Amed'den çağrı: İran ve Rojhilat'taki direnişi sahiplenelim

Kürdistani İttifak Çalışması ile Kürt Kadın Platformu, Rojhilat ve İran'daki direnişi selamladı, bütün ulusal demokratik güçleri bu direnişi sahiplenmeye çağırdı.

Kürdistani İttifak Çalışması, İran’da ‘Ahlak Polisi’ tarafından katledilen Kürt Jîna Mahsa Amini için başlayan ve birçok kentte yayılan direnişe ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklama yaptı. 

Kürdistani İttifak Çalışması'nın içinde şu partiler yer alıyor: "Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Azadî Partisi, Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), KDP-BAKUR, Kürdistan Demokratlar Platformu (PDK) ile Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye."

Açılış konuşmasını DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz yaparken, basın metninin Kürtçesini KDP-T'den Ozan Karadaş, Türkçesini ise Kürt Kadın Platformu’ndan Nesrin Askar okudu.

Aydeniz, faşist ve diktatör rejimlerin dünyanın her yerinde ilk olarak kadınları hedef aldığını belirtti. Kadına yönelik katliamların dünyanın her yerinde politik olduğuna dikkat çeken Aydeniz, “Devlet erkek zihniyetinin kadına yönelik katliamları özellikle Kürdistan'da Kürt kadınlarına dönük daha ayyuka çıkmış durumda. Hem İran'da katledilen Amini'nin hem Azerbaycan ve Ermenistan sınırında katledildikten sonra tecavüz edilen kadın askerin olayı da gösterdi ki devlet sistemi kadına saldırıyor” dedi.

Aydeniz, "Biz Kadın Platformu ve Kürdistani İttifak Çalışması olarak, bu katliamları şiddetle kınıyoruz. Bu faşist yönelime karşı; bu öfkenin isyana dönüşmüş halini selamlıyoruz. Kadınlar olarak, bu erkek egemen sisteme karşı boyun eğmeyeceğimizi, geri adım atmayacağımızı, dünyanın neresinde olursa olsun, özgürlüğümüzü örgütleyerek, özsavunmamazı geliştirerek cevap vereceğimizi açıklıyoruz" diye belirtti.

'ORTAK DİRENİŞ HALKLARA VE KADINLARA NEFES ALDIRACAK'

Basın açıklamasında ise "Amini’nin katledilmesine karşı Doğu Kürdistan kentleri ile İran metropollerine yayılarak süren demokratik direnişe ‘ahlak polisi devleti’ siyasetiyle saldıran İran rejimini kınıyoruz. Ve kadının iradesine müdahaleye ‘Hayır’ diyoruz” denildi.

Açıklamada, kadınların öncülüğünde büyük isyana dönüşerek devam eden direniş selamlanırken, "Ahlak Polisi’ rejiminin gösterilere saldırması sonucu yaşamını yitirenleri rahmetle anıyoruz. Ailelerine başsağlığı ve kadın, çocuklar dâhil 200’ü aşkın yaralılara acil şifalar diliyoruz. Gösteriler sırasında gözaltına alınan yüzlerce tutuklu derhal serbest bırakılmalıdır “ diye kaydedildi.

Açıklamada şunlar da belirtildi:

"Kadının iradesi üzerinde elinizi çekin. Ahlaksızlığınızı 'ahlak' diye kadına ve topluma dayatmayın. Kadının başını örtmesi veya açması tamamıyla kadının kendi özgür iradesiyle vereceği kararıdır. İster başını örter ister açar, herkesi bu iradeye saygı duymaya çağırıyoruz. Hiçbir iktidar veya erk bu iradeye müdahale etme hakkına sahip değildir. Dünyanın her yerinde özellikle de İran ve savaşın merkezi Ortadoğu ile Kürdistan’da kadınların ve halkların iradesini yok sayan; cinsiyetçi, ırkçı, militarist faşist egemen zihniyetin politikalarına karşı kadınları ve halkları örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.

Bu başkaldırı aynı zamanda ırkçı İran rejimine karşı kadının aktif yer aldığı bir ulusal özgürlük hamlesidir. Biz Kürdistan İttifak Çalışması ve Kürt Kadın Platformu olarak başkaldırıyı destekliyoruz ve bütün ulusal demokratik güçleri bu direnişi desteklemeye çağırıyoruz. Bu saldırılara karşı sessiz kalmak, daha fazla kadının daha fazla ulusal özgürlük savaşçısının katledilmesinde İran rejimine cesaret verecektir.

Bu ortak direnişin, Tahran’da demokrasinin gelişmesinin yanı sıra Kürdistan halkının nefes alması açısından da sonuçları olacaktır. Bu nedenle Kürdistan’a özgürlük, İran’a demokrasi hedefi etrafında mücadelenin ortaklaşması, her iki alanda da kalıcı kazanımların yolunu açacağına inanıyoruz. Gelin ulusal özgürlük ve demokrasi dinamiklerinin ortak mücadelelerini destekleyelim, büyütelim. Ve İran 'ahlak polisi' rejimine 'dur' diyelim. 

Başta BM, AB olmak üzere uluslararası kurumları, uyguladığı kadın ve halklar düşmanı ırkçı, cinsiyetçi, ‘ahlakçı’ yasa ve politikaları nedeniyle İran rejimine karşı yaptırım uygulamaya, dünya halklarını, İran rejiminin kadına, halkımıza, halklara uyguladığı baskı cenderesine karşı tutum almaya çağırıyoruz.”