Demokratik kitle örgütleri: Boyun eğmeyeceğiz; kazanacağız!

Demokratik kitle örgütleri, TTB ve Halkevleri ile dayanışma toplantısı düzenleyerek, ortak mücadeleyle AKP faşizminin yenilebileceği mesajını verdi.

Demokratik kitle örgütleri, Efrîn'e saldırlara karşı tutum aldığı için hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Halkevleri için dayanışma çağrısı yaptı.

Mimarlar Odası Ankara Şube binasında düzenlenen basın toplantısına, aralarında TTB, Halkevleri, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Alevi dernekleri kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda örgüt katıldı.

'YAN YANA MÜCADELE' ÇAĞRISI

İlk konuşmayı 30 Ocak günü gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan TTB Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sinan Adıyaman yaptı. Adıyaman, “15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek OHAL ve KHK ile zaten zayıf olan demokrasi ayaklar altına alındı. Büyük bir baskı rejimi orta çıktı, meslek örgütlerini ele geçirmeye çalışıyorlar şu anda. TTB’ye yapılan saldırıyı böyle görüyoruz” dedi.

Adıyaman, "Demokrasi isteyen, laiklik isteyen Halkevleri'ne dönük bir saldırı oldu ve gözaltına alındılar. Onlar da hiç delil olmadığı için kısa zaman içinde serbest bırakıldılar. Bugün bize, yarın Halkevleri’ne, öbür gün partilere sıra gelebilir. Bu yüzden dayanışma içinde olup yan yana mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

'HEDEF ALINAN MİLYONLARIN TALEBİDİR'

Gözaltına alınma süreçlerine ilişkin konuşan Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş ise, şöyle dedi: "Şeker talebimiz karşılanmadı. Su ihtiyacımız dahi kısıtlandı. Kolluk görevlerinin kötü muamelesine maruz kaldık. Genel kurulda çıkan kararlardan biri tek adam rejimini durduracak bir mücadele geliştirmek ve TTB’nin yanında durdurduğumuzu ifade eden açıklamalarımız suçlama konusu oldu. Bu saldırının hedefinde bütün bir memleketin olduğu görüyoruz. Hedefte milyonların eşitlik, barış adalet talebi ve hayır diyenler var. Talimatla yapılmış bir operasyondur" şeklinde konuştu.

'DURDURACAK KAPASİTEMİZ VAR'

Aktaş, saldırılara karşı toplumsal muhalefetin topyekûn mücadele vermesi gerektiğini vurgulayarak, “Biliyoruz ki, Türkiye demokratik muhalefetinin ve Türkiye halklarının bu gidişatı durdurabilecek öz gücü ve kapasitesi var. İnanıyoruz ki 2019 sürecini kazanacağız” dedi.

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül de Türkiye’de toplumsal muhalefetin susturulmaya çalıştığına dikkat çekerek, ortak mücadelenin önemine değindi.

'YİNE BAŞARABİLİRİZ'

KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ramazan Gürbüz de, 4 bin 200 üyelerinin ihraç edildiğini ve 63 üyelerinin tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, “7 Haziran’da, referandumda başardık. Yine başarabiliriz” diye konuştu.

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de, “OHAL koşullarında yönetiliyoruz. Bunu bile kanunlara uymadan gerçekleştiriyorlar. OHAL zaten ucube. Ama uygulanışı da bir o kadar uygunsuz. Elbette ki susmayacağız. Ama biz biliyoruz ki bu karanlıkların bir sabahı var ve o sabahı beraber göreceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkeye demokrasi gelene kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz" mesajını verdi.

'EFRÎN SONRASI SALDIRILAR ARTTI'

Halkevleri avukatlarından Sercan Eren ise, gözaltı ve tutuklamaların özellikle Efrin sürecinden sonra arttığını vurgulayarak, "İktidar Efrîn üzerinden arkasında durmayanlara saldırıyor" diye belirtti.