Gazetenin Moskova muhabiri Isabelle Mandraud’un imzasını taşıyan haberde, özellikle Suriye sahasında İsrail ile İran arasında doğan yeni gerilimlere dikkat çekildi.

Mandraud’un yorumu şöyle: “Rusya bir yandan İsrail ile geniş ilişkiler geliştiriyor, diğer yandan Şam rejimini ayakta tutmak için İran ile yaptığı anlaşmayı bozacak ne olanakları var ne de öyle bir niyeti. Bu denklem Rus yetkilileri İsrail’in 10 Şubat’ta Suriye’de gerçekleştirdiği hava saldırısından bu yana adeta dilsiz bıraktı.”

Moskova’nın hava saldırısına ilişkin sadece büyük endişelerini dile getirdiğine dikkat çeken gazete, İran’ın İsrail topraklarına sızan insansız hava aracından da bahsetmediğini yazdı.

KREMLİN KENDİ OLUŞTURDUĞU DURUMUN REHİNESİ OLDU

Mandraud, şu analizde bulundu: “İran Moskova açısından Suriye’de çok önemli bir ortak. İran müfrezeleri ve İran yanlıları Suriye isyanını ezmek için yürütülen savaşta genellikle kilit rol oynadı ve Tahran Kremlin’in iskelesini kurmaya çalıştığı siyasi çözümün tarafıdır.”

20 Aralık 2016’da Rusya’nın başkentinde Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılan anlaşmayı hatırlatan Mandraud, her üç ülkenin Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri ile sonuçlanan Astana anlaşmalarını himaye ettiğine dikkat çekti. Mandraud, Moskova’daki anlaşmanın “bugün sallandığının” altını çizdi: “Türkiye’nin kuşatma altındaki Kürt bölgesi Efrîn’e yönelik Rusya’ya dayatılan askeri saldırısından sonra, İran ile İsrail arasındaki çatışma Moskova için yeni bir ağır darbedir.”

Gazeteye konuşan Moskova’daki Ortadoğu Çatışmaları Analiz Merkezi Müdürü Alexandr Çumilin, şunları ifade etti: “Mevcut gerilimin yayılması başından beri öngörülüyordu, zira Başar El Esad’ı iktidarda tutmak için Rusya ve İran yan yana durmak zorunda kaldı. İran’ın Suriye’deki varlığı İsrail için kabul edilemezdir. Kremlin kendi oluşturduğu durumun rehinesi oldu. Ortaklarından kendisini ayırması bugün imkansız, ama birlikte kalmak da giderek daha pahalıya mal oluyor.”

Gazete 30 Ocak’ta Soçi’de yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin özellikle Türkiye’nin Efrîn’e saldırması nedeniyle başarısız olduğuna dikkat çekerek, bu durumun Rusya’nın ittifakları ile yaşadığı zorlukların ilk göstergesi olduğunu kaydetti.