Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü Tahran’da Suriye gündemi ile toplandı.

Erdoğan, çetelerin sözcülüğünü yaparak “ateşkes” ve “çete tahliyesi” istedi. Erdoğan’ın ısrarları karşılık bulmadı. Zirvenin yapıldığı gün Rus uçakları, İdlib’de El Nusra’nın kurduğu Hayat Tahrir El Şam ile Ankara’nın doğrudan desteklediği Ahrar El Şam mevzilerini bombaladı.

İran ve Rusya desteğindeki Suriye ise her an başlaması beklenen operasyon için güç yığmaya devam ediyor.

Perşembe gününden itibaren sivillerin bölgeden kaçışları da hızlandı.

2015 yılında silahlı grupların işgal ettiği İdlib, bugün çetelerin elindeki son büyük bölge olarak dikkat çekiyor. Onbinlerce silahlı çete mensubu ile milyonlarca sivil bölgede bulunuyor. Suriye rejiminin daha önce kontrolü ele geçirdiği bölgelerdeki çete mensupları ve aileleri de İdlib’e gönderilmişti.

Rus savaş uçaklarının Tahran’daki üçlü zirve ve BM Güvenlik Konseyi’nin İdlib konulu toplantısı öncesine denk gelmesi, operasyonun yapılacağı yönünde mesaj olarak algılandı.

Üçlü zirvede Erdoğan’ın ateşkes ısrarı üzerine Putin, “silahlı grupların masada temsilcilerinin olmadığını” belirterek öneriyi reddetti.

Putin, Suriye hükümetinin İdlib’i tamamen kontrol altına alma hakkının olduğunu vurguladı. İdlib bölgesinin istikrarı için aşamalı somut öneriler tartıştıklarını ifade eden Putin, bu tedbirlerin özellikle bir anlaşma için diyaloga hazır olanlara fırsat tanıdığını söyledi. Bu açıklama, silahları bırakmaya hazır olan gruplara gönderme yapıyor.

New York’taki BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan BM’nin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura, sivillerin korunması için somut tedbirler alınmasını istedi. Mistura, “Doğu, kuzey ve güney, her yöne tahliyeler için yollar gerekiyor” dedi.