HDP: AKP, sığınmacılar için gelen milyarları ne yaptı?

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, AKP'nin Suriyelileri sömürdüğünü belirterek, "Milyarlarca bağış nereye aktarıldı" diye sordu.

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle, bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Mültecilerin maruz kaldıkları ayrımcı ve ırkçı uygulamaların giderek arttığına dikkat çeken Ağaoğlu, "Başta Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle iç ve dış göç mağdurlarının bir yandan politik pazarlıklara alet edildiklerine tanık olduğumuz bu süreçte, özellikle AKP iktidarının askeri müdahaleciliği ve Batı’ya karşı yürüttüğü şantaj politikası dikkate alındığında, artan bölgesel krizdeki rolü daha da belirginleşmektedir" dedi.

'UCUZ İŞGÜCÜ VE CAN GÜVENLİĞİ RİSKİ...'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Suriye’den ülkemize gelen 3,5 milyon sığınmacıya resmi 'mülteci' statüsü vermeyerek temel haklardan yararlanmasını engelleyen AKP iktidarı, şeffaf olmayan bir biçimde yurt dışından ve yurt içinden milyarlarca dolarlık bağışların ve finansal yardımların nasıl kullanıldığını, kimlere nasıl aktarıldığını halen açıklamış değildir. Bir yandan kayıt dışı ve ucuz işgücü olarak sömürülen, diğer yandan suça itilen Suriyeli sığınmacıların Türkiye’deki can güvenliğinin giderek risk altına girdiği görülmektedir. AKP iktidarının bilinçli olarak arttırdığı yabancı düşmanlığının sığınmacılara yönelik kolektif şiddete dönüşmesinin sebep olduğu toplumsal kriz karşısında halen bir önleyici tutum alınmış değildir. Kısacası AKP iktidarı, sığınmacılar üzerinden ırkçılığı toplumun geneline empoze etmeyi hedeflemektedir. Bugün sığınmacılara yönelik yürütülen kolektif şiddetin ve ayrımcılığın, yakın tarihimizde olduğu gibi Sünni-Türk dışındaki toplumsal kimliklere de her an yönelebilmesi potansiyeli artmış ve son derece büyük bir risk oluşturmaktadır."

'YILDIRIM İŞGALİ İTİRAF ETTİ'

Ağaoğlu, AKP'li Binali Yıldırım'ın işgalci tehditlerine de değinerek, şunları kaydetti:

"Binali Yıldırım’ın Suriyeli mültecileri Efrîn'de olduğu gibi Fırat’ın doğusunda kalan Kuzey Suriye topraklarına taşınabileceğini ifade etmesi, Suriyeli Kürtlere yönelik yeni bir işgal ve kitlesel göç tehdidini gündeme getirmiştir. AKP iktidarı, Suriye’nin kuzeyini bir yandan mülteciler için toplama kampına dönüştürmeyi hedeflerken, bir yandan da Efrîn ve Şehba’da olduğu gibi bölgenin Kürtsüzleştirilmesini planlamakta, yeni bir insani krize kapı aralamaktadır. Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan ve dünyanın farklı bölgelerinden 'cihat' adı altında savaşmaya gönderilen yabancı çetelerin ve ailelerinin Kürtlerin yoğun olduğu bölgelere taşınarak bölge demografisi planlı biçimde değiştirilmektedir. Bu uygulama başlı başına savaş suçudur. Kürtlerin ve farklı kesimlerin yaşam alanlarının ve mülklerinin yağmalanması da savaş suçu olduğu kadar, insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul edilmektedir."

Yıldırım'ın itiraf ettiği üzere, Suriyeli Kürtlere karşı sürdürülen savaşın yeni aşamasında, Suriyelilerin birbirleri ile savaştırılmasının amaçlandığını vurgulayan Ağaoğlu, "Türkiye’deki Suriyeli mültecileri de işgalciye dönüştüren bu politika, başta BM olmak üzere uluslararası aktörler tarafından doğru okunmalıdır ve bu yeni iç savaş tehdidine karşı somut önlemler alınmalıdır" diye ekledi.

'NEFRET VE IRKÇILIĞA KARŞI POLİTİKA GELİŞTİRELİM'

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, açıklamasının sonunda, "Mültecilere karşı geliştirilen sistematik nefret, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı tüm sorumlu kurumları tutarlı ve şeffaf politikalar geliştirmeye çağırıyoruz" dedi.