Özsoy uyardı: Muhalefet dizlerini çok döver!

HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, Kobanê ve Rojava’ya yönelik saldırılarla iktidarın ülkenin geleceğini dizayn etmek istediğini belirtti ve ekledi: “Ana muhalefet Erdoğan’ın çizdiği oyunun sınırları içinde oynamaya devam ederse yarın dizlerini çok döver.”

HDP Milletvekili ve HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, Taksim İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırının tüm emarelerinin iktidarın desteklediği cihatçı çetelere işaret etmesine rağmen Türkiye’nin Kobanê ve Rojava’yı hedef almasını ANF’ye değerlendirdi. Yaşananları, “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diye özetleyen Özsoy, iktidarın zaten uzun süredir Kobanê başta olmak üzere Kürt kentlerine saldırmak gibi bir niyeti olduğunu, Taksim saldırısının da bunun bahanesi yapıldığını vurguladı. Özsoy, bu kadar kapsamlı bir coğrafyada peş peşe yapılan bombardımanların hem istihbarat hem de lojistik boyutuna bakıldığında, bu saldırının daha önceden planlandığının anlaşıldığına işaret etti.

‘TAKSİM SALDIRISI BAHANE OLARAK KULLANILDI’

Taksim saldırısına dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve emniyetin sızdırdığı bilgiler dışında bir şey bilinmediğini belirten Özsoy, “Yandaş medyaya servis edilen bu bilgilerin doğruluğunu veya yanlışlığını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var; o da Taksim’deki bombalı saldırının bir bahane olarak kullanılıp, seçim öncesi Kürtlere karşı tekrar bir saldırı konseptine girildiğidir” dedi.

Türk devletinin ve hükümetinin, Kürtlerin kazanımlarına darbe indirmek için her fırsatı kullandığını kaydeden Özsoy, o nedenle bu saldırının iki boyutlu olarak değerlendirilebileceğini; birincisinin Kürtleri statüsüzleştirmek, ikincisinin ise seçim öncesi milliyetçi tabanı konsolide edip bütün muhalefeti hizaya getirmek olduğunu açıkladı. Kobanê’nin Kürtlerin özgürlük mücadelesi açısından en az Halepçe kadar sembolik ve mitolojik bir karakter kazandığını vurgulayan Özsoy, Erdoğan’ın özellikle orayı hedefleyip seçim öncesinde bir “zafer” daha elde etmek istediğini söyledi.

‘HER SEÇİM ÖNCESİ SALDIRI KONSEPTİ DEVREDE!’

İktidarın bu saldırı konseptini her seçim öncesi devreye soktuğunu hatırlatan Özsoy, saldırı kronolojisini şöyle anımsattı: “2015’teki seçimler öncesi de sınır ötesi operasyonlar yapıldı. Referandum öncesi Cerablus’a, Parlamento seçimleri öncesi Efrîn’e, 2019 yerel seçimleri öncesi Serêkaniyê Grî Spî’ye operasyon yapıldı. Dolayısıyla her seçimden önce Suriye’nin kuzeyine yönelik bir saldırı dalgası yapılıyor.”

‘ANA MUHALEFET İKTİDARLA ORTAKLAŞIYOR’

Maalesef bu oyunun hep tuttuğuna da dikkat çeken Özsoy, Kürtlere saldırı konusunda ana muhalefetin iktidarla ortaklaştığını vurguladı. İktidarla ortaklaşmayanların ise konuşmaya korktuğunu belirten Özsoy, “Her hâlükârda ana muhalefet genel olarak iktidarın milliyetçi ve savaş yanlısı politikalarına karşı bir barış ve demokrasi cephesi oluşturamıyor. HDP’nin beraber olduğu demokrasi güçleri bu alanı tutmaya çalışıyor ama onlar da hemen hedef gösterilip gözaltına alınıyor. Erdoğan her zaman savaş çıkarıp muhalefeti de arkasına takabiliyor. Bu son saldırıda da bunu bir kez daha görüyoruz” dedi.

