Lübnan ile İsrail arasında anlaşma

Lübnan ve İsrail, ABD’nin himayesinde deniz sınırını belirlemek ve Doğu Akdeniz’deki gaz yataklarının işletilmesi önündeki engelleri kaldırmak için “tarihi” bir anlaşma yaptı.

Resmi olarak savaş halinde olan Lübnan ve İsrail arasında iki yıldır arabuluculuk yapan ABD, yapılan anlaşma için “tarihi ilerleme” derken, Lübnan tarafı yapılan öneriyi “tatmin edici” olarak değerlendirdi.

Bu komşu ülkeler ekim ayı başında anlaşma projesi konusunda memnuniyetlerini ifade etmişti. İsrail geçen hafta perşembe günü Lübnan’ın bir dizi düzenleme talebini reddetmişti.

Müzakereler daha sonra yeniden devam etti ve İsrail Başbakan Yair Lapid, bu salı günü yaptığı açıklamada “tarihi” bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Lapid’e göre anlaşma İsrail’in güvenliğini arttıracak, ekonomisine milyarlarca dolar enjekte edecek ve kuzeyde Lübnan ile olan sınırı istikrara kavuşturacak.

Anlaşma bu çarşamba günü önce İsrail güvenlik kabinesine, sonra tüm hükümeti ve parlamentoya sunulacak.

Basında yer alan bilgilere göre anlaşmada Kariş gaz yatağının İsrail’in kontrolüne verilmesi, daha kuzey doğuda yer alan Kana rezervlerinin ise Lübnan’a bırakılma öngörülüyor.

Ama Kana yatağının bir kısmı gelecekteki sınır çizgisini aştığı için İsrail devleti Kana’nın işletilmesinden bir kısım gelir elde edecek.

AVRUPA’YA İSRAİL’DEN GAZ AKIŞI

Avrupa Birliği’nin Ukrayna savaşından dolayı Rusya gazına bağımlılığından kurtulma arayışlarının olduğu bir dönemde İsrail, üretime hazır hale getirilen Kariş yatağı üzerine hesap yapıyor. Bu yataktan Avrupa’ya gaz akışının yapılması hedefleniyor.

Kariş yatağını işletmekle görevli ve Londra borsasında hissesi olan Energean şirketi, üretim için önemli bir adım olan İsrail topraklarına bağlamak için testlerin başladığını duyurdu.

Temmuz ayında Yair Lapid, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan da anlaşmayı kolaylaştırmak için etkisini kullanmasını istemişti. Zira Fransız petrol şirketi Total’in Kana yatağında keşif yapması bekleniyor

Kariş yatağının aksine, Kana henüz aktifleştirilmekten uzak bulunuyor ve daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç duyuyor.