HDP heyeti Berlin'de basın toplantısı düzenledi

Başkent Berlin’de düzenlenen basın toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, federal Alman hükümetine ve AB’ye Türkiye ilişkilerin demokrasi ve insan haklarının güçlendirilmesi temelinde geliştirilmesi çağrısı yaptı.

Almanya’nın başkenti Berlin’de dünden bu yana temaslarını sürdüren Halkların Demokrasi Partisi (HDP) heyeti, Federal Meclis ve başbakanlık binası yakınındaki Federal Basın Konferans salonunda basın toplantısı düzenlendi. Eş Genel Başkan Sezai Temelli’nin temaslarına ilişkin bilgi verdiği toplantıda heyetin diğer üyeleri HDP milletvekilleri Mithat Sancar ve Feleknas Uca ile Almanya HDP Temsilciliği Eş Sözcüleri Leyla İmret ve Sinan Önal hazır bulundu.

Kürt, Türk ve Alman medyasının ilgi gösterdiği basın toplantısının moderatörlüğünü Hükümet Dışı Anti-Semitismus’a Karşı Derneği’nden Klaus Faber yaptı. Başta HDP eski Eş Genel başkanları olmak üzere, Türkiye’de birçok gazeteci ve siyasetçinin cezaevinde olduğuna dikkat çeken Faber, HDP’nin de azınlıkların hakları için çalıştığını belirtti.

Daha sonra söz alan HDP Almanya Eş Temsilcisi Sinan Önal, heyetin temaslarına ilişkin kısa bir bilgi verdikten sonra sözü HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’ye verdi. Dün Federal Meclis’te birçok parti ve sivil toplum kuruluşuyla görüşmeler yaptıklarını hatırlatan Temelli, Merkel’in başbakanlığındaki federal hükümet ile de görüşmeyi umduklarını söyledi.

‘İKİ ÜLKENİN İLİŞKİLERİ HÜKÜMETLERLE SINIRLI KALMASIN’

Bundan sonraki süreçte Türkiye-Almanya ilişkilerin daha önemli olacağını ifade eden Temelli, ilişkilerin sadece hükümetler arasında kalmaması ve demokratik değerler çerçevesinde gelişmesinden yana olduklarını belirtti. Türkiye’de ekonomik kriz kadar başka krizlerin de söz konusu olduğuna dikkat çeken Temelli devamla şunları söyledi:

“Türkiye’de siyasi ve toplumsal kriz yaşanmaktadır, tüm bu krizi demokrasi krizi olarak tanımlıyoruz. Bu krizden çıkış yolu olarak da Türkiye’nin demokratikleşmesini görüyoruz. Mevcut iktidar bu krizi sadece ekonomik krize ve dışarıya bağlamaktır. Oysa bu krizin nedeni uzun süredir uygulanan neo-liberal politikalardır. Diğer taraftan da Türkiye uzun bir süredir siyasi bir kriz içinde boğulmaktadır. Özellikle barış sürecine son verilmesi ardından bu kriz derinleşmiştir.”

Türkiye’nin 2015’in yazından itibaren gittikçe demokrasiden uzaklaşmaya başladığını hatırlatan Temelli, istisna bir durum olan OHAL’in sistematik bir hal aldığını ifade etti. Bu otoriter rejimin mağdurlarının başında Kürt halkının geldiğine dikkat çeken Temelli “Sadece Kürtler değil, diğer halklar, kadınlar, emekçiler herkes bu rejimin kurbanı hale gelmiştir” diye konuştu.

HDP’ye yönelik baskı ve tutuklamalara da dikkat çeken eş genel başkanı Temelli, onlarca belediye başkanı, parlamenter ve yüzlerce üyelerinin cezaevinde olduğunu ifade etti. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili olmayı hak kazanan Leyla Güven’nin de hala serbest bırakılmadığını hatırlatan Temelli, HDP’nin bütün etkinliklerinin yasaklandığını bildirdi.