‘RUSYA’NIN HAVA SAHASINI KULLANDIKLARI ORTADA’

Özsoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kara harekâtı açıklamasını ve ABD ile Rusya’nın pozisyonunu da değerlendirdi. Daha önceki saldırılarda hem Rusya’ya hem de ABD’ye bilgi verildiğini anımsatan Özsoy, şunları kaydetti: “Onlarla müzakere edip olur alıp almadıklarını bilmiyorum ama Rusya’nın hava sahasını kullandıkları ortada. Yani Ruslara haber vermeden hava sahasını kullanmaları mümkün değil. Erdoğan şu anda ikisine de meydan okur gibi, ‘Biz bildiğimizi okuruz’ diyor ama öyle görünüyor ki özellikle Ruslarla ortaklaşmış durumdalar. ABD de bu saldırıların genişlememesi konusunda tavır ortaya koysa, böyle devam etmemesi gerektiğini açıklasa da hava saldırıları konusunda belli ki destur vermiş. Ancak kara harekâtı için henüz o zemini yakalamış değiller.”

‘DAİŞ VAHŞETİNE KARŞI DİRENDİLER VE KAZANDILAR’

HDP olarak bu savaş politikalarına karşı pozisyonlarının net olduğunu vurgulayan Özsoy, Kobanê direnişinin insanlık tarihine yazılan bir sayfa olduğunu kaydetti. Kobanê’ye gösterdikleri destek nedeniyle eski yöneticilerinin müebbet hapis ile yargılandığını, partilerinin kapatılmak istendiğini hatırlatan Özsoy, “İster partimizi kapatsınlar, ister herkesi cezalara boğsunlar, HDP’nin bu konudaki tavrı değişmez. Kobanê’de verilen mücadele insanlık mücadelesiydi. Kadınlar ve erkekler DAİŞ çetelerinin vahşetine karşı direndiler ve kazandılar” vurgusunda bulundu.

‘HDP YALNIZ BIRAKILIYOR’

Özsoy, HDP olarak bugün iktidarın çıkarmak istediği savaşa karşı ellerinden ne geliyorsa yaptıklarına ama yalnız bırakıldıklarına dikkat çekti. Bu savaşın sadece HDP’yi değil herkesi ilgilendirdiğini dile getiren  Özsoy, Kobanê ve Rojava’ya yönelik bu saldırılar üzerinden Türkiye’nin iç siyasetinin ve geleceğinin dizayn edilmek istendiğine işaret etti. Herkesin bunu görüp buna göre tavır alması gerektiğini kaydeden Özsoy, “Özellikle ana muhalefet Erdoğan’ın çizdiği oyunun sınırları içinde oynamaya devam ederse yarın dizlerini çok döverler” dedi.

‘HEMEN AKP-MHP’NİN ARKASINA DİZİLİYORLAR’

Kürt meselesinin Türkiye’nin en yapısal meselelerinden biri olduğunun altını çizen Özsoy, ancak şu ana kadar bu meseleye dönük gereken refleksin gösterilemediğini vurguladı. Her savaş girişiminde olduğu gibi şimdi de sessizliğin hâkim olduğunu hatırlatan Özsoy, şöyle konuştu: “Bu normal bir çatışma değil. 60-70 F 16 uçağı her yeri bombalıyor. Bunun da sebebi temelde çözülemeyen Kürt meselesi. Ama buna rağmen kendine muhalefet diyenlerin ne savaş ne de Kürt meselesi konusunda tek bir muhalif sözüne rastlamıyoruz. Vagon gibi hemen AKP-MHP’nin arkasına diziliyorlar. Eğer muhalefet gerçekten ciddiyse Taksim saldırısı olsun, Kobanê’ye saldırı olsun, bunların tekil olaylar olmadıklarını, bir şekilde seçim sonuçlarını etkileyecek şekilde hükümet tarafından kullanılacaklarını görmesi ve buna göre tavır alması lazım.”

‘KÜRT MESELESİNDE CESARET GÖSTEREMEYENLER FARK YARATAMAZ’

Kürt meselesi konusunda bu cesareti gösteremeyenlerin memleketin diğer meseleleri konusunda da çok büyük fark yaratamayacağını kaydeden Özsoy, bu tür zamanların gerçekten siyasi irade koyma zamanı olduğunu hatırlattı. Özsoy, “Erdoğan’ın ortaya koyduğu oyunu görüyor ama ya kendileri milliyetçi oldukları ya da milliyetçi dalgadan korktukları için sus pus oluyorlar. Memleketi zaten bu noktaya getiren milliyetçi popülist siyasettir. İktidar zaten milliyetçi, militarist, popülist iklimden besleniyor. Önemli olan bu iklimin karşısında başka bir iklim oluşturabilmek” dedi.