AP’de yürütülen tartışmalarda özellikle Fransa, ABD ve İngiltere’nin kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle Suriye’ye yönelik saldırı konusunda yoğun eleştiriler geldi.

Tartışmalarda Türk devletinin Efrîn’e yönelik işgaline karşı neden sessiz kalındığı yönünde tepkiler ifade edildi.

Macron, AB’nin geleceği konusunda “Eğer değerlerimizi öteleyerek demokrasiyi ilerleteceğimizi sanıyorsak bu bizi yanlış yola sapmaya götürür” dedi.

LİBERAL DEMOKRASİ VE DEMOKRASİNİN OTORİTESİ

“Dünyadaki düzensizliğe” karşı yanıt olarak demokrasiyi öven Macron, bu demokrasiyi de “liberal demokrasi” olarak tanımladı. Macron, “liberal demokrasinin bireylere ve temel haklara saygılı” olduğunu savundu. Fransa Cumhurbaşkanı ayrıca “Kapımıza dayanan otoriterlik karşısında, otoriter demokrasiye değil, demokrasinin otoritesine inanıyorum” diye konuştu. Macron otoriterlikten bahsederken, Türkiye ve Rusya gibi AB dışındaki ülkeler ile Polonya ve Macaristan gibi AB ortaklarına işaret etti.

Macron, “Dünyanın hiç bir yerinde özgürlüklere, demokrasiye ve eşit haklara bu derece bir bağlılık yok. Bunun kıymetini bilelim. Avrupa halkının pedagojiye değil, yeni bir projeye, ulusal egemenlikleri üzerinde duran bir egemenliğe ihtiyaçları var” diye konuştu.

Macron, “AB’nin internet ve sanal dünyanın vergilendirilmesine, Euro bölgesinin güçlendirilmesine, Avrupa üniversitelerine, güvenliğine, vatandaşlarımızı koruyan ekonomik ve ticari birliğe, iklim ve enerji egemenliğine, karbondioksit salınımlarının sınırlandırılmasına, sınırlarda vergilendirmeye, gıda güvenliğine daha fazla ihtiyacı var” iddiasında bulundu.

ULUSLARARASI TOPLUMUN ŞEREFİ İÇİN SURİYE’Yİ VURMUŞ

Macron Suriye’deki askeri müdahale konusunda gelen eleştirilere, “Üç ülke müdahale etti ve size tüm samimiyetimle söyleyeyim, uluslararası toplumun şerefi için bunu yaptı” dedi.

Bu saldırının “hiçbir şeyi çözmediğini” kabul eden Macron, “Ama basit bir şekilde, alıştığımız hukuk alanının zayıf bir alan olduğu bir sisteme son verdi” dedi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “yarının tarihi bugün yazılır” derken, muhafazakar grup Avrupa Halk Partisi’nin başında bulunan Almanyalı Manfred Weber, AB’nin sadece Merkel ve Macron’dan ibaret olmadığını kaydetti. Weber, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilere de dikkat çekerek “Türkiye ile ilişkiler sözde değil gerçek manada durdurulmalı. Eğer AB vatandaşlarını inkar ederseniz onlarda bizi inkar eder. Emperyalist yaklaşımlardan kaçınmak gerek” diye konuştu.

Belçikalı merkez sağcı Guy Verhofstadt, “Avrupa ordusu halen yok” diye yakınırken, saldırının Avrupa Birliği yerine Fransa ve İngiltere’den geldiğine dikkat çekti. Fransız komünist Patrick Le Hyarric, BM’nin onayı olmadan tek taraflı sayılabilecek bir müdahale gerçekleştiği tepkisinde bulundu.