Çelik: Tecrit uygulayanlar hesap vereceklerdir

HDP Milletvekili Tuma Çelik, Kürt Halk Önderi Öcalan'a uygulanan tecridin bir an önce son bulması gerektiğini belirterek, "Bu bir suçtur. Yarın öbür gün bunun hesabını verecekler" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit koşullarının kaldırılmasına ilişkin atılan tüm adımlara karşı takınılan duyarsız tavır devam ediyor. Avukatlarının 784'üncü başvuru talebi yine klasik gerekçelerle reddedilirken, HDP'nin de konuya ilişkin yaptığı başvuruların hiçbirine olumlu ya da olumsuz dönüş yapılmadı. Kürtlerin ise tecritte olan Öcalan'ın sağlık ve güvenlik durumuna ilişkin endişeleri ve tepkileri her geçen gün artıyor.

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, partilerinin Türkiye'deki halkların, tüm kimliklerin, kültürel ve dini yapıların bir arada ortak bir vatanda yaşayabilmesi için Kürt Halk Önderi Öcalan tarafından oluşturulmuş bir proje olduğunu belirterek, "HDK veya HDP projesi aslında bu çerçevede yapılan çalışmaların en başarılısı oldu. Bu projenin bu kadar tutulmasının hem Türkiye'nin bütününü kapsadığı hem de Sayın Öcalan'ın ortaya koymuş olduğu tezlerle gerçekliği de var" dedi.

'HALKTA TECRİDİN RAHATSIZLIĞINI GÖRÜYORUZ'

Türkiye'deki farklılıkları bir araya getirerek barış ve demokrasiyi talep eden bir önderliğin böyle bir baskı altında tutulmasının kabul edilir hiçbir yanı olmadığını vurgulayan Çelik, "Dolayısıyla biz parti olarak böylesi bir tecridi hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bu çerçevede de elimizden gelen her türlü çalışmayı yapıyoruz. Değişik komisyon ve alanlarımızda bu tecridin sona erdirilmesi için çaba sarfediyoruz" diye konuştu.

Öcalan'ın 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren hiç kimseyle görüştürülmediğini hatırlatan Çelik, 11 Eylül 2016 yılında ailesiyle yaptığı görüşten bu yana da kendisinden hiçbir haber alınmadığını söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu tecride maruz kalan Türkiye'deki barışın, demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesi için çaba sarf eden bir halk önderinden bahsediyoruz. Bu durumu Kürt halkı da kabul etmiyor. Bu rahatsızlığı Avrupa ülkelerinde de burada yaşayan halklarımızda da görebiliyoruz. Her ne kadar Türkiye'de çok ciddi bir basın sansürü olsa da biz yürüttüğümüz çalışmalar esnasında bu rahatsızlığı insanlarda görüyoruz. Bu durumun daha fazla sürmemesi için mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor."

'BU SUÇA ORTAK OLAN HERKESİN GERİ ADIM ATMASI LAZIM'

Tecridin ne insani ne hukuki ne de vicdani bir yanının olmadığını vurgulayan Çelik, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Tecridin hiçbir dayanağı yoktur. Dolayısıyla buna karar veren insanların bu yanlışlarından bir an önce dönmeleri gerekiyor. Bu aslında bir yanlışlıktan ziyade, suçtur.

Bunlar, ilelebet iktidarda kalarak her şeye hakim olamazlar. Bu suça ortak olan herkesin geri adım atmaları lazım. Çünkü yarın öbür gün bunun hesabını vermek zorunda kalacaklardır. Dünyadaki en büyük diktatörler, baskıcı sistemler ve gerici yapılar günün birisinde haklarına hesap vermişlerdir. Bu iktidar da günün birinde tüm bu yaptıklarının hesabını verecektir."