Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni yasama döneminin ilk hükümet açıklamasında Efrîn işgaline değindi.

Türk devleti 20 Ocak’ta Efrîn’e yönelik işgal saldırılarını başlatmış ve 18 Mart’ta, YPG savaşçılarının sivilleri korumak için çekilmesi üzerine kent merkezine girmişti. Türk işgal saldırılarında yüzlerce sivil katledildi ve sivil alt yapılar tahrip edildi.

DW'ye göre Merkel, "Türkiye'nin tüm meşru güvenlikle ilgili menfaatlerine karşın Afrin'de olanlar; binlerce sivilin kovuşturmaya maruz kalması, hayatını kaybetmesi veya kaçmak zorunda kalması kabul edilemez" dedi ve ekledi: "Bunu da en sert şekilde kınıyoruz" diye konuştu.

Merkel hükümeti, uzun zamandır Türk devletinin işlediği savaş suçlarına karşı sessiz kalmak ve hatta suç ortaklığı yapmakla eleştiriliyordu. Alman devletinin Türkiye’ye verdiği tanklar da Efrîn’de sivillere karşı kullanıldı.

HÜKÜMET SÖZCÜSÜ: ATEŞKES TÜRKİYE’Yİ DE KAPSIYOR

Merkel'den kısa süre önce bir açıklama da Almanya Hükümet Sözcüsü Yardımcısı Ulrike Demmer’den geldi.

Demmer, Federal hükümetin "Efrin'in büyük bölümünün Türk ordusu tarafından ele geçirilmesine" ilişkin haberleri "büyük bir kaygıyla" izlediğini savundu.

Demmer, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ateşkes kararının ülkenin genelini kapsadığını sözlerine ekledi.

BAKANLIK SÖZCÜSÜ: EFRÎN’DEKİ KATLİAM İDDİALARI İNCELENMELİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rainer Breul da devletler hukukundaki, "meşru müdafaa" hakkının Türkiye için de geçerli olduğunu söylerken, bunun “gereklilik ve orantılılık” prensipleri ile örtüşmesi gerektiğini belirtti. Breul, ancak federal hükümetin bu konuda “ciddi tereddütleri” olduğunu kaydetti.

Breul, Türkiye'nin Efrin'deki yağmalama, yıkım ve katliam gibi iddiaları ciddi biçimde incelemesini istedi.

NATO KAPSAMINDA MÜZAKERE EDİLEBİLİR

Breul, Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder'in Türkiye konusunun NATO'da ele alınması talebine de değindi. Breul, "NATO kapsamındaki tüm müzakereleri memnuniyetle karşılarız" dedi.