Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde başlayan açlık grevi direnişi devam ediyor. 1 Mart’ta tüm cezaevlerine yayılan açlık grevinde gelinen son aşama ise oldukça kritik. Bu tarihten itibaren eyleme dahil olan tutsaklardan biri de Siirt doğumlu olan Rıdvan Ulaş (22).

Siirtli olan Ulaş Ailesi, 30 yıl önce birçok Kürdistanlı aile gibi köy yakmaları döneminde göçe zorlanmış ve metropollerin yolunu tutmuş. 6 çocuklu bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelen Rıdvan Ulaş çocukluğunu Adana’da geçirdi. Ortaokulu bitirdikten sonra okula devam etmeyen Ulaş, birkaç yıl sonra da tamamen parti ve gençlik çalışmalarına adadı kendini. 19 yaşında evlerine yapılan polis operasyonu ile gözaltına alındı. ilk 7 ay Kürkçüler Cezaevi'nde kalan Ulaş, daha sonra Tarsus Cezaevi'ne Sürgün edildi.

TÜM TUTSAKLAR İÇİN ENDİŞELENİYORUM

11 yıl ceza alan Ulaş, mücadelesini cezaevinde de sürdürmeye devam etti. Zindan direnişlerinde her zaman yer alan Ulaş, aynı zaman da hasta tutsak. Çalıştığı bir gün ikinci kattan düşerek sakatlanan Ulaş, yıllardır sırtında platin ile yaşıyor. 3 yıldır cezaevinde olan Ulaş defalarca kez işkence gördü ve toplamda 51 kilo verdi. 1 Mart’tan bu yana açlık grevine başlaması ile 21 kilo veren Ulaş’ın yaşadığı sıkıntıları arkadaşları ve avukatlarından öğrenen aile çocukları için endişeli.

Oğlu ve diğer tüm tutsaklar için endişelendiğini söyleyen anne Vesile Ulaş, "Sadece Rıdvan için de değil, açlık grevindeki herkes için duyduğum endişe de üzüntü de aynıdır. Hepsi benim çocuğum. Hepsi benim kardeşim. Geceleri uyku nedir bilmiyoruz artık. Hepimizin psikolojisi kötü, her an ölüm haberi bekliyor gibi duruyoruz. Çocuklarımız bize ne derse biz onu yapıyoruz. Şu anda direnmemizi istiyorlar, biz de sokaklardaki yerimize alıyoruz. Bizim elimizden bu kadarı geliyor. Gerisi hükümete kalmış bir şey" diye konuştu. 

Oğlunun kendisine, "Anne sakın hakkımızı bırakmayın. Bir tek siz varsınız, sesimizi duyurun en güçlü ses sizsiniz" dediğini ifade eden anne Ulaş, "Biz anneler, evlatlarımıza söz verdik. Onların cezaevlerinden başlattıkları direnişin dışarıdaki sesi olacağız. Bu hükümet artık bizi duyacak. Başka yol yok. Madem kardeşiz, bizim sesimize kulaklarını tıkayamayacak" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.