Artan hayat pahalılığı ve çalışma koşullarının gün geçtikçe daha da ağırlaşmasıyla Türkiye’nin birçok yerinde işçi eylemleri ve grevleri yaşanıyor. İşçi kenti olan Kocaeli’nde de önceki akşam Farplas Şirketler Grubu’na bağlı Farplas işçileri sendikalaşmak için gece vardiyasında iş bırakma eylemi yaptı. 

2 binin üzerinde kişinin çalıştığı ve kadın işçilerin yoğunlukta olduğu fabrikadaki işçiler, yapılan zammın yetersiz olduğunu söyleyerek birçok taleple işverene yaklaşık bir hafta süre verdi. 
İşçilerin talepleri arasında; yapılan zammın iyileştirilmesi, enflasyon rakamlarının 6 ayda bir maaşlara yansıtılması, fazla mesai ücretlerinin hafta içi, hafta sonu ve bayramlara göre düzenlenmesi, sosyal haklar, çalışma yıllarına göre kıdem farkı ve de ücretli izin gibi haklar bulunuyor.

İŞÇİLERİN KENDİ ÖZ İRADESİYLE YAPILDI

ANF’ye konuşan Kocaeli Umut-Sen’den Ercan Yenigül, işçilerin en başta örgütlenme talepleriyle iş bıraktığını, Türk- Metal Sendikası’nın fabrikaya patron tarafından çağrıldığını fakat işçilerin sendikayı kovduğunu söyledi. Yenigül, “İşçiler Türk-Metal fabrikasını istemedi ve fabrikadan kovdu. Birleşik Metal-İş ile örgütlenmek istedi. Fabrikada Türk-Metal ya da Birleşik Metal-İş üyesi işçiler vardı fakat geniş bir sendikal örgütlenme yoktu. Bu ortaya çıkan direniş, tamamen işçilerin kendi öz imkanlarıyla yapıldı. Önceki akşamdan bu yana kendi aralarında bir komiteleşmeye de gidiyorlar. Farplas çok büyük, 4 fabrikadan oluşuyor. Ortalama 2 bin dolayında işçi var. Hatta aynı fabrikanın Tekirdağ’da da şubesi bulunuyor, sadece Gebze-Çayırova’da yok. Onlarla da birlikte Birleşik Metal’in verilerine göre 2 bin 300 işçi var. Buradakilerin sayısı 2 bin kadar ve kadın işçilerin yoğunlukta olduğu bir fabrika aynı zamanda. Burada sadece metal iş kolu da yok aynı zamanda depo iş kolu da var.”

12 TAŞERON ŞİRKETİ DE KENDİSİ KURMUŞ

Yenigül, Farplas Şirketler Grubu için ilginç bir bilgiyi de aktardı: “Farplas’ta 12 tane taşeron şirket var ama bildiğimiz sistemde değil. Bir aile hanedanlığı burası, taşeronların hepsini kendileri kurmuş. Klasik taşeronluk böyle değil. Bir işçi kitleniz vardır, fabrikadan iş alırsınız ve işçileri ona göre fabrikaya verirsiniz. Burada 12 tane taşeron şirketin hepsi aile içinde ve de aynı kişiye bağlı. Örneğin 10 işçi bir şirkette, 100 tanesi başka yerde. Bunun amacı da işçiler arasındaki bağlantıyı ve örgütlenme temasını kırmak. Yaklaşık 40 yıllık bir şirket zaten. Eskiden bu fabrikada Türk-Metal’in bir örgütlenmesi olmuş ama bu daha çok sendika anlayışından soğutmuş işçileri. Zaten başta da söyledim. İşçiler ilk eyleme çıktığında oraya Türk-Metal’i çağıran patrondur fakat işçiler sokmuyor sendikayı. Şu an talepler iletildi patrona, bir hafta içinde kabul edilmemesi halinde direniş büyütülecek.”

BİR SÖMÜRÜ DÜZENİ

Ercan Yenigül, eski bir Farplas işçisinin taşeron sistemi hakkında bir yazı kaleme aldığını da hatırlattı. Umut-Sen’in kendi sitesinde yer alan ve eski Farel (Farplas) Direnişçisi Şenol Kurt’un kaleme aldığı yazının bir kısmı şöyle: “2005-2013 yılları arasında çalıştığım Farel Plastik A.Ş.’de büyük bir işçi sömürüsü ile karşı karşıya kaldığımızın bilinmesi gerekir. Yıllarca çalışanların asgari ücretin dışında maaş almadığı ve halen şirketin ilk çalışanlarının asgari ücret veya 200-300 TL üstünde komik rakamlar ile çalıştığını bilmekteyiz. Ayrıca Farel ve Farplas şirketleri kendi içinde kurdukları taşeron şirketleri ile de hem sendikal örgütlenmeyi hem de işçi sömürüsünü ellerinde tutan bir sermayeden söz ediyoruz. 300 kişinin çalıştığı firmada yaklaşık 30-40 kişiye bölünmüş taşeron guruplar ve bunların her birinin yöneticisi olan beyaz yaka çalışanlardan oluşan sömürü çarkı. Bu sistem ile yıllarca kıdem zammı ve kıdem tazminatı denen ücretlerinin hiçbirini işçiye vermeden üretimine üretim katan, işçisinin alınterinden dev bir sermaye haline gelen bir holding olma özelliği taşıyan bir sömürü düzeninden bahsediyoruz.”
Yazının tamamı için: http://umutsen.org/index.php/isciler-yaziyor-farplas-sirketler-grubu-hakkinda-bilinmeyenler/