“İDLİBLİ MÜLTECİLER YENİ BİR PAZARLIK KONUSU YAPILMASIN”

HDP Eş Genel Başkanı Temelli, basın toplantısında devamla Suriye’deki gelişmelere de dikkat çekti. Efrîn’de insanlık dramının yaşandığını belirten Temelli “Burada Êzidiler, Suryaniler, Arap Aleviler, Kürtler ve Türkmenler mağdur edilmişlerdir. Bu mağduriyet bütün çıplaklığıyla ortadayken, uluslararası güçlerin İdlib’e yönelik yaklaşımından kaygı duyuyoruz” diye konuştu.

Uluslararası kamuoyunun İdlib için duyarlı olmasını ve bir çözüm bulmasını istediklerini söyleyen Temelli “Suriye’de halklar için bir çözümün bulması acil bir önem kazanmaktadır” diye konuştu. İdlib’teki gelişmelere bağlı olarak Avrupa’nın yeni bir mülteci krizinden endişe duyduğunu aktaran Temelli, Erdoğan ile yapılacak görüşmede bu durumun yeni bir pazarlık konusu olmamasını istedi. Temelli “Mülteci sorunu insan hakları temelinde çözülmelidir” çağrısı yaptı.

‘MERKEL İLE HER GÖRÜŞMEDEN SONRA BASKICI REJİM GÜÇLENDİ’

Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Suriye’de de barışın gerçekleşmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Temelli, Almanya’daki görüşmelerde de konunun bütünlüklü ele alınması gerektiğini ifade ettiklerini aktardı. Suriye barışı, Türkiye demokrasisi ve bu konuda atılacak adımların Avrupa için de büyük öneme sahip olduğunu belirten Temelli, demokrasi ve barış temelinde yapılmayan ilişkilerin baskıcı rejimlere destek anlamına geldiğini söyledi.

Türk hükümetinin demokrasiden kaçarak sadece ekonomi temelde ilişki kurmak istediğini hatırlatan Temelli, vizenin kaldırılması ve mülteci anlaşmaları dışında Avrupa Birliği ile ilişkiler için bir demokrasi programına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Temelli bu konuda ise şu çağrılarda bulundu:

“Toplumlararası dayanışma, sivil toplum arasında dayanışma büyük öneme sahiptir. Türkiye-Almanya ilişkileri bunu geliştirmeye en müsait ilişkiler. Çok sayda Türkiye vatandaşı insan burada yaşamaktır. Daha demokratik bir Avrupa, daha demokratik bir Türkiye ve daha demokratik bir dünya için birlikte mücadele etmeliyiz. Bunu yapmazsak sadece Türkiye’de otoriter gelişmeyecek aynı zamanda Almanya’da da ırkçılık artacaktır.”

Merkel’in Federal hükümetle bir görüşme yapıp yapmayacaklarına ilişkin bir soruya Temelli, yarınki programları içinde Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa İşleri Bakanlığı’nda da görüşmelerin bulunduğunu söyledi. “Eylül ayının sonunda Merkel ve Erdoğan ile yapılacak görüşmeden beklentileri nelerdir?” şeklindeki soruya da Temelli şu yanıtı verdi:

“Bu görüşmenin sadece ekonomik temelde olacağını tahmin ediyoruz. Türkiye’nin kısa vadede fon arayışı vardır. Bu fon arayışının temelinde yine bir borçlanma olacak, diğeri de Türkiye’deki yatırımlar. Tüm bu görüşmelerin bu alana sıkıştırılması ne ekonomik krize çözüm, ne de sorunların çözümüne katkı sunacaktır. Bir başka başlıkta mülteci sorunu. Merkel ile görüşmenin demokrasi ve insan hakları temelinde gerçekleşmesi bizim talebimizdir. Merkel’in Türkiye’deki son ziyaretlerini böyle bir temelde yapmaması yüzünden otoriter rejim bu görüşmelerden sonra daha da güçlendi.”

HDP’nin heyetinin görüşmeleri bugün de Federal Meclis’te devam edecek. Heyetin yarın siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra Alman Cumhurbaşkanlığı temsilcileri ve Avrupa İşleri Bakanı Michael Roth ile biraraya gelmesi bekleniyor.