48 kiloya düştü ama kararlı: Tecrit kalkmalı!

Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde müebbet hapis cezası alan Çetin Sağır, açlık grevinde 48 kiloya düştü. Abla Hanım Sağır, "Zor durumdalar ama kararlılar. Eylemi daha çok sahiplenmeliyiz" dedi.

Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde müebbet hapis cezası alan Çetin Sağır (49), 1 Mart’tan bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için açlık grevinde.

'KİMLİĞİNDEN DOLAYI AYRIMCILIĞI KABUL ETMEDİ'

Aslen Amed Liceli olan Sağır, Muş doğumlu. 7 çocuklu bir ailenin 4’üncü ferdi olan Sağır, küçük yaşlarda ailesi ile birlikte Adana’ya taşındı. Duygusal ve hümanist biri olarak bilinen Sağır, çocukluk yıllarında da gençlik yıllarında ve şimdilerde de en belirgin özelliği olan haksızlığa karşı dik duruşu ile biliniyor. Üniversitede kamu yönetimi mezunu olan Sağır’ın, kimliği yüzünden baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığını ifade eden Abla Hanım Sağır, “Okulda olsun, iş yerinde olsun, her zaman yani kaybedeceği şeyin ne olduğuna bakmadan oradaki yanlış yanlışsa bırakır giderdi. Uğraşırdı, didinirdi düzeltmek için, düzeltemezse terk eder, durmazdı orada. Sadece Liceli olduğu için kaç defa gözaltına alınıp işkence gördü kardeşim ve bunları kabul edemiyordu" diye konuştu.

'ÇOK ZAYIFLAMIŞLAR AMA ISRARCILAR'

Hasta tutsak olarak 9 yıldır cezaevinde olan Sağır, İskenderun Cezaevi, Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi ve son Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Geçtiğimiz günlerde kardeşinin açık görüşüne giden Abla Sağır, açlık grevinde olan tutsakların aşırı kilo kaybettiğini ve kardeşi Çetin'in 48 kiloya düştüğünü söyledi. Görüş sırasında kardeşinin, “Bu tecrit sadece Sayın Öcalan üzerinde değil, hepimiz üzerinde, tüm Kürt halkı üzerinde vardır. Bu tecrit kalkmadan eylemimiz son bulmayacaktır” dediğini aktaran Abla Sağır, yetkilileri göreve çağırdı.

'DAHA ÇOK SAHİPLENMELİYİZ'

Açlık grevleri başlamadan önce de kardeşinin dediği gibi cezaevlerinde psikolojik bir tecrit halinin mevcut olduğunu ve birçok hak ihlallerinin yaşandığını kaydeden Sağır, “Bu süreçten kaygı duyuyoruz. Cezaevindeki tüm yoldaşlarımızın sağlıklarından kaygı duyuyoruz. Daha fazla devam edilirse, tecrit kalkmazsa eylemcilerin sağlıkları üzerinde kalıcı hasarlar meydana gelecek. Bu onların kararıdır. Bizler aileler olarak ancak onlara desteklerimizi sunabiliriz” dedi.

Kardeşinin hasta tutsak olduğu halde, açlık grevine girmek konusunda ısrarcı olduğunu ve bunun sonucunda 1 Mart’ta açlık grevine başladığını kaydeden Sağır, “Kardeşim 48 kiloya düştü. Benim öncelikli talebim tutsak ailelerinin bu eyleme sahip çıkmasıdır. Sonra da halkımıza bu eylemeleri sahiplenme ve büyütme çağrısı yapıyorum. Bu konuda çok eksiğiz. Demokratik kitle ve siyasilerden çok az destek görüyoruz. Bu eylemlerin ülke gündemine de girmesi gerekiyor. Artık bir adım atılmasını istiyoruz. Bizim sorunumuz bu devletin sorunudur. Bunun böyle görülmesi gerekiyor artık” şeklinde konuştu.