz” diyerek dayanışmayı sürdürecekleri mesajını verdi.

ROJAVA'DA BİR İLİN KARDEŞ BELEDİYE OLMASI ÖNERİSİ

Belediye Şube Müdürü Tobias Svedberg, tüm dünyanın Türk rejiminin Kürtlerin haklarını almalarını engellemek için Rojava'ya saldırdığını bilmesine rağmen Batılı ülkelerin sessiz kalmalarına tepki gösterdi.

“Geçmişte DAİŞ'a karşı direnenleri destekleyen Almanya, Fransa ve Rusya şimdi Türkiye'ye Kürtlere saldırması için yeşil ışık yakıyor. Bu iki yüzlülüktür” diyen Svedberg, Uppsala Belediyesi'nin somut olarak Rojava ile dayanışmak için ne yapabileceği sorusunu şöyle yanıtladı:

“Biz Rojava'daki bir kenti kardeş belediye olarak kabul ederek dayanışma gösterebiliriz. Bunu belediye meclisinin gündemine getireceğiz.”

Sol Parti Uppsala İl Başkanı Torbjörn Björlund, Türkiye tek parti devletine doğru hızla ilerlediğini belirterek “Bu bizi şaşırtmıyor. Erdoğan'dan başka bir şeyi bekleyemeyiz. Sol Parti pek çok kez Türk devletinin saldırı ve tutuklamalarını kınadı. Değişik platformlarda gündeme getirdi. Kürtler DAİŞ'ı yenilgiye uğrattı. Şimdi Erdğan DAİŞ'ı yenen Kürt güçlerine saldırıyor. Türkiye'nin saldırılarını kınamayı sürdüreceğiz” dedi.