Şovenizm Efrîn’de batağa saplanmıştır

Bir işgalci güç insanlık ve toplum karşısında böyle haksız, zalim, çirkin ve kirli duruma düşmüşse o güç batağa saplanmış demektir. Şu anda Türk devleti ve onun şovenist zihniyeti batağa saplanmıştır; bir kırılma yaşayacaktır.

Efrîn işgaline karşı çağın direnişi sürmektedir. Türk devleti tam bir bataklığa saplanmıştır. Türk devleti hiçbir dönem insanlık karşısında bu kadar teşhir olmamıştır. Tayyip Erdoğan ve çömezleri ne kadar bağırırlarsa bağırsınlar, öyle bir kötü duruma düşmüşlerdir ki, geceleri kabus görüyorlardır. Efrîn, AKP-MHP faşizminin korkulu rüyası haline gelmiştir. Kürtler ve insanlık ise bu 30 günlük direnişte büyük kazanmışlardır. Kürtlerin hem kendi içlerinde hem de uluslararası alanda büyük bir direniş potansiyeline sahip olduğu açığa çıkmıştır.

Efrîn Direnişi Kürtleri neden birleştirdi; neden insanlık Efrîn Direnişi etrafında toplandı? Bu, hem gösterilen direnişle, hem de bu direnişin karakteriyle ilgilidir. Efrîn’de örnek bir demokratik toplum ve ortak yaşam olduğu için insanlığın desteğini görüyor. Saldıran faşist bir iktidar, insanlık dışı bir siyasi güç; direnenler ise, dünyanın en kapsamlı demokrasisi. AKP-MHP faşist iktidarının Efrîn işgali bu gerçeği ortaya çıkarmıştır. AKP-MHP faşist iktidarının bu düzeyde teşhiri sadece Kürtler açısından değil, tüm insanlık için hayırlı olmuştur. Türk devletinin maskesi tümden düşürülmüştür.

Türk devletinin temel karakteri özel savaş devleti olmasıdır; psikolojik savaş devleti olmasıdır. Bunu da Kürt soykırımının üstünü örtmek ve bu gerçeği gizlemek için yapmaktadır. Son yıllarda maskesi önemli oranda düşürülmüş olsa da kendisini içeride ve dışarıda belli düzeyde gizlemeye devam ediyordu. Efrîn Direnişi tüm örtüleri kaldırdı, Türk devlet gerçeğini Kürtlere, bölge halklarına ve tüm dünyaya tüm çıplaklığıyla gösterdi. Bu çok önemli bir durumdur. Soykırımcı sömürgeciliğin yenilgisini sağlayacak önemli bir gelişmedir. Varlığını özel savaşla sürdüren soykırımcı sömürgecilik en önemli kaynağından mahrum kalmıştır. Bu açıdan nihai yenilgisi de sağlanacaktır.

Türk devletinin şu anda kendi içinde şovenizmi şahlandırma dışında hiçbir moral değeri kalmamıştır. Bunun da bir çürüme, hastalık ve her an kırılmaya uğrayacak bir suni yaratım olduğu açıktır. Köpürtülen şovenizm bir kırılma yaşadığında Türkiye'deki siyasi zihniyet ve yapılanmada çok derin bir travma ortaya çıkacak, her türden gericilik ve faşizm bir daha ayağa kalkamayacak kadar yere serilecektir. AKP-MHP faşizminin yarattığı siyasi gerçeklik şimdi bu durumu yaşıyor. Moral değerlerde bir çöküntü yaşaması yakındır. Bu kadar kirlenmiş ve teşhir olmuş bir iktidarın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir. İçeride ve dışarıda saldırgan olması bu durumdan kurtulmak içindir. Ama nafile! AKP-MHP faşizmi dünyanın en değerli demokrasisine ve mazlum halkına saldırarak baltayı taşa vurmuştur.

