Geçmişe bakarak gelecek tasarlanabilir mi?

Geçmişte yaşan acılarla hesaplaşmadan geleceğe bakmanın mümkün olmadığını belirten TİHV Başkanı Fincancı, "Ermeni soykırımı ile yüzleşmeden önce 1800'li yıllarda yaşananları da çözmemiz gerekir" dedi.

Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün 10. Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül günü sahiplerini buldu. Ödülün 10. yılı adına düzenlenen insan hakları, adalet ve özgürlüklerin ele alındığı, ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ başlıklı uluslararası bir konferans yapıldı.

Konferansta Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri tartışıldı. Panele yurt dışından da onlarca akademisyen davet edildi. Hrant Dink Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi Sibel Asna ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) başkanı Şebnem Korur Fincancı ile ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ konusunu konuştuk.

YÜZLEŞMEYE GÖRÜNÜR KILARAK BAŞLAMALI

Geçmişteki ihlalleri görünür kılmadan ve onlarla hesaplaşmadan geleceğe bakmanın imkanı olmadığını söyleyen Fincancı, hesaplaşmanın bir kaç yolu olduğunu belirterek, "Öç alabilirsiniz ama öç alanların farklı sağlıksız mekanizmasının içine girdiklerini biliyoruz. Saldırganları ile özdeşleşerek… Saldırgana boyun eğme davranışı başka bir yüzleşme getiriyor. Bizim yüzleşme şansımız yalnızca görünür kılmak ve bu görünür kılma üzerinden de bu ihlalleri yaşayanların vereceği kararlara saygı duymak olmalı.

Bunu belki yaşananlarla tek tek yüzleşerek geleceğe doğru bir dönüş için kullanabiliriz. Elbette 1915 ama mesela 1800'lerin sonlarında başlıyor Ermenilerle ilgili saldırılar ve soykırımlar. Onunla yüzleşmeden biz Yahudilere yapılanları, ondan önce de 6-7 Eylül olaylarını çözmemiz gerekiyor. Türkiye burjuvazisinin nasıl geliştiğini tartışmadan ve bugün mal değişimini, mallara el konulmasını nasıl tartışabiliriz. Evet geçmişi görmek gerekiyor. Geçmişi görerek ve çözümleyerek geleceğe dönük çözümler üretebilme umudu taşımamız olanaklı" dedi.

TÜRKİYE HER ZAMAN HAKSIZLIKLARIN ÜLKESİ OLDU

Türkiye’nin her zaman haksızlıkların ve adaletsizliklerin olduğu bir ülke misyonunu taşıdığını söyleyerek sözlerine başlayan Hrant Dink Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi Sibel Asna, 10. yıl kapsamında neden ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ konusunu seçtiklerini şu şekilde anlattı: "Geçmişteki adaletsizlikleri bilimsel yöntemlerle duyurmak, dillendirmek ve kamuoyunu bu konuda bilgi sahibi yapmak istiyoruz çünkü pek pek çok sorunun temelinde bilgisizlik yattığını biliyoruz.

Birçok konuda bilimsel araştırma yapılmıyor. Küresel ısınmayla sosyolojik dengesizliklerin, toplumsal dengesizliklerin, insan hakları ihlallerinin iletişim sorunu bir araştırmanın olmaması. Bugünün dünyasında böyle bir araştırma olmaması büyük bir eksiklik. Zaten bizim yaptığımız toplantının sebebini açıklıyor bu. Neyin olmadığı, neyin yapılmadığını, neyin bilinmediğini, örtbas edildiğini bilmeden geleceği tasarlayamazsınız. Kötülük zaten kendini dünyanın dört bir yanında var ediyor. Bizler de bunlara karşı kendi ülkemizde yaşanan acıları konuşmak ve bundan sonra da bu tarz acıların yaşanmaması için elimizden geneli yapmak adına bu konuyu seçtik."

HAKSIZLIKLARA KARŞI HAFIZA MERKEZİ KURULACAK

Hrant Dink Vakfı olarak 2019 sonu 2020 başlarında bir Hafıza Merkezi kuracakları bilgisini paylaşan Asna, verileri doğru olarak bir araya getirmenin çok önemli olduğunu kaydetti. Kuracakları merkez için yıllardır çeşitli çalışmalarda da bulunduklarını belirten Asna, "Bu merkezler intikam veya acıyı körüklemek için değil yaşananları tekrar yaşanmaması için mekanlardır.

Aslında ders alma mekanlarıdır. Sorunu bilmeden, nedenlerini anlamadan telafi edemezsiniz yapılan hataları. Dolayısıyla biz bunları biliyoruz. Sadece Ermeniler ya da Hrant Dink üzerine değil, genel haksızlıkları da gösteren, anlatan, ifade eden bir merkez olarak hazırlanacak" diye konuştu.