Demirtaş ve Önder'e ceza protesto edildi

HDP il örgütleri, Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'e verilen hapis cezalarını protesto etti, AKP'nin barışı hedef aldığına dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütleri, rehin tutulan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve İmralı Heyeti Sözcüsü, önceki dönem Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e hapis cezası verilmesine ilişkin eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Amed il binası önünde düzenlenen eyleme, Amed milletvekilleri ve çok sayıda parti üyesi katıldı. Burada konuşan İl Eş Başkanı Şerif Çamçı, barış ve çözüm sürecinde oynadıkları rolden dolayı Demirtaş ve Önder’in cezalandırıldığını belirterek, “Davanın açılması da, bugün açıklanan karar da hukuki değil tamamen siyasidir. Bu karar, hükümetin barış karşıtı, savaşta ısrar eden politikalarının açık bir göstergesidir” dedi. 

'BARIŞI CEZALANDIRDILAR'

Hukuksuz cezalandırmanın barış arayışı ve umudunu yıkmayı amaçladığını vurgulayan Çamçı, şöyle konuştu:

“Suriye’deki savaşta, çetelerin yoğunlaştığı alanlarda ‘çatışmasızlık, ateşkes’ gibi arayışlara giren AKP-MHP koalisyonu Kürt halkına, Türkiye toplumuna barışı layık görmüyor. Aslında bir savaş ittifakı olan AKP-MHP koalisyonu nikah tazeliyor. Cezalandırılan, Demirtaş ve Önder şahsında Türkiye halklarının çözüm ve barış umududur. İktidar bu kararla toplumun barış arayışını ve umudunu yıkmayı, ortadan kaldırmayı hedefliyor. Aynı zamanda Meclis’ten çıkarılan ve çözüm sürecinin aktörlerine güvence veren ‘çözüm ve müzakere çerçeve yasasını’ da çiğniyor. Böylelikle asla güvenilmez bir durumda olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.”

HÜKÛMETE SORULAR

'Çözüm Süreci'nde iktidar partisinin yürüttüğü siyaseti hatırlatan Çamçı, şu soruları yöneltti: "Şimdi sormak istiyoruz; 5 sene önce bütün Türkiye kamuoyunun gözü önünde Kürt sorununun barışçıl çözümü için adımlar atılmadı mı? Bu ülkede analar ağlamasın diye ülkenin dört bir tarafına barış umudu tohumları ekilmedi mi? Akil insanlar heyetleri oluşturulup, Türkiye’nin 7 bölgesinde çalışmalar yürütülmedi mi? İmralı’ya, Sayın Öcalan’ın yanına ve Kandil’e devletin ve güvenlik kaynaklarının isteği ve bilgisi dahilinde gidilmedi mi? Bütün bu süreçler toplumun gözü önünde, toplumun rızasıyla yapılmadı mı? Bütün bu süreçlerde üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren vekillerimizin, arkadaşlarımızın şimdi cezalandırılması, bir kez daha bu ülkenin barışa olan özlemini dinamitlemiyor mu?” 

Barış umudunun kimsenin siyasi bekasına kurban edilmemesi gerektiğini vurgulayan Çamçı, kararın hukuka aykırı ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri çiğnediğini kaydeden belirtti.

'DAHA GÜÇLÜ MÜCADELEMİZE VESİLE OLACAK'

Tarihin bu kararı verenleri ve siyasi irade olarak arkasında duranları utançla hatırlayacağını ifade eden Çamçı, bu kararın daha güçlü mücadele etmelerine vesile olacağını söyledi.

İmralı’daki çözüm ve müzakere sürecini savunmaktan tek bir geri adım atmayacaklarını sözlerine ekleyen Çamçı, Türkiye halklarını bu iradeye, demokratik siyasete, barış ve demokrasi mücadelesine sahip çıkmaya çağırdı.