Kürtler ise tarihlerindeki en moralli durumu yaşıyorlar. Avukatsız olarak ifade edilen Kürtler şimdi dünya halklarının avukatlığını kazanmış durumdalar. Halkların vicdanı ve sesi olan aydın ve yazarlar Kürt halkının yanında yer alıyorlar. Halkların sahiplenmesi o kadar yüksek düzeyde olmuştur ki, devletler bile utangaç düzeyde de olsa Türk devletinin işgalini eleştirme zorunluluğu duymuşlardır. Öte yandan Avrupa’nın önemli siyasi partileri de Efrîn işgaline karşı çıkmaya başlamışlardır. İngiltere İşçi Partisi’nin Efrîn işgaline karşı çıkması bu bakımdan çok önemlidir. İşçi sendikalarının güçlü kurulduğu ilk ülke olan İngiltere’de en büyük sendikaların Efrîn işgaline karşı çıkmaları ve direnişin yanında olduklarını söylemeleri Efrîn Direnişinin dünyada yarattığı yankıyı gözler önüne sermektedir.

Efrîn Direnişi enternasyonalizm fikri ve kültürünü de canlandırmıştır. Dünyadaki tüm sosyalist hareketler, çevreler Efrîn halkıyla dayanışma içine girmişlerdir. Şu anda Efrîn’de dünyanın dört bir köşesinden gelmiş enternasyonalist savaşçılar savaşmaktadır. Rojava Devriminde birçok şehit ve gazi veren Enternasyonal savaşçılar Efrîn’de de şehit düşmüşleredir. Türk devleti tüm dünya halklarını karşısına alırken, Efrîn direnişçileri halkların gönlünde taht kurmuşlardır. Efrîn Direnişi sürdükçe daha fazla enternasyonal savaşçı Efrîn’e koşacak ve savaşacaktır. Efrîn, insanlığın temiz yüzü ile kirli kesimlerinin savaşı olacaktır. Kim Efrîn işgalinden yanaysa onlar kirlenecek, kim Efrîn Direnişinden yanaysa onlar büyük bir moral kazanacaklardır. Efrîn işte bu düzeyde bir netleştirme alanı haline gelmiştir.

Efrîn Direnişi insanlığın ölmediğini göstermiştir. Kapitalist modernite insanlık değerlerini ne kadar bitirirse bitirsin, insanlık değerlerine ne kadar saldırırsa saldırsın, her şeyi maddi çıkar haline getirirse getirsin, insanlığın binlerce yıldır yarattığı hak, adalet, eşitlik, vicdan ve ahlak gibi toplumsal değerler toplumsal yaşamın derinliklerinde vardır ve Efrîn Direnişinde olduğu gibi ortaya çıkmaktadır. Efrîn, insanlık değerlerini, yani toplumsallık değerlerini ortaya çıkarmada çok önemli bir rol oynamıştır. Bu açıdan insanlık Efrîn’de şehit düşen yüzlerce kahraman direnişçilere, kadın, çocuk, yaşlı, sivil halka çok şey borçludur.

Bir işgalci güç insanlık ve toplum karşısında böyle haksız, zalim, çirkin ve kirli duruma düşmüşse o güç batağa saplanmış demektir. Şu anda Türk devleti ve onun şovenist zihniyeti batağa saplanmıştır; bir kırılma yaşayacaktır. Bu kırılma sadece Kürt halkının ve Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamı için bir dönüm noktası olmayacak, Türkiye halkları ve siyaseti için de bir dönüm noktası olacaktır. Bu açıdan direnişe daha fazla sarılmak, Kürtler başta olmak üzere halkları bu direniş etrafında daha fazla birleştirmek çok önemlidir.

Türk devleti ne kadar saldırırsa saldırsın Efrîn halkı direnecek, bu direniş etrafında insanlığın toplum olarak var olma gücü de ayağa kalkarak Türk devletine ve onun şahlandırdığı şovenizme tarihi bir yenilgiyi yaşatacaktır.

Kaynak: Yeni Özgür Politika