HDP’li üç büyükşehir belediyesine yönelik kayyum gaspına karşı Demokrasi İçin Birlik (DİP) öncülüğünde Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde yapmak istediği etkinlik Şişli Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Bu keyfi yasağı protesto etmek için kültür merkezi önünde bir araya gelen demokrasi güçleri polis ablukasına rağmen açıklama yaptı. Hukuksuz bir biçimde görevden alınıp yerlerine kayyum atanan HDP Amed ve Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Selçuk Mızraklı ve Bedia Özgökçe Ertan’ın ön saflarda yer aldığı açıklamaya, HDP milletvekilleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen yanı sıra çok sayıda siyasi parti, sendika, meslek örgütü temsilcisi katıldı.

TÜRMEN: KAYYUM İLE HALKIN İRADESİ GASP EDİLMİŞTİR

Basın açıklamasında ilk konuşma yapan AİHM eski yargıcı Rıza Türmen etkinliğe getirilen keyfi yasağa tepki göstererek sözlerine başladı. Etkinliğin hukuksuz bir biçimde yasaklandığını vurgulayan Türmen, bu yasaklamanın ifade özgürlüğünün ihlali olduğunun altını çizdi. HDP’li üç büyükşehir belediyesine kayyum atanmasının irade gaspı olduğunu kaydeden Türmen, “Bugün etkinliği yasaklamaları gibi büyükşehir belediyelerine kayyum atamaları hukuksuzdur. Belediye meclisleri işlevsiz hale getirmeleri yetmiyormuş gibi belediye başkanlarının yerine devlet temsilcisi atandı. Halkın iradesi gasp edildi. AKP seçimi kaybetmesine rağmen belediye yönetimine el koymuştur. Bu kabul edilmeyecek bir şey. Bizler buna karşı birlikte mücadele edersek başa çıkabiliriz” dedi.

ERTAN: TOPLANTILARDAN BİLE KORKAN BİR ZİHNİYET VAR KARŞIMIZDA

Yerine hukuksuzca kayyum atanan Van Büyükşehir Belediyesi başkanı Bedia Özgökçe Ertan ise, toplantılardan bile korkan bir zihniyetler karşı karşıya olduklarını vurguladı. Türkiye'de artık temel hak ve özgürlüklerden söz edilemeyeceğini belirten Ertan, ülkeyi yönetmez hale gelen iktidarın yaptıklarının acizlik olduğunu kaydetti.

‘BU HUKUKSUZLUĞA DUR DEMEK HEPİMİZİN GÖREVİ’

Kayyum hukuksuzluğunun 2016 yılında KHK’lerle ülke gündemine girdiğini hatırlatan Ertan, şöyle konuştu: “31 Mart yerel seçimlerinde halk HDP’yi seçti. Ama yine halkın iradesi yok sayılarak gasp edildi. Biz buna karşıyız. Biz buna özellikle Türkiye'nin demokrasi için karşıyız. Eğer bugün buna karşı çıkmazsak bu hukuksuzluklar sürecek. Bu gidişata dur demek hepimizin görevidir. Türkiye'nin bütün farklılıklarının bir arada yaşama hakkına sahiptir. Haklara sahip çıkmalıyız. İnsan hakları değerlerine karşı kim varsa bunlara karşı çıkmak hepimizin görevi.”

Açıklama atılan "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganlarıyla sona erdi.