Cezayirli yazar: Erdoğan, katlettikleriniz adına hoş gelmediniz!

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cezayir’e beklenirken, Cezayirli yazar Kamel Daoud “Öldürdükleriniz, hapsettikleriniz, işkence ettikleriniz adına Erdoğan hoş gelmediniz” dedi.

Kamel Daoud, Erdoğan’ya yazdığı açık mektupta, Erdoğan’ın Cezayir’e gelmemesini istedi. Huffpost Algeria gazetesinde yayınlanan açık mektupta, “Öldürdükleriniz, hapsettikleriniz, işkence ettikleriniz adına Erdoğan hoş gelmediniz” denildi.

Mektupta özetle şu ifadeler kullanıldı:

“Biz kendi halifeliklerini, kendi fikirlerini dayatmak isteyen, çocuklarımızı rehin alan, ruhlarımızı, elitleri ve gelecek imkanlarını öldüren yol açtığı kanla ve gözyaşı ile zaten bedel ödedik. Ve tanrı adına ya da din adına geri çekilen bu aileye siz de dahilsiniz, siz finanse ediyorsunuz, siz destekliyorsunuz, bir uluslararası şef olmak istiyorsunuz”

Sizin ekmek olarak kullandığınız İslamcılık bizim mutsuzluğumuz oldu ve biz unutmadık. Siz bugün yeniden hatırlattınız. Siz sadece Bab-ı Ali’nizin önünde ülkemizi diz çöktürmek isteyenlere kol kanat germekle kalmıyorsunuz, ulusumuza ters olan ruhu da canlandırıyorsunuz: Siz özgürlükten, özgür düşünceden nefret ediyorsunuz, geçitleri, din ticaretiyle para toplamayı seviyorsunuz, bizim sırtımızdan bir halifelik hayal ediyorsunuz.”

(...) Hayır sayın Erdoğan, siz bir yardım insanı değilsiniz, özgürlükler için mücadele eden biri değilsiniz, diktatörlüğünüze karşı olan Kürtlerine ölüm ateşi saçtığınızı görürken, siz halkların kendi kaderini tayin ilkesini savunmuyorsunuz.”

Siz Yakın Doğu’nun kurbanları için ağlıyorsunuz ve onların celladı ile anlaşmalar imzalıyorsunuz. Siz bizim onurumuzu değil, halifeliğinizi hayal ediyorsunuz. Baskılarınızı, yakalanacak Türkler listenizi, her gün dolan cezaevlerinizi, Sarayı’nıza bağlı yargınızı, küstahlıklarınızı, palavralarınızı hafızamızda tutuyoruz.”

(...) Tarih bombardımanlarınızı, cezalandırıcı savaşlarınızı ve sadece kendiniz için, kendi kişisel romanınız için diyalogu ve onuru öngörme kapasitesizliğinizi unutmayacağız. Sizin ticaretiniz yaptığınız Kudus kararı var ya? Bırakın da Filistinlilerle birlikte buna gülelim. Filistin sizin kervancı fonunuzdur. Tıpkı diğer bir çoğu gibi, eğilenlerin sırtına binmeyi çok iyi biliyorsunuz.

(...) Biz, zan altında olsa da hayali kurulan özgürlük ve onur ülkesiyiz. Bu ne sizin tutkunuz, ne de erdeminiz değildir.

Güzelim Türkiye’yi bir cezaevine ve kendi yandaşlarınızın, yakınlarınızın pazarına dönüştürdünüz. Sizin için, bu ulusun hayatta kalmasını, tutuklularının, işkence edilenlerin, öldürülenleri ve bombalanan çocukların hayatta kalmasını diliyoruz. Siz bir illüzyonsunuz. Bunu biliyorsunuz, biz de biliyoruz.

(...) Tıpkı tüm diğer İslamcılar gibi, başkalarının zaferlerini çalıyorsunuz, ele geçirmek için devrimlerin olgunlaşmasınız bekliyorsunuz ve Tanrı ya da tarih adına halifeyi belirliyorsunuz.

(...) Siz fethedilmiş bir toprakta değilsiniz. Tıpkı bizi sömürgeleştiren atalarınız gibi burada kök salmayacaksınız. Sadece bir fetih illüzyonu olabilirsiniz..”